Davalı tarafın yasada öngörülen sürelerde maddi manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmadığı açıktır. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, süresinde ileri sürülmeyen bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu yönü ile de davalının istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Davalının iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusu incelendiğinde; Müşterek çocuk yararına talep edilen iştirak nafakası kamu düzenini ilgilendiren bir husus olup savunmanın değiştirilmesi, genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın her aşamada talep edilebilmesi mümkündür. Davalı taraf 18/06/2020 tarihli beyan dilekçesi ile müşterek çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. TMK 182. Madde gereği velayeti kendisine bırakılmayan davacı babanın, çocuğun bakım, sağlık ve eğitim giderlerine ekonomik gücü oranında katılması yasal bir zorunluluktur....
Bu bakımdan, olayda davacı kadın yararına manevi tazminata (TMK m.174/2) hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmamaktadır. O halde, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru değildir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiştir. Davalı erkek vekilinin; müşterek çocuk Osman için tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır ( TMK m. 169)....
Bendindeki kadının tedbir nafakası talebinin reddine ilişkin hükmün KALDIRILARAK, kaldırılan bu hükümlerin yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, Hüküm fıkrasının B/2. Bendindeki kadının maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve velayet taleplerinin ayrı ayrı reddine ilişkin hükmün B/2- (a) bendi olarak AYNEN MUHAFAZASINA, BUNA GÖRE; 1- ) Hüküm fıkrasının A/8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, maddi ve manevi tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen karara karşı taraflarca temyiz kanun yoluna...
yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri kapsamında kadın lehine maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2) takdir edilmesinde, takdir edilen tazminat tutarlarında, velayetin anneye verilmesinde, çocuk için tedbir - iştirak nafakası takdiri ile, takdir edilen tedbir - iştirak nafakası miktarında, kadının tedbir yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, tarafların yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Sakarya 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminatın miktarı, vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının davasının kabulüne karar verildiği halde, kadın lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, vekalet ücretine hükmolunmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı...
Müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen iştirak nafakası miktarının az uygun olduğu görüldüğünden kadının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 4 nolu bendinin iştirak nafakası yönünden kaldırılmasına, müşterek çocuk lehine aylık 500,00 TL iştirak nafakası takdiri ile kararın kesinleşme tarihinden itibaren başlamak üzere erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen nafaka miktarına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK.nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatlar yönünden kabulü ile hükmün kaldırılması gerekmiştir. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca düzeltilmek suretiyle yeniden aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir....
nafakasına, ortak çocuk Elif yararına aylık 250,00 TL tedbir ve aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine aylık 350,00 TL tedbir nafakası ile 10.000,00 TL maddi tazminata, davacının yoksulluk nafakası ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 02.12.2021 tarih, 2018/574 esas ve 2021/806 karar sayılı kararının kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası yönünden KALDIRILMASINA ve bu yönlerden esas hakkında yeniden hüküm tesisine, ''Davalı/davacı T3'nun maddi ve manevi tazminat (TMK 174/1,2) taleplerinin kısmen kabulü ile 40.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminatın davacı/davalı T1 alınarak davalı/davacı T3'ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine'' "Velayeti anneye verilen müşterek çocuk T3 için boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının davacı/davalı T1 alınarak davalı/davacı T3'ya verilmesine, nafakanın ilerleyen yıllarda her yıl TÜİK tarafından belirlenen Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) oranında artırılmasına" II-Antalya 2....