Mahkemece; asıl dava yönünden nafakanın kaldırılması talebinin reddine, 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi itibari ile 450,00 TL'ye indirilmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davalı karşı davacı kadın tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; nafakanın kaldırılmasına konu dava reddedilmesine rağmen davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, yine nafakanın indirilmemesinin gerektiğini, karşı davalarının kabulü ile nafaka miktarının arttırılmasına karar verilmesi gerekirken reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi-iştirak nafakasının arttırılması talebi niteliğindedir....
Mahkemece, davalı için takdir edilen yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmesi gerekirken, sehven davacı için takdir edilen tedbir nafakasının indirilmesine ilişkin hüküm kurulması doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2.bendinde yazılı bulunan "Davacı için takdir edilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 100,00 TL'ye indirilmesi" ibaresinin çıkartılarak yerine "Davalı için takdir edilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 100,00 TL'ye indirilmesi" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesi'nin 2018/560 esas sayılı ilamı ile boşandıklarını, çocuklar için nafakaya hükmedilmediğini belirterek müşterek çocuklar için aylık 500,00'er TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuklar için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 300,00'er TL iştirak nafakasına, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmedilmiştir. Davalı; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi halde iştirak nafakasının miktarının indirilmesi gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, iştirak nafakası istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
GEREKÇE :Dava; iştirak nafakasının indirilmesi talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Mahkemece davacının protokol imza tarihinde de çalıştığına ilişkin bir kayıt bulunmadığı,önceki kararın 01.07.2020 tarihinde kesinleştiği,iki gün sonra eldeki davanın açıldığı,koşullarda herhangi bir değişiklik olmadığı gibi davacının 10.08.2020 tarihli dilekçesinde-ben aslında davalıdan kurtulmak amacı ile kabul etmek zorunda kaldım-şeklindeki beyanının bu davanın açılmasında iyiniyetli olmadığını gösterdiği,sonradan bu şekilde indirilmesi için dava açılmasının doğruluk-dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmadığı"gerekçesiyle belirtilen şekilde karar verilmiştir....
ek ödeme yükümlülüğüne ilişkin Mahkemece verilen kararda isabetsizlik görülmediğini belirterek, davacının istinaf talebinin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, davalının İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulü ile iştirak nafakasının uyarlanması hükmüne ilişkin istinaf talebinin 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, davacının müşterek çocuk yararına ödenmekte olan iştirak nafakasının uyarlanarak indirilmesi davasının reddine karar verilmiştir....
yararına hükmedilen ve ÜFE oranında artırılarak 820 TL olan iştirak nafakası miktarının, aylık 450 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava; iştirak nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 176/4 hükmü gereğince; tarafların mali durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irat şeklinde hükmedilen nafakanın azaltılmasına karar verilebilir. Aynı yasanın 331. maddesi uyarınca durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Bu bağlamda iradın azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
in velayetlerinin müvekkiline bırakıldığını, söz konusu karar ile müşterek çocuklar için iştirak nafakasına hükmedilmediğini, davalı lehine ise aylık 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede davalının çalışmaya başladığını, müşterek çocukların ise ihtiyaçlarının arttığını, bu nedenle davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ile müşterek çocuk B. için 250 TL, müşterek çocuk A. için 200 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ekonomik durumunun iyi olduğunu, kendisinin ise kazancının nafakanın kaldırılmasını gerektirecek kadar olmayıp, gelirinin giderini karşılamadığını, sabit ve düzenli bir işinin olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalı lehine takdir edilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 175,00 TL'ye indirilmesi ile müşterek çocuklar B. ve A.'...
Asıl dava için her bir çocuk için kabul edilen aylık 300 TL iştirak nafakasının yıllık artırım miktarı 300x12= 3.600 TL, birleşen dava için her bir çocuk için reddedilen aylık 100 TL iştirak nafakasının (müşterek çocuklar Nehir ve Nil için hükmedilen aylık 300'er TL iştirak nafakalarının aylık 200'er TL'ye indirilmesi talep edildiğinden) yıllık artırım miktarı ise 100x12=1200 TL olup dolayısıyla bu rakamlar karar tarihindeki 5.880,00 TL'lik kesinlik sınırının altında olduğu için karar istinaf talebinde bulunan davalı-davacı taraf yönünden HMK nun 341/4 maddesi gereği kesin niteliktedir. HMK nun 346 maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352- (1)-b madde gereğince Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir....
A.. aralarındaki iştirak nafakasının indirilmesi davasına dair İzmir 3.Aile Mahkemesinden verilen 28.11.2014 günlü ve 2014/394 E-2014/837 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 07.09.2015 günlü ve 2015/4673 E.-2015/13583 K.sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 440.maddesinde öngörülen karar düzeltme sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 12.690 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3–169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yıllık nafaka (farkı) miktarı, karar düzeltme sınırının altındadır....
AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen iştirak nafakasının kaldırılması ve indirilmesi davasının reddine dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davacı istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nun 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, 4.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 13/11/2018 gününde...