Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Buna göre; mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı, asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilebileceği, ancak davalının aldığı nafakanın cüz'i bir miktar olduğu, bu nafaka ile gelirinin toplamının ise davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı göz önünde bulundurularak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu bu talebin kabulüne karar verilerek yoksulluk nafakasının kaldırılması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak nafakasının arttırılması ve yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 150,00 TL artırılarak 350,00 TL'ye çıkartılmasına ve iştirak nafakasının 200,00 TL artırılarak 400,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hükmün, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2015/3415 Esas ve 2015/11941 Kararı ile; iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiş; yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden ise, yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdirinin doğru görülmediği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, taraflar boşandıktan sonra davalının sürekli bir işyerinde hizmet akdiyle çalışmaya başladığı, düzenli bir geliri olduğu ve yoksulluktan kurtulduğu ileri sürülerek, davalı kadın lehine hükmedilen aylık 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması, müşterek çocuk için hükmedilen aylık 250 TL iştirak nafakasının 200 TL'ye indirilmesi talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, davalının boşanma sonrası sigortalı olarak bir iş yerinde çalışmaya başladığı, boşanma tarihine göre ekonomik durumunun iyileştiği gerekçesiyle davalı kadın için bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuk için bağlanan 250 TL iştirak nafakasının 200 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Küçüğe bağlanan iştirak nafakasının indirilmesi ile ilgili davalının temyiz talebinin REDDİNE, Ancak, TMK'nun 176.maddesine göre, yoksulluğun...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacı-b.davalı kadının yoksulluk nafakasının arttırılması talepli davasının reddine, davalı-b.davacı erkek tarafından açılan yoksulluk nafakasının kaldırılması talepli davanın kabulüne, Adana 3. Aile Mahkemesinin 2009/709 E.- 2009/776 K.sayılı ilamı ile davacı-b.davalı kadın için hükmedilen aylık 300 TL yoksulluk nafakasının birleşen dava tarihi olan 27/08/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiştir....
Öyle ise mahkemece; anılan ilke ve esaslar gözetilerek “çoğun içinde azda bulunur” kuralı gereğince yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması yerine davacının gelir ve malvarlığı durumu ile davalının önceki ve şimdiki gelir ve malvarlığı durumu nazara alınarak, davalının asgari ücret düzeyinde gelire sahip olmasının, onun yoksulluk durumunu ortadan kaldırmadığı bu haliyle yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmesi de olanaklı iken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine, tarafların müşterek çocukları Zeynep Akça ve Mustafa Akça için verilen iştirak nafakasının kaldırılması ve azaltılması talebinin ayrı ayrı reddine, davalı kadın Refika için verilen yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 15/09/2020 tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; iştirak nafakasının kaldırılması-indirilmesi taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; yoksulluk nafakasının kaldırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı davası karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine dairdir. Tüm dosya kapsamından tarafların Afyonkarahisar Aile Mahkemesinin 2017/122 Esas- 2017/574 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 29/06/2017 tarihinde kesinleştiği, cari yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır. TMK.nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyasının incelenmesinde; tarafların Amasya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/02/2019 tarih 2016/445 Esas- 2019/134 Karar sayılı ilâmı ile boşandıkları, müşterek çocuk Elif Zehra'nın velayetinin anneye bırakıldığı, müşterek çocuk için 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın için aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davacının iştirak nafakasının artırımı ve kendisi lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması istemli olarak ele alınan davayı açtığı, davalı tarafından sunulan 17/04/2023 tarihli dilekçesinde davacı taraf ile yoksulluk nafakasının kaldırılması, müşterek çocuk için hükmedilecek nafakanın kararın kesinleşme tarihinden itibaren aylık 2.600,00 TL olarak belirlenmesi ve her yıl TÜİK tarafından yayınlanan TÜFE artışı oranında artırılması konusunda mutabakat sağladıklarını beyanla anlaşma doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği, davacının hazır bulunduğu duruşmada davalı ile davanın neticesi hususunda mutabık...
Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi incelendiğinde ; davalının boşanma kararından sonra neredeyse düzenli olarak çalıştığı ve bir gelire sahip olduğu, tarafların sosyal ekonomik durumları karşılaştırıldığında birbirine yakın olduğu ve davalının yoksulluk durumunun ortadan kalktığı kanaatine varılmakla davanın kabulü ile davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. " gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....