.- 2010/61 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin davacıya verildiğini, müvekkili için aylık 175,00 TL yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuklar için aylık 125,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre zarfında çocukların ihtiyaçları ve masraflarının arttığını, takdir edilen nafakanın yetersiz kaldığını ileri sürerek, davacı için hükmedilen 175,00 TL yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye daha arttırılarak, müşterek çocuklar için hükmedilen 125,00'şer TL iştirak nafakasının 300,00'er TL 'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davacının boşandıktan sonra başka bir şahısla evlendiğini, kitap satarak geçimini sağladığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İşbu davada dava yığılması şeklinde müşterek çocuklar Hasret ve Sedat'ın velayetinin davalıdan alınarak babaya verilmesi ve çocuklar için bağlanan iştirak nafakasının kaldırılması ile birlikte yoksulluk nafakasının kaldırılarak ödemelerinin geriye dönük olarak tahsilinin talep edildiği, dava yığılması şeklinde davaların açılması halinde başvurma harcı tek olmakla birlikte nispi harcın her bir dava için ayrı ayrı yatırılması gerektiği, ancak İlk Derece Mahkemesi tarafından tek nispi harç üzerinden yargılamaya devam olunduğu anlaşılmakla yoksulluk nafakasının kaldırılması ve yapılan ödemelerin geriye dönük olarak tahsiline ilişkin dava yönünden davacı tarafa dava değerini bildirerek bildirdiği değer üzerinden nispi harcı ikmal etmesi için Harçlar Kanunu 30- 32 maddesine göre süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerecektir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16/01/2018 tarih, 2016/594 Esas ve 2018/30 Karar sayılı kararı ile müşterek çocuk lehine hükmedilen aylık 100,00 TL iştirak nafakasının, dava tarihinden itibaren 400,00 TL artırılarak aylık 500,00 TL olarak devamına, hükmedilen nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakasının her yıl 1 Ocak tarihi itibariyle TÜFE oranında arttırılmasına,” hükmetmiştir. İSTİNAF Davalı, hükmün tamamına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. 6763 sayılı Yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının 9 ay gibi bir süre için %275 oranında artırılmasına ilişkin kararın hatalı olduğunu, maaşlara yapılan zamlar ile orantılı artış yapılmadığını, % 30 eflasyon değişimine karşılık bu denli yüksek artırım yapılması ödeme gücümü aşacak şekilde olduğunu, giderleri ve bakmakla yükümlü olduğu annesi görmezden gelinerek fahiş miktarda arttırım yapıldığını belirterek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin olup davalı yoksulluk ve iştirak nafaka artış oranlarının yüksek olduğuna ilişkin süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/63 Esas sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuklar Hasan ve Yusuf'un velayetinin müvekkiline verildiğini, Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/40 Esas sayılı dosyası ile davacının yoksulluk nafakasının aylık 800,00 TL'ye, müşterek çocuk Hasan'ın iştirak nafakasının aylık 700,00 TL'ye, Yusuf'un iştirak nafakasının ise aylık 500,00 TL'ye çıkartıldığını, davalının halen yurt dışında çalıştığı şirketten 4.500,00 Dolar aldığını, çocukların eğitim masraflarından dolayı masraflarının arttığını, müvekkilinin çocukların geleceğini düşünerek kredi ile ev aldığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye, müşterek çocuk Hasan'ın nafakasının aylık 1.600,00 TL'ye, müşterek çocuk Yusuf'un nafakasının aylık 1.400,00 TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2016 yılında davalının ikinci kez evlendiğini, 800 TL'ye kirada oturduğunu, Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'de Teknik Şef olarak 6500 TL maaş aldığını, kredi ve icra borçlusu olduğunu, yoksulluk nafakası yönünden; davacının anne baba ve kardeşiyle birlikte oturduğunu, kirada oturmadığını, fatura ödemediğini, ailesinin maddi durumunun iyi olduğunu, babasının mobilya atölyesinin bulunduğunu, ailesinin üzerine kayıtlı pek çok taşınmaz ve araçlar olduğunu, davacının 2016 Ağustos-Temmuz aylarında çalıştığını, yoksulluk nafakasının kaldırılması için dava açılması sonrası davacının işten ayrıldığını, ekonomik ve sosyal durumunda gelişme olmadığını, yeniden evlendiği için maddi yükümlülüklerinin çoğaldığını, iştirak nafakası yönünden; çocukların devlet okuluna gittiği ve henüz 1. ve 2. sınıfta olduklarını, 700'er TL eğitim ve diğer masraflarını anlaşılır olmadığını, 300’er TL iştirak nafakası ödemesinin hakkaniyetli dengeli ve hukuka uygun olduğunu, davacının...
Aile Mahkemesinin 2015/14 esas ve 2016/86 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davacı kadın yararına aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar yararına ise aylık 150,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini belirterek davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye, müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının ise aylık 500,00'er TL'ye yükseltilmesine, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi; davanın kısmen kabulü ile Antalya 3....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2009/348 Esas ve 2010/873 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, çocuk için aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocuğun büyümesi ve ihtiyaçlarının artması nedeniyle nafakanın yetersiz kaldığını, boşanma ilamı ile davacı kadın yararına da yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini belirterek çocuk için hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının aylık 5.000,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın yargılama sırasında tedbir nafakası olarak hükmedilmesine, davacı yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; davacının iştirak nafakasının artırılması davasının kısmen kabulü ile Manavgat 2....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, davacı eş ve müşterek çocukların ihtiyaçlarına, davalının belirlenen gelir durumuna göre yoksulluk ve iştirak nafakalarının TMK.4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olmayacak şekilde fazla miktarda indirim yapılmış olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1.fıkrasındaki “...yoksulluk nafakasının aylık 750 TL'den 450 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakasının aylık 500 TL'den 350 TL'ye indirilmesine..." ifade ve rakamlarının çıkartılarak yerine "...yoksulluk nafakasının aylık 750 TL'den aylık 600 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakasının aylık 500 TL'den 450 TL'ye indirilmesine..." rakam ve ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2,75 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 09.01.2012 günü...
Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; artırımı talep edilen yoksulluk ve iştirak nafakasının 13/02/2020 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile belirlendiği, eldeki artırım davasının ise 28/12/2021 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, davalının ise; çiftçilikle uğraştığı aylık 4.000- 5.000 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince davacının yoksulluk ve iştirak nafakasının artırım talebi yönünden; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişim nazara alınarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu oranda uygun bir artırıma karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeler ile yapılan düşük artış miktarı uygun görülmemiştir....