Anılan maddede; işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür....
Diğer taraftan, işçi tarım işinde çalışırken bu iş dışında tarım işi sayılmayan ek bir görevde çalışabilir. Bu durumda yaptığı işler arasında hangisinin baskın olduğu açıklığa kavuşturulmalıdır. Somut olayda, davacının davalılara ait iş yerinde tarla bakım ve sulama işini yaptığı sabittir. Bu duruma göre, iş yerinde çalışan işçi sayısı önem arz etmektedir. Öte yandan tarım iş yerinde yapılan tarım işinin iş kanunun kapsamında kalıp kalkmadığının işçi sayısına göre tespiti sırasında, aynı iş yerinde birlikte tarım işinde çalışılan başka işverenlerin çalışanları ile iş yerinin başka şubelerinde tarım işinde çalışanlarında hesaba katılması gerektiği Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarındandır....
Bu nedenle 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıkları, iş mahkemelerinde çözülecektir. İş mahkemesinin diğer kanunlardaki ayrık düzenlemeler hariç görevli olması için taraflar arasında iş ilişkisi bulunması gerekir. Taraflar arasındaki ilişkinin iş ilişkisi dışında diğer iş görme edimi içeren özel sözleşmeler (vekalet, eser, ortaklık gibi) veya iş ilişkisi olmakla birlikte Yasa'nın 4. maddesinde sayılan işler ve iş ilişkilerinde çalışan işçi olması halinde genel Hukuk Mahkemelerinin (görev uyuşmazlığı), statü hukuku kapsamında olması halinde ise idari yargının görevli olması (yargı yolu uyuşmazlığı) sözkonusudur. Mahkemenin taraflar arasında iş ilişkisi bulunmadığını doğru bir şekilde belirlemesi karşısında iş mahkemesinin görevli olmadığı ortadadır.....
Bu nedenle 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıkları, iş mahkemelerinde çözülecektir. İş mahkemesinin diğer kanunlardaki ayrık düzenlemeler hariç görevli olması için taraflar arasında iş ilişkisi bulunması gerekir. Taraflar arasındaki ilişkinin iş ilişkisi ...ında diğer iş görme edimi içeren özel sözleşmeler (vekalet, eser, ortaklık gibi) veya iş ilişkisi olmakla birlikte Yasa'nın 4. maddesinde sayılan işler ve iş ilişkilerinde çalışan işçi olması halinde genel Hukuk Mahkemelerinin (görev uyuşmazlığı), statü hukuku kapsamında olması halinde ise idari yargının görevli olması (yargı yolu uyuşmazlığı) sözkonusudur. Mahkemenin taraflar arasında iş ilişkisi bulunmadığını doğru bir şekilde belirlemesi karşısında iş mahkemesinin görevli olmadığı ortadadır.....
Bu nedenle 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıkları, iş mahkemelerinde çözülecektir. İş mahkemesinin diğer kanunlardaki ayrık düzenlemeler hariç görevli olması için taraflar arasında iş ilişkisi bulunması gerekir. Taraflar arasındaki ilişkinin iş ilişkisi dışında diğer iş görme edimi içeren özel sözleşmeler (vekalet, eser, ortaklık gibi) veya iş ilişkisi olmakla birlikte Yasa'nın 4. maddesinde sayılan işler ve iş ilişkilerinde çalışan işçi olması halinde genel Hukuk Mahkemelerinin (görev uyuşmazlığı), statü hukuku kapsamında olması halinde ise idari yargının görevli olması (yargı yolu uyuşmazlığı) sözkonusudur. Mahkemenin taraflar arasında iş ilişkisi bulunmadığını doğru bir şekilde belirlemesi karşısında iş mahkemesinin görevli olmadığı ortadadır.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasında Yozgat İş ile Antalya 4. İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının geçirdiği iş kazası sonucu maluliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yozgat İş Mahkemesince, iş kazasının Kepez/Antalya'da meydana geldiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Antalya 4. İş Mahkemesi ise davacının seçimlik hakkını kullanarak davayı ikametgahı olan Yozgat İş Mahkemesinde açtığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesinde iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemelerini belirlemiştir....
Toplu iş sözleşmesinde hizmet akitlerine aykırı hükümlerin bulunması halinde hizmet akdinin işçi lehindeki hükümleri geçerlidir…” hükmü öngörülmüştür. 4. Öte yandan 07.11.2012 tarihli ve 28460 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 18.10.2012 tarihli ve 6356 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesine göre de toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe iş sözleşmeleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu iş sözleşmesinde iş sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise iş sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir. 5. Yararlılık ilkesi, kolektif bir kaynak olan toplu iş sözleşmesi ile iş sözleşmesi arasındaki ilişkiyi düzenler. Başka bir deyişle söz konusu ilke, normlar hiyerarşisinde alt sırada yer alan iş sözleşmesindeki lehe normun, iş ilişkisine uygulanmasını sağlar....
Toplu iş sözleşmesinde hizmet akitlerine aykırı hükümlerin bulunması halinde hizmet akdinin işçi lehindeki hükümleri geçerlidir…” hükmü öngörülmüştür. 15. 07.11.2012 tarihli ve 28460 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 18.10.2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 36. maddesine göre de, toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe iş sözleşmeleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu iş sözleşmesinde iş sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise iş sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir. 16. Yararlılık ilkesi, kolektif bir kaynak olan toplu iş sözleşmesi ile iş sözleşmesi arasındaki ilişkiyi düzenler. Başka bir deyişle söz konusu ilke, normlar hiyerarşisinde alt sırada yer alan iş sözleşmesindeki lehe normun, iş ilişkisine uygulanmasını sağlar....
ye ait iş deneyim belgelerinin sunulduğu, sunulan iş deneyim belgesinin iş artışına yönelik tahkim kararı sonucu ortaya çıkan bedeli içerdiği, benzer iş olarak belirlenen karayolu yapım işine yönelik iş deneyim belgesi sunulmasına rağmen iş kalemleri arasında ayrıştırma yapılarak "hazırlık işleri", "diğer yapım işleri" ve "diğer ek yapım işleri" dikkate alınmadan iş deneyim belgesi bedelinin hesaplandığı, sunulan iş deneyim belgesindeki tüm imalatların yol yapımına yönelik olduğu, ayrıştırma yapılmasının mevzuata ve ihale dokümanına aykırı olduğu, dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir....
Davacının işe girdiği ve sözleşme imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun 6. maddesinde, “Toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe hizmet akitleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. Hizmet akitlerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Hizmet akdinde düzenlenmeyen hususlarda toplu iş sözleşmesindeki hükümler uygulanır. Toplu iş sözleşmesinde hizmet akitlerine aykırı hükümlerin bulunması halinde hizmet akdinin işçi lehindeki hükümleri geçerlidir.” hükmü öngörülmüştür. 07.11.2012 tarih ve 28460 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 18.10.2012 tarih ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36. maddesine göre de, toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe iş sözleşmeleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır....