Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, 01.05.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere müşterek çocuklardan Meltem için aylık 300,00 TL, Sudenur için aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, nafakanın kararın kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davalı erkek; kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tazminat ve yoksulluk nafakasına, iştirak nafakasının miktarına ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı erkek, 05.04.2021 havale tarihli dilekçesi ile kusur tespiti ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinden feragat etmiştir. Davacı kadın, 05.04.2021 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiştir....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)Davacı kadının tedbir-iştirak ve tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragati sebebiyle ANKARA 19....
Çocuk için iştirak nafakası verilmesi açısından: Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre çocuk lehine iştirak nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak, müşterek çocuk lehine aylık 1.000,00TL iştirak nafakasına hükmetmek gerekmiş ve davalı-davacı kadının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. Kadın için tedbir- yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davacı-davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Bu karara karşı davacı kadın tarafından tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce, davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 35.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Ancak, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çok olup, bozma ilamının amacına uygun bulunmamıştır....
Ancak hükmün kadın yararına verilen yoksulluk nafakası ile ortak çocuk Bulut Kutay yararına verilen iştirak nafakalarının fazla olduğu gerekçesiyle bozulması gerektiğini düşünüyorum....
Kadın lehine yoksulluk nafakası hükmedilmiş ise de ağır kusurlu olan kadın açısından yoksulluk nafakası koşullarının kusur unsuru itibariyle oluşmadığı, kadına yoksulluk nafakası takdir edilmesinin hatalı olduğu değerlendirilip, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinafı reddedilmiştir. Maddi ve manevi tazminatı düzenleyen TMK'nun 174/1- 2 maddelerindeki yasal tanım uyarınca ağır kusurlu bulunan eş lehine manevi tazminat koşulları oluşmaz. Tespit edilen kusur dağılımına göre kadının manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olup kadının lehine tazminata hükmedilmemesine yönelik istinafı reddedilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası arttırım ve yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 2008 yılında boşandıklarını, kendisi için aylık 175 TL yoksulluk, müşterek çocukları .... için aylık 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, 2013 yılında açılan artırım davası neticesinde lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 220 TL'ye, müşterek çocukları .... lehine hükmedilen iştirak nafakasının ise aylık 225 TL'ye yükseltildiğini, davalının İtalya'da antika halı tamircisi olduğunu ve yüksek miktarda gelir elde ettiğini, halihazırda müşterek çocukları ....'...
Aile Mahkemesi'nin 26.02.2008 tarih 2007/828 E- 2008/144 K sayılı ilamında dava tarihinden itibaren davacı kadın için 250 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk lehine ise; 150 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiş olup, Yargıtay 2. HD'nin 02.07.2009 tarih ve 2008/10835 E, 2009/13052 K sayılı ilamıyla sadece davacı kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakasının fazla bulunması nedeniyle bozulmuş, bozmadan sonra 07.10.2010 tarihli duruşmada davacı kadının yoksulluk nafakası ve tedbir nafakasından vazgeçtiğini beyan etmesi üzerine Mahkemece vazgeçme nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve anılan bu karar temyiz edilmediğinden 19.02.2013 tarihinde kesinleşmiştir. İcra takibi 16.07.2012 tarihinde başlatılmış ise de bozma ilamından sonra duruşmada yoksulluk nafakası ve tedbir nafakasından vazgeçildiğinden artık kadın yönünden nafaka alacağı talep edilemez....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası talebinin reddine, iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile dava tarihinden başlayarak müşterek çocuklar ...ve ... lehine aylık 300'er TL nafakasının karar kesinleşinceye kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak davalıdan tahsiline, davacının ziynet alacağına ilişkin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bent dışından kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalının yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Somut olayda, mahkemece, davacının yoksulluk nafakası talebi ile ziynet alacağı talebinin reddedildiği, iştirak nafakası talebinin ise kısmen kabul edildiği, davacı tarafça yapılan toplam 594,14 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya...
Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmez. Somut olayda; 05.08.2015 tarihinde başlatılan takipte; takibe konu ... 5....