Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının İş Teftiş Kurulu Tarafından Hazırlanan Tutanakta İşyerinin, İş Sağlığı Ve Güvenliğe İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğine Göre Az Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşyeri olduğu belirtilmiştir. Buna uygun olarak davalı işveren tarafından gerekli eğitim davacıya sağlamıştır. Ayrıca kaza anında davacıya iş ayakkabısı, baret, tulum ve eldiveninin vs. iş güvenliği ve sağlığı için gerekli ekipman sağlanmış olup bu husus Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından tutulan 28.01.2015 tutanağın 13. maddesinde de yer almıştır. Hükme esas alınan 14.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda, yüksekten platform üzerinde yapılan çalışmaların işveren tarafından görevlendirilen ehil bir kişinin gözetimi ve kontrolü altında gerçekleşmediği tespiti hatalıdır....
Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya sKuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi giderek iş kazası sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik inceleme ve araştırma sonucu dosyada bulunan tıbbi raporlarla sonuca varılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf, SGK'nun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, eldeki tazminat davasında ise SGK taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya, iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunması, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise, davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi için önel vermek, olayın iş kazası olduğunun ve sürekli iş göremezlik oranının tespitinden sonra çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
İş Mahkemesinin 2011/469 Es -2011/582 Kr sayılı dosyasında aynı iş kazası nedeniyle %0 maluliyet oranına dayanarak manevi tazminat davası açtığı, aldırılan raporlara ve iddiaya göre davacı lehine %0 iş kazası maluliyeti nedeniyle manevi tazminata hükmedildiği ve maluliyet oranının söz konusu dosyada kesinleştiği, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre de iş kazası nedeniyle maluliyet artışının kabul edilemeyeceği, bir an olsun aksi kabul edilse bile kaza tarihi ile maluliyet artışına dayanak yapılan sağlık kurulu raporu arasında yaklaşık 9 yıl gibi uzunca zaman geçtiği, illiyet bağının kurulmasının da mümkün olmayacağı, buna göre dava konusu iş kazası nedeniyle davacının maluliyet oranının %0 olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla; bu oran üzerinden davacının maddi zararının bulunmadığı itibar edilen hesap raporunda tespit edilmiş olup davanın reddine karar vermek gerekmiştir. " gerekçeleriyle karar verildiği görülmüştür....
nden rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen ... tarihli raporda; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davacı sürücü ...'in kusursuz olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan ... plakalı araç sürücüsü dava dışı ...'nın %... oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir. 3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacının maluliyet oranının tespiti açısından ...'nden maluliyet raporu alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "Dava konusu iş kazasına yönelik SGK tahkikat dosyası getirtilmiş, 30/10/2017 tarihli 11/İR/9 sayılı inceleme raporuna göre dava konusu iş kazası nedeniyle davalı işveren T4 Nak. San. Tic. Ltd. Şti NİN %80 oranında kusurlu olduğu, kazalı sigortalı T2 ın iş kazasının oluşumunda %20 kusurlu olduğu tespiti yapılmış, SGK Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 31/10/2018 tarihli kararı ile davacı T2 ın dava konusu iş kazasından kaynaklı maluliyet oranının %17,2 olduğu tespit edilmiştir. / Mahkememizce yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; düzenlenen 13/06/2020 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre dava konusu iş kazasının meydana gelmesinde davalı T4 Nak. San. Tic. Ltd....
ile ilgili olarak raporda herhangi bir maluliyet tespiti yapılmadığını bu nedenle davacının maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, Dosya kapsamında yer alan ve % 5,1 olarak tespit edilen maluliyet oranı ile ilgili rapor tarafımıza tebliğ edilmediğini, Mahkeme tarafından Adli Tıp Kurumu 3....
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davacının geçirmiş olduğu iş kazası sonucu kendisinde meydana gelen maluliyet ile maluliyet oranının tespiti, bu maluliyet oranı doğrultusunda tarafına kaza tarihinden itibaren maluliyet maaşı bağlanmasını ve maddi ve manevi tazminat talepleri ile açmış olduğu dava sonucunda Mahkemece davanın ve birleşen davanın kısmen kabulünü ve kısmen reddi ile davalı Kurumları yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verildiğini, kurumları yönünden verilen red kararına karşı bir itirazları olmadığını, -Mahkemenin gerekçeli kararında davalılardan T5 ve Kurumları yönünden husumet yokluğu nedeniyle dava reddedilmiş olduğundan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı T5 ve Kurumlarına mütesaviyen verilmesine karar verildiğini, ancak Mahkemece Kurumlarının lehine hükmedilen vekalet ücreti miktarında hata yapıldığını, davacı tarafından Kurumlarına karşı maluliyet tespiti davası açıldığını, cismani zarar bakımından...
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının maluliyet durumunun tespiti açısından Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden maluliyet raporu alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen raporda; kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre davacının daimi iş göremezlik oranının %11 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin ise kaza tarihinden itibaren 180 gün olduğu belirlendiği bildirilmiş olmakla iş bu rapor mahkememizce aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır....
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davacı sigortalı ...’ın davalı yanında PVC montaj ustası olarak çalışırken 05.10.2009 tarihinde iş kazası geçirerek malul kaldığı, iş bu davanın 23.03.2011 tarihinde açılmasından sonra davacı sigortalının 02.10.2013 tarihinde vefat ettiği, mirasçıları tarafından davaya devam edildiği, ... tarafından davacının iş göremezlik oranın %24,2 olarak tespit edildği, davacı itirazı üzerinde Adli Tıp 3.İhtisas Kurulu ile Adli Tıp Genel Kurulu tarafından iş göremezlik oranının %18 olarak tespit edildiği, iş kazasının gerçekleşmesinde işçinin %40 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, hükme esas 01.10.2014 tarihli hesap raporunda davacı işçinin bakiye ömrü esas alınarak hesap yapıldığı, mahkemece davacıya bağlanna gelirin ilk peşin sermaye değerinin rücuya kabil kısmı tazminat alacağından tenzil edilerek karar verildiği anlaşılmıştır....