İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/04/2021 NUMARASI : 2020/75 2021/35 DAVA KONUSU : İş KazasıTespiti KARAR : Taraflar arasındaki iş kazası tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı T1 T2 vekili ve T4 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa Emin Can Seyis 'in 34 XX 232 plakalı iş kamyonunun 20/09/2019 tarihinde arkadan çarpması sonucu vefat ettiğini, bu kazanın trafik iş kazası olarak nitelendirilmesi gerektiğini, Eskişehir 1....
.... iş mahkemesinin .... iş mahkemesinin ... iş mahkemesinin .... iş mahkemesinin ... iş mahkemesini ... iş mahkemesinin .... iş mahkemesinin .... iş mahkemesinin ... merkez ilçelerinde kurulu bulunan müstakil iş mahkemelerinin yargı çevresinin, ismi geçen yer asliye hukuk mahkemelerinin yargı çevresi ile aynı olmak üzere devam edilmesine, karar verilmiştir....
Davanın esastan reddi usule aykırı olacaktır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca İş Kanu-nu'na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 4. maddesinin 1. fıkrasının a bendi uyarınca, "deniz ve hava taşıma işlerinde çalışanlar" hakkında bu kanun hükümleri uygulanmaz. Deniz taşıma işlerinde çalışanlar hakkında 854 sayılı Deniz İş Kanunu uygulanmaktadır. Ancak hava taşıma işlerinde çalışanlar için özel bir düzenleme yapılmadığından, Borçlar Kanunu genel hükümleri uygulanmaktadır. Ancak, hava taşıma faaliyeti yapılan işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu Toplu İş Sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun 66. maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir....
Tüm bu açıklamalar ışığında, davacının yaralandığı olay, iş kazası olup, olayda iş sağlığı ve iş güvenliği yönlerinden iş yasasında yer alan düzenlemelerin uygulanması gerektiği açıktır. İş Yasasının uygulanmasını gerektiren uyuşmazlıkların çözüm yeri ise İş Mahkemeleridir. Bu nedenlerle uyuşmazlığın İskenderun İş Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.nın 21. ve 22. maddeleri gereğince İskenderun İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 19.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ayrıca, toplu iş sözleşmelerinin özerkliği ilkesi gereğince, her toplu iş sözleşmesi kendi içinde bağımsızdır. 07.11.2012 tarih ve 28460 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 18.10.2012 tarih ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36. maddesine göre, toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe iş sözleşmeleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu iş sözleşmesinde iş sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise iş sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir. Somut olayda; davacının işe başladığında günlük brüt ücreti 31,00 TL'dir. Davacı 15.06.2004 tarihinde sendikaya üye olmuştur. İşyerinde 01.03.2003 tarihinden itibaren uygulanan toplu iş sözleşmesinin eki olarak imzalanan protokol hükümleri gereği davacıya günlük 25,66 TL ücret ödendiği anlaşılmaktadır....
Ayrıca, toplu iş sözleşmelerinin özerkliği ilkesi gereğince, her toplu iş sözleşmesi kendi içinde bağımsızdır. 07.11.2012 tarih ve 28460 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 18.10.2012 tarih ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36. maddesine göre, toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe iş sözleşmeleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu iş sözleşmesinde iş sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise iş sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir. Somut olayda; davacının işe başladığı 24.12.2004 tarihinde günlük brüt ücreti 27,26 TL'dir. Davacı 28.02.2005 tarihinde sendikaya üye olmuştur. İşyerinde 01.03.2003 tarihinden itibaren uygulanan Toplu İş Sözleşmesinin eki olarak imzalanan protokol hükümleri gereği davacıya günlük 25,42 TL ücret ödendiği anlaşılmaktadır....
Tüm bu açıklamalar ışığında, davacının yaralandığı olay, iş kazası olup, olayda iş sağlığı ve iş güvenliği yönlerinden iş yasasında yer alan düzenlemelerin uygulanması gerektiği açıktır. İş Yasasının uygulanmasını gerektiren uyuşmazlıkların çözüm yeri ise İş Mahkemeleridir. Bu nedenlerle uyuşmazlığın Samsun 1. İş Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Samsun 1. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dolayısıyla bir işçi, deneme süresi ile birlikte 6 aylık çalışma süresini doldurmuş olmalıdır. 3) İşçiyi istihdam eden kişinin İş Kanunu kapsamında işveren olarak kabul edilmesi gerekir. 4) İşçi ile işveren arasında belirsiz süreli bir iş sözleşmesinin bulunması (İş. K. m.2) gerekir. Belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışanlar iş güvencesinden yararlanamazlar. 5) İş ve iş ilişkilerinin İş Kanununun 4. maddesinde belirtilen istisnalardan birini teşkil etmemesi, diğer bir deyişle iş ve iş ilişkisinin İş Kanununun uygulanmasına imkân verecek nitelikte olması gerekir. 6) İş sözleşmesinin feshi tarihinde İş Kanununa tabi işyerlerinde en az 30 işçinin çalışıyor olmalıdır. Sonuç olarak iş güvencesi hukuku, hiçbir ayrım yapmadan tüm çalışanları kapsamı içine almamakta; iş, işçi, iş ilişkisi, işin konusu ve işyeri gibi hususlarda yasal bir sınırlama getirmektedir. Diğer bir deyişle iş güvencesi hükümleri, her çalışana, her işe, her iş ilişkisine ve her işyerine uygulanamaz....
Zira işveren ile işçi arasında iş ilişkisi var ise de, yapılan iş gereği, işçi İş Kanunu hükümlerinden yararlanamamaktadır. Somut olayda ise, tanıkların iş yerinde bazen altı - yedi kişi dahi çalıştığını beyan etmeleri, ... kayıtlarına göre resmî olarak bazen iki bazen üç sigortalı görüldüğü, ancak geçmişte yapılan denetimlerde üçten fazla işçinin çalıştığının tespit edilerek iş yerine para cezaları uygulandığı da birlikte değerlendirildiğinde, davalı iş yerinin 4857 İş Kanunundaki istisnalara girmeyeceği, davaya konu olayda İş Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği bu nedenle İş Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Öte yandan; işçiye, ancak devir tarihinden sonra devrolduğu iş yerinde imzalanan toplu iş sözleşmesi yararlanma koşullarının varlığı halinde uygulanabilir; devir olduğu iş yerinde devir tarihinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin ise yararlanma koşullarının varlığı halinde dahi uygulanması mümkün değildir. Şu husus da gözden kaçırılmamalıdır ki; işçi devreden iş yerinde devir tarihinde mevcut toplu iş sözleşmesinin tarafı sendikadan kendi istek ve rızası ile istifa etmiş ve devrolduğu iş yerinde devir tarihinde mevcut toplu iş sözleşmesinin tarafı sendikaya üye olmuş ise, artık istifa nedeniyle devreden iş yerinde devir tarihinde mevcut olan toplu iş sözleşmesinden faydalanamayacağı gibi devralan iş yerindeki mevcut toplu iş sözleşmesinden de 6111 Sayılı Kanun’un 166. maddesinin 6. bendi uyarınca, bu iş yerinde devirden sonra yeni bir toplu iş sözleşmesi bağıtlanıncaya kadar faydalanamayacaktır....