AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2014 NUMARASI : 2014/268-2014/1012 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6.45 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16.09.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması-Yoksulluk Nafakasının Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, davalı yararına bağlanmış olan aylık irat şeklindeki yoksululk nafakasından yapılan azaltma miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar...
Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; artırımı talep edilen yoksulluk ve iştirak nafakasının 13/02/2020 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile belirlendiği, eldeki artırım davasının ise 28/12/2021 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, davalının ise; çiftçilikle uğraştığı aylık 4.000- 5.000 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince davacının yoksulluk ve iştirak nafakasının artırım talebi yönünden; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişim nazara alınarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu oranda uygun bir artırıma karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeler ile yapılan düşük artış miktarı uygun görülmemiştir....
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... kadın vekili; katılma yoluyla kusur belirlemesi, manevî tazminat talebinin reddi ile iştirak nafakasının miktarı yönünden; davalı-davacı erkek vekili ise kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı ile üfe artış oranı uygulanması yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Dairece 23.11.2022 tarih ve 2022/6457 Esas, 2022/9487 Karar sayılı karar ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları nazara alındığında ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir. B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ortak çocuk aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, iştirak nafakasının her yıl TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir. VI. TEMYİZ A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde; davalı ile Kadıköy 5.Aile Mahkemesinin 2006/730 esas, 2007/283 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk 1998 doğumlu Aslı lehine 400.TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak nafakasının her yıl %10'luk artışına karar verildiğini,iştirak nafakasının aylık 750 TL ye ulaştığını, iştirak nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, müvekkilinin yedi aydır işsiz olduğunu, herhangi bir menkul, gayri menkul malının da olmadığını belirterek, varolan iştirak nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate...
Aile Mahkemesi'nin 08/07/2014 tarihinde kesinleşen 2013/692 esas 2014/304 karar sayılı ilamı ile boşandıkları, ortak çocuğun velayetinin babaya verildiği, davacı anne tarafından velayetin değiştirilmesi istemiyle açılan Ankara Batı 3. Aile Mahkemesi'nin 2017/105 esas sırasında görülen ve 24/09/2020 tarihinde kesinleşen 28/12/2018 tarih ve 2018/1036 karar sayılı ilamı ile de ortak çocuğun babada olan velayet hakkının babadan alınarak anneye verilmesine karar verildiği ve ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Eldeki bu davada velayet kendisinde bulunan anne tarafından açılan müşterek çocuk için istenilen iştirak nafakasına ilişkindir. TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; davacı-karşı davalı tanıklarının anlatımları sebep ve saikten uzak, boşanma gerekçesi olamayacak beyanlar olduğu, bu gerekçeyle davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddedildiğini, davalı-karşı davacı kadının evliliği süresince fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kaldığı davalı-karşı davacı tanık anlatımları ile sübut bulmakla davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının kabul edildiği, velayet düzenlemesinde çocukların tercihi dikkate alınarak ortak çocuk İrem'in anneye, ortak çocuk Arda'nın velayetinin babaya verilmesine, kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk İrem için 2017 yılı Eylül ayından başlamak üzere aylık 300 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadın lehine aylık 250 TL tedbir nafakasına, davalı-karşı davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, tarafların birbirlerine yakın gelir elde ettikleri dikkate alınmakla kadın yönünden talep olunan yoksulluk nafakasının reddine, davalı-karşı...
Karar sayılı kararı ile müşterek çocuk .. için iştirak nafakasının aylık 100 TL'ye yükseltildiği anlaşılmaktadır. Boşanma veya ayrılık vukuunda, çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür.(TMK. md. 182) Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir. Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. TMK'nun 328. maddesine göre de, babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer....
in masrafları için yeterli olmadığını, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin açmış olduğu davayı kabul ettiklerini, müşterek çocuk için ödenmekte olan aylık 150 TL nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 550 TL olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalı-karşı davacı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, karşı davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk yararına takdir edilen 150,00 TL iştirak nafakasının 80,00 TL artırılarak aylık 230,00 TL ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, karşı dava iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
İştirak nafakası davalarında davacı, küçüğe fiilen bakan anne veya baba, çocuğun velayet hakkı kendisine verilen anne veya baba, velayet haklarının anne ve babadan alınması halinde küçüğe atanan vasi veya kayyımdır. İştirak nafakası, çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devam eder. Çocuk ergin olunca iştirak nafakası kanun gereği kendiliğinden sona erer. Somut olayda; küçüğün velayeti kendisine verilen davacı anne, müşterek çocuğun giderlerine arttığı iddiasıyla iştirak nafakasının arttırılması talebinde bulunmuştur. Davanın yargılaması sırasında küçük ergin olduğundan duruşm. Mahkemece; küçüğün reşit olduğu tarihten itibaren yardım nafakasına karar verilmiştir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre; ergin olan çocuk iştirak nafakası isteyemez. Koşulları varsa TMK'nun 328/2 ve 364.maddeleri gereğince yardım nafakası davası açabilir....