ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2021 NUMARASI : 2020/562 Esas 2021/252 Karar DAVACI VEKİLİ : DAVALI VEKİLİ DAVA : Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/11/2020 KARAR TARİHİ : 08/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2023 Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ... elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi amacıyla 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu hükümleri uyarınca kamu tüzel kişiliğinin nevi değiştirme yolu ile kurulduğunu, müvekkili şirketin......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden ve Hisse Satış Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili işletme faaliyetinin davalı tarafından yürütüldüğü dönemde gerçekleşen haksız tahakkuk ifa edildiği ileri sürülerek mahkemece üçüncü kişi lehine hükmedilen ve ödenen tutardan kimin sorumlu olduğu, bu tutarın kısmen veya tamamen davalıdan tahsili gerekip gerekmediğine ilişkindir. Davacı talebini 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin İHDS 7. maddesine dayandırmaktadır. Bu madde; üçüncü kişilerin hak iddiaları başlığını taşımaktadır. Davalı, talebin Hisse Satış Sözleşmesi ile geriye dönük her hangi bir hak talep edilemeyeceğinin öngörülmüş olmasına göre olarak davanın reddinin gerektiğini ve Hisse Satış sözleşmesinin 9. maddesi ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 18/6. maddesine göre davacının talepte bulunamayacağını ileri sürmüşür. 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi davalı .......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2020 NUMARASI : 2019/683 Esas 2020/86 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Alacak (İŞletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/07/2015 KARAR TARİHİ : 15/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2022 Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/12/2015 tarih ve 2014/1013-2015/778 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; davalının özelleştirme kapsamına alınması ve 20 ayrı dağıtım şirketine ayrılması kapsamında müvekkili ile davalı arasında 24.07.2006 tarihinde "İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (...)” akdedildiğini, anılan sözleşmenin üçüncü kişilerin hak iddialarını düzenleyen 7. maddesinde dağıtım faaliyetinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden kaynaklanan sorumluluğun dönemsel olarak paylaştırıldığını, anılan sözleşmeden önce dağıtım faaliyetlerin davalı tarafından yürütüldüğü sırada hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak için üçüncü...
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncelikle uygulanacaktır....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, TEDAŞ ın özelleştirilmesi sürecinde alınan bir kısım yargı kararları sonrasında TEDAŞ ile hisselerinin tamamına sahip olunan 20 Elektrik Dağıtım Şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin "İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi" imzalandığını, Meram Elektrik Dağıtım A.Ş 25/09/2008 tarihinde de gerçekleştirilen ihale sonucunda şirketin tüm hisselerinin 30/10/2009 tarihinde Alcen Enerji Dağıtım ve Parakende Satış Hizmetleri A.Ş tarafından devir alındığını, MEDAŞ ın ihale sürecinin tamamlanmasının ardından 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi ve özelleştirme idaresi talimatları doğrultusunda taraflarca takip edilen dosyalara ilişkin ayrım çalışmaları yapılıp listeler hazırlanarak tespit tutanağı imzalandığını ve yönetim kurullarının onayından geçerek kesinleştiğini işletme hakkı sözleşmesinin imzalanması, ile birlikte...
Sayılı kararına istinaden davacı tarafından ödenen yargılama giderleri ile dava için yapılan giderlerin abonenin 3.kişi kabul edilerek davacının yaptığı ödemeleri rücuan talep edilebileceğinin kabul edilmesi halinde; davacının rücuan talep edebileceği alacağın 121.926,00-TL den ibaret olduğu, mahkemece abonenin 3 kişi olarak kabul edilmemesi halinde Hisse Devir Sözleşmesinin 9.3, 9.4 maddeleri uyarınca davacı tarafın taleplerinin yerinde olmayacağının değerlendirildiği bildirilmiş. Rapor hüküm vermeye elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır. MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuan alacak istemine ilişkindir. Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay incelendiğinde; taraflar arasında imzalanan 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden (İHDS) önce çıkartılan fark fatura nedeniyle dava dışı abone ( ......
Dava, işletme hakkı devir sözleşmesi ve hisse satış sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda anılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda Olur İşletme Şefliğinde hizmet akdi ile çalışan işçi ...... meydana gelen iş kazası sonucu vefat etmesi sebebiyle vefat edenin kardeşleri tarafından açılan davanın kısmen kabul edilerek manevi tazminata hükmedildiği, işçinin kardeşleri tarafından davacıdan tahsil edilen alacağın, davalı ...............n işçisi olan ...... 13.07.1998 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu ölümü nedeniyle doğduğu ve iş kazasının “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” öncesinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin 7. maddesinin 4. ve 6. bentlerinde de dağıtım faaliyetlerinin......tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun ..a ait olduğu düzenlenmiştir....
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik itirazlarına Dairemizce itibar edilmemiştir....
Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik itirazlarına Dairemizce itibar edilmemiştir. Davalı vekilinin açılan davada ödeme tarihinden itibaren avans faizi uygulanamayacağına yönelik itirazına gelindiğinde, rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11....