HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1054 KARAR NO : 2022/1400 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKÇAABAT SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03.03.2022 NUMARASI : 2021/66 ESAS - 2022/319 KARAR DAVA KONUSU : Zilyetliğin Tespiti Ve Korunması (TMK 981.Maddesine Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
nın 8/3. maddesi uyarınca zilyetliğin korunması davası kabul edilip görevsizlik kararı verilmiştir. Ne var ki; davacının bu yeri taraf olmayan belediyeden kiralaması nedeni ile bir hakka dayalı olarak bu davaya açtığı, dava konusu yerin lokanta- dükkan olduğu anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8. maddesi gözönünde bulundurulduğunda, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmadığı gibi, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı anlaşılmakla, dava tarihi ve değeri esas alındığında, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlanması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Fatih 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/04/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesince kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi davası olarak nitelendirilerek Dairemize gönderilmişse de; zilyetliğin korunması ve elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkin olup daha önce Edirne 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/442-2014/170 Karar sayılı ilamı ile verilen görevsizlik kararı Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 10.12.2015 tarihli 2014/14070-2015/22150 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Davada çözümlenmesi gereken asıl hukuki uyuşmazlık zilyetliğin tespiti isteğinden kaynaklanmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; 8....
CEVAP: Davalı T2 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazların ekli krokide gösterilen kısımlarının bölündüğünden ve tarafların buna göre yerleri kullandığından bahsettiğini, hakimin tarafların hukuki nitelendirmesiyle bağlı olmayıp, resen nitelendirme yapması gerektiğini, davacı taraf hakka dayandığından görev hususunun öncelikle değerlendirilmesinin zorunlu olduğunu, sulh hukuk mahkemesinin herhangi bir hakka dayanmayan ve sadece zilyetliğin korunması amacıyla açılan davalarda görevli olduğunu, nesnel yada şahsi bir hakka dayanılarak açılan davalara sulh hukuk mahkemesince bakılamayacağını, somut olayda da davacı tarafın çekişmeli taşınmazların krokiye göre bölündüğünden bahsederek iş bu davayı açtığını ve böylelikle şahsi bir hakka dayandığını, hal böyle olunca sulh hukuk mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, görevin kamu düzenine ilişkin olduğunu ve dava şartları arasında bulunduğunu, diğer yandan TMK'nın 981 ve devamı...
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğe dayalı müdahalenin önlenmesi davası olup davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; davacının zilyetliğin devri yolu ile iktisap ettiğini taşınmazı davalının haksız olarak işgal ettiği iddiasıyla zilyetliğe vaki tecavüzün önlenmesinin ve taşınmazın tahliyesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. TMK. nun 981 ve müteakip maddeleri, mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kimsenin zilyetliğini korumak üzere konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. Davacı sadece zilyetliğini ileri sürdüğüne ve zilyetliğin arkasında ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hak ileri sürmediğine göre davanın, zilyetliğin korunması kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre uyuşmazlığın 6100 Sayılı HMK'nın 4/1-c maddesi uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
olarak açıldığı, bu durumda dava, hakka dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....
Somut olayda da; davacının şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil talebi yönünden mahkemece, yargılamanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiğine dair verilen görevsizlik kararı, Dairemizin 07.03.2019 tarihli 2016/16147 Esas ve 2019/2106 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteğini içeren dilekçenin REDDİNE, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 24.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ..... ve müşterekleri ile ..... aralarındaki zilyetliğin korunması davasının reddine dair.......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar uyuşmazlık konusu edilen 1, 2, 3 ve 31 numaralı parsellerde tapuya bağlı biçimde mülkiyet haklarına sahip olup, temelde bu hakka dayanarak parseller üzerine kurulacak yapıda bağımsız bölüm tasarruf biçimini belirleyen sözleşme hükümlerine dayanarak davayı açmışlardır. Davaya konu edilen sözleşme doğrudan mülkiyet hakkı sahipleri tarafından düzenlendiğine göre uyuşmazlığın şahsi hakka dayalı olduğunu söylemek mümkün değildir. Uyuşmazlık mülkiyet hakkının korunması ve belirlenen tasarruf biçiminin tesbit istemine ilişkin bulunduğundan hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Dairemize değil Yüksek 1.HukuK Dairesine aittir. Ne var ki; anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden ortaya çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulması gerekmiştir....
Dava konusu, 25.740 m2 yüzölçümünde ve tarla niteliğiyle Hazine adına kayıtlı bulunan taşınmaza ait satış işlemi idari yargıda iptal edildiğine ve bu taşınmaz halen Hazine adına tapuda kayıtlı bulunduğuna, davacılar vekilinin zilyetliğin arkasında bulunan ayni veya şahsi bir hakka dayanmadığına göre, yanlar arasındaki uyuşmazlığın TMK.nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümleri gereğince çözümlenmelidir. Davacılardan Alaiddin ve kardeşi davalı ... tarafından Hazine adına tarla niteliğiyle kayıtlı 283 parsel sayılı taşınmazın ecrimisil ödemek suretiyle tasarruf edildiği anlaşılmakta ise de; en son kullanıcının davalı ... olduğu görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Dava dosyası ekinde bulunan Adana 2. İdare Mahkemesinin 29.05.2007 tarih, 2006/417 Esas, 2007/704 Karar sayılı kararıyla Danıştay 8....