iştirak nafakasına hükmedilmediğini, davalının çalıştığını ve maddi durumunun iyi olduğunu, yine üzerine kayıtlı bir aracı bulunduğunu, davacının ise düzenli geliri bulunmadığını ve çocukların da ihtiyaçlarının da arttığını belirterek, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına ve müşterek çocuklar için dava tarihinden itibaren aylık 400'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 300 TL yoksulluk nafakasının 500 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının arttırılması talebidir. Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesi gereğince, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Buna göre; nafakanın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu bağlamda; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Aile Mahkemesinin 2018/933 esas sayılı dosyası üzerinden yargılama devam olunmuş, 26.12.2018 tarihli celsede Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, aynı celse verilen kararda “Boşanma, velayet, iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı-karşı davacının talep ettiği tedbir ve yoksulluk nafakalarının kısmen kabulü ile dava tarihinden 26/12/2018 tarihine kadar takdiren aylık 500,00 TL tedbir nafakasının, 26/12/2018 tarihinden itibaren 250,00 TL artırılarak 750,00 TL'ye çıkarılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren 750,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına” şeklinde hüküm kurulmuştur. Hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadın lehine hükmolunan nafaka miktarları yönünden temyiz edilmiştir....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; yerel mahkemece; "Her ne kadar davacı vekili tarafından davacı kadın için Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 23/05/2017 tarih 2016/187 Esas ve 2017/194 Karar sayılı ilamı ile müvekkili için hükmedilen aylık 200 TL tedbir nafakasının 1.000 TL yoksulluk nafakası olarak artırılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de; iş bu dosyada asıl dava yönünden usulüne uygun şekilde yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından kadın yararına yoksulluk nafakası talebi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kadın tarafından açılan birleşen tedbir nafakası yönünden ise; birleşen 2013/343 dosya davacısı kadın lehine aylık 200 TL tedbir nafakasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, boşanma kararının 23/10/2019 tarihinde kesinleştiği, birleşen tedbir nafakası hükmünün boşanma kararının kesinleşmesiyle ortadan kalktığı, tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak artırılması talebinin mümkün olmadığı...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı istinaf dilekçesinde; müvekkilinin herhangibir geliri ve mal varlığının bulunmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl ve birleşen dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması/kaldırılması talebine ilişkindir....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakaların niteliği, özellikle de ekonomik göstergelerdeki değişim ve ...’in yayınladığı ÜFE oranı ve davalının belirlenen gelir durumu nazara alındığında arttırılan yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları az olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci fıkrasındaki “... 40 TL olan yoksulluk nafakasının 60 TL arttırılarak aylık 100 TL yoksulluk nafakasının... 35 TL olan iştirak nafakasının 65 TL arttırılarak 100 TL iştirak nafakasının..." rakam ve ifadelerinin çıkartılarak yerine “...40 TL yoksulluk nafakasının 95 TL arttırılarak aylık 135 TL yoksulluk nafakasının...35 TL olan iştirak nafakasının 100 TL artırılarak aylık 135 TL iştirak nafakasının" rakam ve ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda özetle; davacının asgari ücretle çalıştığı, kredi borcunun olduğu, davalıdan olma çocuğuna 200,00 TL, boşandığı ikinci eşinden olan çocuğuna da 200,00 TL iştirak nafakası ödediği, davalının ise 2100 TL maaş aldığı, kendisine ait evde oturduğu, bu haliyle davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı, nafakanın ödenmeye devam edilmesi durumunda davacının yoksulluğa düşeceği ve zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayamacağı, müşterek çocuğun reşit olduğu ve eğitimi boyunca babasından yardım nafakası talep edebileceği, bu durumun yoksulluk nafakasının konusu olmadığı, reşit çocuk tarafından açılabilecek yardım nafakası davasında değerlendirilebileceği gerekçesi ile davacının davasının kabulüne, davalıya verilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasınakarar verilmiştir....
Hamide için hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin çocuk Hamide Ayben ve davacı kadın yönünden kabulü ile çocuk Hamide Ayben için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 1.000 TL'ye yükseltilmesine, kadın için takdir edilen yoksulluk nafakasının aylık 1.500 TL'ye yükseltilmesine, nafakaların her yıl Üfe oranında artırılmasına, karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 10/11/2020 tarih, 2019/454 Esas ve 2020/511 Karar sayılı kararında" kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası artış miktarının yetersiz olduğu" yönlerinden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'...
Mahkemece; taraflar anlaşmalı olarak boşanmış olup, davacı taraf yoksulluk nafakası istemediğini bildirdiğinden davacı tarafın yoksulluk nafası isteminin reddine, müşterek çocuk ... ... Yılmaz için 1.000-TL olan iştirak nafakasının aylık 1.500-TL'ye çıkarılarak dava tarihinden baba ile kalmaya başladığı 01/06/2013 tarihine kadar davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Somut uyuşmazlıkta dosya içeriğinden; ... 17. Aile Mahkemesinin 28.08.2014 tarih, 2013/895 Esas, 2014/545 Karar sayılı ilamıyla müşterek çocuk ... ...'...