WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; iştirak nafakasının miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının ve davalının istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalı lehine aylık 500,00 TL yoksulluk ve velayeti davalıya verilen müşterek çocuk lehine 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının gayriresmi olarak başka biri ile yaşadığını, bu birlikteliğini davacıya ifade ettiğini, davalının çalıştığını, boşanma davası sırasında çalışmasını gizlediğini, davacının harcamaları nedeni ile maaşının yetersiz kaldığını belirterek 500,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ve iştirak nafakasının 250,00 TL'ye indirilmesine...

    Hukuk Dairesi'nin 18/01/2014 tarih, 2014/8060 Esas ve 2014/14955 Karar, 26/03/2012 tarih, 2012/4119 Esas ve 2012/7991 Karar sayılı ilamlarında ve Dairemizce benimsenen içtihatlarda da belirtildiği üzere, istinaf sınırı her bir talep yönünden, kabul ve reddedilen nafaka tutarları dikkate alınarak ayrı ayrı belirlenir. Müşterek çocuk yararına indirilmesi talep edilen nafakanın bir yıllık tutarı 3.888,00 TL (324,00x12=3.888,00 TL) olup karar tarihindeki kesinlik sınırının altındadır. İndirilmesi talep edilen iştirak nafakası miktarı yönünden kararın kesin olması nedeniyle HMK'nın 341/2 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

    Temyiz Sebepleri Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; düzenlenen kişisel ilişkinin ortak çocuğun anne ile kişisel ilişkileri zarar görecek şekilde olduğunu, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının düşük olduğunu, davacı ve davalının sosyal ve ekonomik durumları ve gelirleri dikkate alınarak uygun maddî ve manevî tazminat miktarlarına karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek kişisel ilişki süresi, nafaka ve tazminatların miktarları yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, nafakalar ve tazminatların miktarı ile kişisel ilişki süresi noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 323 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi. 3....

      Davalı karşı davacı vekili dilekçesi ile; nafakaların kaldırılması ve indirilmesi talebinin reddini, karşı dava ile de; daha evvel hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakasının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını iddia ederek, aylık 2.250 TL olan yoksulluk nafakasının 2.500 TL'ye, aylık 700 TL olan iştirak nafakasının 1.700 TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl dava ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, Dairemizin 24.02.2015 tarih 2014/16210 Esas 2015/2896 Karar sayılı ilamı ile “...davalı-karşı davacı vekilinin talebinin, daha önce, nafaka artırım davası neticesinde, .......

        Mahkemece; yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin asıl davanın kısmen kabulü ile; müşterek çocuk Nilay için hükmedilen aylık 200 TL iştirak nafakasının aylık 300 TL'ye, kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının ise aylık 225 TL'ye yükseltilmesine; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ve iştirak nafakasının indirilmesine ilişkin davanın ise kanıtlanamadığından reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı birleşen dosya davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı birleşen dosya davacı vekilinin birleşen dava yönünden tüm, asıl dava yönünden sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.''...

          Tüm dosya kapsamından; 2013 doğumlu müşterek çocuk Kaan'ın velayetinin anneye verildiği, tarafların istinaf kanun yoluna başvurularından sonra kadın tarafından gönderilen belge ve bilgilere göre, kadının karar tarihinden sonra erkek ve ailesi tarafından ortak çocuğa yönelik cinsel saldırı, yaralama ve hürriyeti tahdit suçlarının işlenildiği iddiası ile şikayetçi olduğu, bu şikayet üzerine iddia olunan bazı suçlar hakkında erkek ve ailesi hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların verildiği, yine aynı soruşturma kapsamında görülen Ankara 68. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/443 Esas ve Ankara 4. Çocuk Mahkemesinin 2022/68 Esas sayılı dava dosyalarının derdest olduğu, kadın tarafından karar tarihinden sonra 26.05.2021 tarihinde açılan ve Ankara 7. Aile Mahkemesinin 2021/633 Esasında görülen kişisel ilişkinin kaldırılması davasında ilk derece mahkemesince 02.03.2022 tarihli ara karar ile kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2021 NUMARASI : 2020/296 ESAS - 2021/280 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması - Velayetin Değiştirilmesi Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Ankara 1....

          Değerlendirme 1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2.Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Çocuk anne ve babası ile düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Anne ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, anne ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/669 esas 2019/317 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, bu evliliklerinden olma 2018 doğumlu T5 velayetinin davalı annesine verildiğini, boşanma ve velayet yönünden hükümlerin kesinleştiğini, kişisel ilişki de tesis edildiğini, bu kişisel ilişki tesis edildiğinde müşterek çocuğun yaşının küçük olduğunu, aradan geçen zamanda çocuğun büyüdüğünü, tarafların ayrı şehirlerde yaşadıkları için geliş ve gidişlerde problemler yaşadıklarını, çocuğun velayeti babalarında olan abileri ile de vakit geçirebilmesi için hafta sonu yatılı bir şekilde olarak düzenlenmesinin tüm çocukların yararına olacağını beyan ederek çocuk ile davacı baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu