"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık; çocukla şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi ile birlikte açılan iştirak nafakası artırım talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 24.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......
Sözkonusu bozma ilamına mahkemece uyulmasıyla birlikte yeniden yapılan yargılama neticesinde; Davacı-karşı davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden mahkemenin 2012/941 Esas-2014/59 Karar sayılı ilamı kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına ve davacı-karşı davalının iştirak nafakasının kaldırılması talebinin kabulü ile müşterek çocuklar ...için ayrı ayrı hükmedilen aylık 100,00'er TL iştirak nafakalarının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- ) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) TMK'nın 182.maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....
Aile Mahkemesinin 2009/267 esas ve 2020/1365 karar sayılı ilamı boşandıklarını, davacı kadın yararına aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasına, velayeti anneye verilen müşterek çocuk için aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, nafakaların aradan geçen yıllar nazara alındığında yetersiz kaldığını belirterek yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte aylık 1.500,00 TL'ye, iştirak nafakasının ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk için hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının aylık 450,00 TL'ye, davacı kadın yararına hükmedilen aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasının ise aylık 450,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine hükmedilmiştir....
aylık 1.000,00 USD tutarlı iştirak nafakasının Türk Lirası cinsinden ve aylık 2.000,00 TL olarak belirlenmesini talep ve dava etmiş; 10.05.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile anlaşmalı boşanma protokolünde iştirak nafakasına ek olarak belirlenen aylık 500,00 USD eğitim giderinin de öncelikle kaldırılmasını, olmadığı takdirde aylık 500,00 TL'ye indirilerek yeniden düzenlenmesini talep etmiştir....
na göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, nafakaya dair taleplerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekirken, mahkemece; kararın kesinleşmesinden itibaren nafakaya hükmedilmesi doğru değilse de, belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/VII. maddesi gereğince hükmün 1. bendinde yer alan; "...aylık 200,00 TL iştirak nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren 150,00 TL arttırılarak..." ve 2. bendinde yer alan; "25.09.2014 tarihli celse tedbiren takdir edilen aylık 350,00 TL nafakanın kararın kesinleşmesine kadar devamına", ifadelerinin çıkarılarak, yerine; 1. bendine "...aylık 200 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 150 TL artırılarak ...", ve 2. bendine "25.09.2014 tarihli celse ile, 200TL iştirak nafakasının tedbiren 350 TL olarak ödenmesine karar verilmiş olmakla, mükerrer tahsilatın önlenmesine...
Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder. Somut olayda, mahkemece bozma öncesi verilen kararda; davacı/karşı davalının çocuk için açtığı iştirak nafakası davasında nafaka miktarı 250 TL’den 400 TL’ye çıkartılmış olup temyiz üzerine dairemizce sadece yoksulluk nafakası yönünden bozma yapılmış sair temyiz sebepleri reddedilmiş, bu haliyle iştirak nafakası hakkındaki hüküm kesinleşmiştir. Mahkeme tarafından ise, bozmanın kapsamının iştirak nafakasına da ilişkin olduğu düşüncesi ile hüküm kurulmuşsa da, kesinleşmiş kısımlar hakkında yeniden hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi gereğidir....
Aile Mahkemesinin 2012/1093 sayılı Kararıyla iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verdiği tarihe kadarki ödenen 3.600 TL'nin iadesini, çocuk için 350 TL iştirak nafakası ile davalı için ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve fazla ödendiğini iddia ettiği yoksulluk nafakasının iadesini talep etmiş; mahkemece, davacının açmış olduğu yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, geriye dönük yoksulluk ve iştirak nafakalarının tahsiline yönelik taleplerinin velayetin davacı babaya verilmesine dair kararın kesinleşme tarihi de dikkate alınarak reddine karar verildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının tam olarak tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, Bursa 2....
Davacı kadının yoksulluk nafakası ve ortak çocuk Aybüke için takdir edilen iştirak nafakasının arttırılması talebi ortak çocuk ...l'ün velayetinin düzenlenmesi talebinin eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz. Mahkemece, davacı kadına arttırılmasını talep ettiği bir yıllık yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları üzerinden nispi harcın ikmali için süre verilmesi (Harçlar Kanunu m. 30-32) harç noksanlığı giderildiği takdirde, bu talebin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi, harcın ikmal edilmemesi halinde ise Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; davasının kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, iştirak nafakasının aylık 4.500,00 TL olarak davalıdan alınarak tarafına ödenmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulü ile iştirak nafakası artırılması talebinin reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Dava dosyası....
Mahkemece; asıl dava yönünden; davacının iştirak nafakası artırım taleplerinin kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren her bir çocuk için İstanbul Küçükçekmece 5 Aile Mahkemesinin 2012/1030 Esas, 2014/325 Karar sayılı kararı ile ödenen aylık 300'er TL iştirak nafakalarının artırılarak her bir çocuk için 600'er TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, birleşen dava yönünden; birleşen davanın yoksulluk nafakasının kaldırılması yönündeki talebinin kabulüne, İstanbul Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesinin 2012/1030 Esas 2014/325 Karar sayılı kararı ile birleşen davalı kadın yönünden ödenen 350 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, birleşen davacının iştirak nafakaların indirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....