Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın aidat alacağı nedenine dayalı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay (20) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı işlerin giderilme bedeli ile fazla ödemenin istirdadı nedenine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı dava konusu icra takibini İzmir’de başlatmıştır. Davalı borçlu ise yasal süresi içerisinde bildirdiği itirazları arasında icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek takibin kendi yasal yerleşim yeri ve işin ifa edildiği Aydın’da başlatılması gerektiğini ileri sürmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davacı tarafça bonoya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuş, ayrıca icra dairesine yaptığı itirazda da icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda davacının alacağının temel borç ilişkisinden kaynaklandığı ve bu nedenle 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davalının borca bir itirazının olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Dava, mal satışına dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Alacağa dayanak gösterilen faturalara konu malların davalıya teslim edildiğinin usulüne uygun delillerle davacı tarafından kanıtlanması gerekir. Mahkemece, davacının kapanış tasdiki bulunmayan defterlerinin yanılgılı değerlendirme sonucu davacı lehine delil teşkil ettiğinin kabulü isabetsizdir. SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,peşin harcın istek halinde iadesine, 03.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK.nun 67.maddesine göre itirazın iptali davasının alacaklı aleyhine sonuçlanması halinde, borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için davacının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olması gerekir. Mahkemece davacı bankanın dayandığı kredi kartı sözleşmesinde yer alan imzanın davalı kefile ait olmaması nedenine dayalı olarak dava reddedilmiştir. Kredi kartı sözleşmesinde yer alan imzanın davalıya ait olmadığını bilerek bankanın icra takibine geçtiği düşünülemeyeceğine göre, takipte kötüniyetli kabul edilerek aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetli olmayıp, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin ciro yoluyla hamili olduğu ve davalının keşideci bulunduğu çekin kaybolması nedeniyle iptal kararı alınarak bu karar uyarınca ilgili çeke dayalı olarak müvekkilince davalı aleyhine takip yapmış ise de, itiraz sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin davamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, faturaya dayalı alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca imzaya itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 5 günlük sürede yapılması zorunludur.Somut olayda borçluya ödeme emri 26.03.2014 tarihinde tebliğ edildiğine göre borçlunun 18.04.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı imzaya itiraz İİK'nun 168/4. maddelerinde öngörülen yasal süreden sonradır.O halde mahkemece itirazın süresinde olup olmadığı değerlendirilmeksizin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itarazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Başvuru, İİK'nun 68. maddesine dayalı itirazın kesin kaldırılması talebi olup, İİK'nun 70. maddesi uyarınca icra mahkemesince incelemenin mutlaka, iki taraf davet edilmek suretiyle duruşmalı olarak yapılması zorunludur. Bu durumda, mahkemece duruşma açılıp taraf teşkili sağlanarak tarafların iddia ve varsa delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 70. maddesinin amir hükmüne aykırılık teşkil eder biçimde evrak üzerinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçluların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda, mahkemece davaya konu edilen asıl icra dosyası getirtilip incelendikten sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken talep dışı icra dosyasına dayalı olarak yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair bozma sebeplerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....