İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir. (2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir. (3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir. (4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz. (5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.” 4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir...
İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir. (2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir. (3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir. (4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz. (5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.” 4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şu şekildedir...
Davalı Bakanlık vekili öncelikle davanın Kocaeli İş Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, yetki tespitinin tebliğinden itibaren altı gün içerisinde dilekçenin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına kayıt ettirilmesinin emredici hüküm olduğunu, kayıt yapılmaksızın açılan davanın söz konusu olduğunu, davacı işverenin iş kolu tespiti başvurusunda bulunmadığını, yetki kararının yayınlanmasından itibaren onbeş gün içerisinde davanın açılması gerektiğini, iş kolu başvurusu olmayan davacının yetki tespitine itirazın iş kolu tespiti başvurusunun bekletilmesini istemesinin doğru olmadığını, bakanlık tespitinde bir isabetsizlik bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak davalı işyerinde başvuru tarihinde 159 işçinin çalıştığı, bunlardan 81 tanesinin davalı sendika üyesi olduğu ve davalı sendikanın çoğunluğu sağladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
kollarındaki bütün kamu görevlileri sayısı ile hizmet kolundaki sendikaların üye sayılarının tespiti sonucunda, sendika ve konfederasyonların toplam üye sayılarının belirlenerek, sonuçların Resmi Gazete'de yayımlanması hususunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yetkilendirildiği anlaşılmaktadır....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacılara iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacılara Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2022 NUMARASI : 2022/260 E - 2022/395 K DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının kendi nam ve hesabına yürüttüğü ticari faaliyetleri nedeniyle 09/08/1991 tarihinden itibaren oda kaydı, 13/01/1992 tarihinden itibaren de şirket ortalığı kaydı bulunmakla ve bu nedenle zorunlu Bağ-Kur sigortalılık başlangıcının 09/08/1991 tarihi olması için 19/04/2002 tarihinde davalı kuruma müracaat ettiğini, ancak 4956 sayılı kanunun 47. Maddesine göre 04/10/2000 tarihinden önce herhangi bir başvurusu olmadığı için talebinin reddedildiğini ve sigortalılık başlangıç tarihinin 04/10/2000 olarak kabul edildiğini ileri sürerek; davacının 09/08/1991- 04/10/2000 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur esnaf sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2018/287 ESAS 2021/1084 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Van 1. İş Mahkemesi'nin 16/09/2021 tarih ve 2018/287 Esas, 2021/1084 Karar sayılı kararına karşı davalı vekili ile Feri Müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu vekilince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, yapılan müzakeresi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ. TALEP: Davacı vekili 29/05/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01/06/2018- 09/04/2018 tarihleri arasında davalıya ait iş yerinde kebap ustası olarak kayıt dışı çalıştığını, akdin 09/04/2018 tarihinde haksız bir şekilde sonlandırıldığını, feshe bağlı tazminatlar ile işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini hizmet sürelerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Madde hükmünü, karşılıklılık esasına dayalı uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış yabancı ülke vatandaşlarına, hiçbir şekilde Türk sosyal güvenlik sisteminin uygulanamayacağı şeklinde değil, bunlara öncelikle ilgili sosyal güvenlik sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı, burada hüküm yoksa 5510 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanacağı şeklinde anlamak gerekir.(Prof. Dr. A. Can Tuncay,/ Prof Dr. Ömer Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri,15. Bası, Beta Yayınevi, sh.243; Prof. Dr. Ali Güzel , Prof. Dr.Ali Rıza Okur / Doç. Dr....
Kurumca işkazası nedeniyle vefat eden sigortalının haksahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorun olarak giderilmelidir. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup işbu tazminat davasında ise kurum taraf değildir. Bu kapsamda eksik incelemeyle karar verildiği ortadadır....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibi anneye gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacılara iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olay Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacılara Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanmasını istemesi için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....