WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, müvekkil şirketin ortaklarının babaları ve dolayısıyla kendilerinin dava konusu ibareyi gerek ticaret unvanının asli unsuru gerekse marka olarak yarım asır önce ilk defa kullanmış ve o günden bugüne kadar da fiilen ve aralıksız olarak kullanmakta olduğunu, müvekkilinin "...." ibaresi üzerinde gerçek hak sahipliğinin bulunduğunu, markanın müvekkili tarafından yurt içinde ve yurt dışında yaygın olarak tanıtıldığını, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davalının gerçek hak sahipliğinin tespit edilerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....

    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalının “VAIO” ibareli şekil markasının 1996-1997 yıllarında bilgisayar ürünü üzerinde kullanarak ABD ve Japonya'da, 2006 yılından itibaren de Türkiye'de pazara sunulmuş olması sebebiyle davalının kullanımdan kaynaklanan hak sahipliğinin davacı tescilinin önüne geçtiği, bu halde de markanın hükümsüzlüğüne yönelik iddiaların sabit olmadığı, davalı yanın tescilli olan markası kapsamında kullanımda bulunduğu, yasal hakka dayalı kullanım sebebiyle de davacı marka hakkının ihlalinin ve dolayısıyla tecavüzünün söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü, sicilden terkini, tecavüzün tespiti ile önlenmesi istemine ilişkindir....

      Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, murisleri Ramazan Kızgın'ın mirasçıları olduklarını, murislerinin 1988 yılında davalının murisi Hüseyin Dündar'dan 2.650 m2 yüzölçümlü bağ vasfında bir taşınmaz satın aldığını, murislerinin satış bedelini davalı musirine ödedikten sonra tapuda resmi satışın gerçekleştiğini, 2007 yılında tapunun davacılardan İbrahim Kızgın'a satış yoluyla devredildiğini, devir işlemleri sırasında hata ile Çınarlı Mahallesi Manastır mevkiinde kain ve tapunun 1559 parsel sayısında kayıtlı 875 m2 yüz ölçümlü arazinin davalının murisi tarafından kendilerinin murisine devrettiğini, murislerinin gerçekte Çınarlı Mahallesi 1786 parsel sayılı taşınmazı satın aldığı halde tapuda sehven 1559 parsel sayılı taşınmazın devrinin gerçekleştiğini öğrendiklerini, dava konusu 1786 parsel sayılı taşınmazın hali hazırda 28/06/2018 tarihli mirasçılar arasında satış suretiyle pay temliki işlemiyle davalı adına kayıtlı olduğunu, murislerinin dava konusu 1786 parsel sayılı...

      İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı T1 vekili dilekçesinde özetle; Mahalli İskan Komisyonu kararı ile hak sahiplikleri iptal edilenlerin, bu iptal kararının iptali istemiyle açtıkları davanın reddedilerek kesinleşmesine binaen, ikame ettikleri işbu davanın reddine dair verilen karar usule ve yasaya aykırı olduğunu, Kırıkhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.01.2021 gün ve 2020/139 E. 2021/112 K. sayılı bu kararını, Hazine'nin hak ve menfaatleri ile kamunun ortak yararını korumak adına istinaf ettiklerini, davalı tarafça, hak sahipliğinin iptali kararının iptali istemiyle dava açıldığını, Hatay 1....

      Asıl ve birleştirilen davada davacı, Mahalli İskan Komisyonu’nun 10.07.2007 tarih ve 5 sayılı kararıyla 2510 sayılı Kanun uyarınca davalıların hak sahibi sayılmasına karar verilip 2755 parsel sayılı taşınmazın davalılar adlarına tahsisen tescil edildiğini, bilahare Mahalli İskan Komisyonu’nun 22.03.2012 tarih ve 144 sayılı kararı ile, başvuru veya hak sahipliği karar tarihinden önce davalıların SGK kayıtlarının bulunması ve daha önceden devlet eliyle topraklandırıldıkları gerekçeleriyle hak sahipliklerinin iptaline karar verildiğini, davalıların hak sahipliğinin iptali kararının iptali istemiyle açtıkları davanın Hatay İdare Mahkemesinin 2012/997 Esas, 2012/980 sayılı kararı ile reddedilip kesinleştiğini, kaydın hukuki dayanağının kalmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 02.11.2010 gününde verilen dilekçe ile beyanlar hanesindeki hatalı hak sahipliğinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dava, davacı tarafından 05.01.2006 tarihli Protokol ile davalıya devri sağlanan ruhsat alanındaki hak sahipliğinin davacıya ait olduğunun tespiti ile protokol nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemlerine ilişkindir. Taraflar arasında akdedilen davaya konu protokol incelendiğinde Ceymer A.Ş'ye mermer rodövans ile 10.000 ton dolgu taşının verilmesi ve... 'in rodövans hakkını devir etmek istemesi halinde... 'nın yeni rodövansı isteyen firmaya vereceğinin kararlaştırılmış olduğu anlaşılmakla taraflar arasındaki ilişkinin niteliğine göre dosyanın temyizini inceleme görevi Dairemizin görev alanı dışında kalıp, Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na ait bulunmaktadır. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 17.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, çift ölüm aylığı, hak sahipliğinin tespiti ile ölüm aylığı tahsisi istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 25.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, murislerinin kefil olması nedeniyle ...nden alınan kredi borcunu ödemek zorunda kalan davacıların, ödemiş oldukları borç tutarının borçlu ve diğer kefilden rücuen tahsili için yaptıkları icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı uyarınca Dairemiz görev alanı dışındadır. Dosyanın inceleme yerinin belirlenmesi için 11 Nisan 2015 Tarihli ve 29323 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 60/II. fıkrası uyarınca dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 21/03/2016 tarihinde oybirliği ile verildi....

                a ödeme yapıldığını, bahsi geçen ödemelere bir kısım davalılar ve bir kısım davalı murislerinin sebep olduğunu belirterek ödenen miktarın davalılardan rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın sübuta erdiği gerekçesi ile istem gibi karar verilmiştir. Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Rücu davasında sorumlular arasında teselsül hükümleri değil kusur oranında sorumluluk geçerlidir (BK 50,51). Buna göre açıklanan ilke gözönünde tutularak her bir davalının veya murislerinin eyleme katkıları ve kusur oranlarının bilirkişi görüşü de alınmak suretiyle belirlenmesi ve kusur oranları itibariyle tazminatla sorumlu tutulmaları gerekir. Dosyada davalı veya murislerinin kusur oranlarına ilişkin herhangi bir bilirkişi raporu da bulunmamaktadır. Karar, açıklanan nedenlerle yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu