WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gereken arama izinlerinin kullandırılmadığını ve çalıştırılmaya devam edildiğini, 4857 sayılı Kanun'un 27. maddesi ve Toplu İş Sözleşmesinin 12/C maddesine göre davalı işverenin davacı işçiye yeni arama iznini vermek mecburiyetinde olduğunu, işverenin; arama izin ücretini %100 zamlı olarak ödemesi gerektiğini iddia ederek arama izin ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir....

    Ayrıca, Toplu İş Sözleşmelerinin özerkliği ilkesi gereğince, her Toplu İş Sözleşmesi kendi içinde bağımsızdır. 07.11.2012 tarih ve 28460 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 18.10.2012 tarih ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36. maddesine göre, toplu sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe sözleşmeleri Toplu İş Sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu İş Sözleşmesinde sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir. Somut olayda; davacının işe başladığında günlük brüt ücreti 31,17 TL'dir. Davacı 15/03/2005 tarihinde sendikaya üye olmuştur. İşyerinde 01/03/2003 tarihinden itibaren uygulanan Toplu İş Sözleşmesinin eki olarak imzalanan protokol hükümleri gereği davacıya günlük 26,07 TL ücret ödendiği anlaşılmaktadır....

      MUHALEFET ŞERHİ Somut olayda davacının sözleşmesi ihbar öneli verilerek davalı işveren tarafından feshedilmiştir. Davalı işveren önel içinde arama iznini kullanmasını istediği halde davacı arama iznini kullanmak istemediğini belirterek çalışmaya devam etmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 27.maddesine göre "bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir bulması için gerekli olan arama iznini saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak arama iznini toplu kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır. İşveren yeni arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa o süreye ilişkin ücret işçiye ödenir....

        Bu düzenlemeler “işçi lehine şart ilkesi” olarak adlandırılan kuralın Türk İş Hukukundaki pozitif yansımasını oluşturmaktadır. Söz konusu hüküm gereğince normlar hiyerarşisinde sözleşmesine nazaran daha üstte bulunan toplu sözleşmeleri hükümleri yerine sözleşmeleri hükümleri ancak işçi lehine olmak koşuluyla uygulanma kabiliyetine sahiptir. Bir başka ifadeyle sözleşmesi ile toplu sözleşmesi karşı karşıya geldiğinde yani aynı konuda sözleşmesi ile toplu sözleşmesinde farklı düzenlemeler yer aldığında sözleşmesi hükmü, daha işçi lehine olmak koşuluyla tatbik edilebilir. Somut olaya dönüldüğünde; davacının sözleşmesi ile kararlaştırılan temel ücretinin sendikaya üye olduktan sonra düşürüldüğü anlaşılmaktadır. Bu ücretin düşürülmesi işlemi 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine göre değil toplu sözleşmesi ile yapılmıştır. Nitekim İş Kanunu’nun 22. maddesindeki prosedüre uyulup işçinin yazılı rızasının alındığı da iddia ve ispat edilmiş değildir....

          “İşletme toplu sözleşmesi kapsamında olan ya da toplu sözleşmesi bulunan bir işyeri veya işyerinin bir bölümünün devrinde, devralan işverenin aynı işkoluna giren işyeri veya işyerlerinde yürürlükte bir toplu sözleşmesi var ise; devralınan işyeri veya işyerlerinde uygulanan toplu sözleşmesinden doğan hak ve borçlar, sözleşmesi hükmü olarak devam eder. Devralan işverenin işyeri ya da işyerlerinde uygulanan bir toplu sözleşmesi yok ise; devralınan işyerinde yürürlükteki toplu sözleşmesinden doğan hak ve borçlar, yeni bir toplu sözleşmesi yapılıncaya kadar toplu sözleşmesi hükmü olarak devam eder”. 5....

            Davacının işe girdiği ve sözleşme imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun 6. maddesinde, “Toplu sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe hizmet akitleri toplu sözleşmesine aykırı olamaz. Hizmet akitlerinin toplu sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu sözleşmesindeki hükümler alır. Hizmet akdinde düzenlenmeyen hususlarda toplu sözleşmesindeki hükümler uygulanır. Toplu sözleşmesinde hizmet akitlerine aykırı hükümlerin bulunması halinde hizmet akdinin işçi lehindeki hükümleri geçerlidir.” hükümleri bulunmaktadır. 07.11.2012 tarih ve 28460 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 18.10.2012 tarih ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36. maddesine göre de, toplu sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe sözleşmeleri toplu sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu sözleşmesindeki hükümler alır....

            Öte yandan 07.11.2012 tarihli ve 28460 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 18.10.2012 tarihli ve 6356 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesine göre de toplu sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe sözleşmeleri toplu sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu sözleşmesinde sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir. 5. Yararlılık ilkesi, kolektif bir kaynak olan toplu sözleşmesi ile sözleşmesi arasındaki ilişkiyi düzenler. Başka bir deyişle söz konusu ilke, normlar hiyerarşisinde alt sırada yer alan sözleşmesindeki lehe normun, ilişkisine uygulanmasını sağlar....

              MUHALEFET ŞERHİ Somut olayda davacının sözleşmesi ihbar öneli verilerek davalı işveren tarafından feshedilmiştir. Davalı işveren önel içinde arama iznini kullanmasını istediği halde davacı arama iznini kullanmak istemediğini belirterek çalışmaya devam etmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 27.maddesine göre "bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir bulması için gerekli olan arama iznini saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak arama iznini toplu kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır. İşveren yeni arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa o süreye ilişkin ücret işçiye ödenir....

                İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesi sözleşmelerinin varlığı halinde mahkemelerini görevli kabul etmektedir. Olayın 5510 sayılı Yasa bakımından kazası sayılması SGK aleyhine açılacak kazası tesbiti veya işgöremezlik oranı tesbit davası dışında mahkemelerini görevli hale getirmez. Zira, 5510 sayılı yasanın 101. maddesine göre 5510 sayılı yasadan doğan uyuşmazlıklar mahkemesinde görülür. Öte yandan, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda da mahkemelerin görevi ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Uyuşmazlık İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözülecektir. Hükmün davaya dosya bakmakla genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum....

                  Öte yandan 07.11.2012 tarihli ve 28460 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 18.10.2012 tarihli ve 6356 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesine göre de toplu sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe sözleşmeleri toplu sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu sözleşmesinde sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir. 5. Yararlılık ilkesi, kolektif bir kaynak olan toplu sözleşmesi ile sözleşmesi arasındaki ilişkiyi düzenler. Başka bir deyişle söz konusu ilke, normlar hiyerarşisinde alt sırada yer alan sözleşmesindeki lehe normun, ilişkisine uygulanmasını sağlar....

                    UYAP Entegrasyonu