WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, bu hususta davacıdan hizmet aldığını kabul etmekte olup davacının, hizmeti ayıplı ifa etmesi sebebiyle klimanın, dava dışı ... Ticaret A.Ş.'ye yaptırıldığını savunmuştur. 6102 Sayılı TTK'nun 23/1-c maddesi, tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre, hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır (Yargıtay 23. HD'nin 2016/991 Esas, 2018/5119 Karar sayılı kararı). Ne var ki somut olayda, hizmetin ayıplı olduğu iddiasına dayanan tacir olan davalı, hizmetin ayıplı verildiğine ilişkin davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu beyan etmediği gibi varsa ayıp ihbarına ve hizmetin ayıplı olduğuna ilişkin bir delil de sunabilmiş değildir....

    Buna göre “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” TTK. m. 23/c hükmü, “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür....

      Davalı vekili, davalıya 2001 yılında satılan malın üzerinden 5 sene geçmesi üzerine renk değişimi yaşanmış olmasının olağan olduğunu, davacının aradan geçen uzun süreye rağmen herhangi bir bildirimde bulunmadan dava açmasının kötüniyet göstergesi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının yaptırdığı tespitteki rapora atfen yapılan değerlendirme ile dava konusu seramiklerin ayıplı olduğu şeklinde değerlendirilebileceği ve yapılan hesaplama ile davalının itirazında haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan 2001 yılında aldığı seramiklerin uygulanmasından kısa bir süre sonra renk değiştirdiğini, bunu 2006 yılında mahkemeye tespit ettirdiğini ve aynı yıl davalıya ilamsız takip yaptığını belirterek iş bu itirazın iptali davasını açmıştır....

        Mahkemece, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin yazılı olmadığı, davacının satılan malın sözleşmeye uygun olduğunu iddia etmesi karşısında satılan malın niteliğinin ispat külfetinin davacıya ait olduğu, hukuki işlemin değerine göre tanıkla ispatın mümkün olmadığı, davacının davalıya yemin teklif etmediği, davalının faturaya itiraz etmemesinin miktar ve bedel konusunda kesinlik sağlayacağı, harici sözleşme nedeniyle hangi malın satılması gerektiğine yönelik bir kesinlik kazandırmayacağı, davacının takibinde kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dairemizin 13.11.2013 tarih, 2013/1498 esas ve 2013/17849 karar sayılı ilamı ile; “Takip dayanağı faturaya konu malın teslim edildiği ihtilafsız olup, bu teslime dair teslim alan imzasını içeren sevk irsaliyesi de dosya içerisinde yer almaktadır....

          DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/04/2023 KARAR TARİHİ : 24/09/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/11/2024 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı ... Ltd.Şti....

            Şti’nin itirazın iptali davası açıldıktan sonra açmış olduğu menfi tespit davasını ileri sürmesinde hukuki yarar olmadığı gerekçesi ile birleşen davanın reddine, asıl dava yönünden ise; satım konusu malların ayıplı olduğunun kanıtlanamadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı, bu nedenle fatura bedellerinden davalı ... Ltd. Şti’nin sorumlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Süresinde istinaf yoluna başvuran Asıl davada davalı- birleşen davada davacı ... Ltd. Şti vekili istinaf dilekçesinde özetle; ayıp konusunda tanık dinlenilebileceğini, ürünlerde gizli ayıp olduğunu, son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin teslim edildiğini, davacı tarafa ayıp ihbarının mail yolu ile yapıldığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....

              DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, satın alınan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı ödenen bedelin iadesi için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tarafların tacir olduğu, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklandığı hususu tartışmasızdır. Tarafların tacir olup, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle olaya dava tarihi itibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bununla birlikte satım sözleşmesinde malın ayıplı olması halinde özel hükümler öngörülmüştür (TTK m. 23/1, a-c)....

                Bölge adliye mahkemesince; davacı tarafın, dava dilekçesi ile satış sözleşmesine konu aracın hukuken ayıplı olduğu iddiası ile satış bedelinin tahsili talebi ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebinde bulunduğu, yargılama sırasında ibraz ettiği 30/01/2018 tarihli ıslah dilekçesi ve duruşma sırasındaki beyanları ile de dava dilekçesi ile talep etmediği, yargılama sırasında aracı teslim almak için ödenen ... bedeli ile aracın kullanılamadığı süreye ilişkin ikame araç bedeli ve zararın tahsilini talep ettiği, dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacağın, ıslah dilekçesiyle talep edilemeyeceği ve bu talebin yok hükmünde olduğu, yargılama sırasında, dava konusu aracın bakiye ... bedeli ilgili gümrük idaresine yatırılmak ve araç kaydı üzerinde mevcut tedbir kaldırılmak sureti ile aracın hukuki ayıplı olmaktan çıktığı, davanın konusuz kaldığı, ıslahla talep edilen kısmın yok hükmünde olduğu, davacının malın ayıplı olduğu iddiası ile satış bedelinin tahsili talebi ile yapılan...

                  Bölge adliye mahkemesince; davacı tarafın, dava dilekçesi ile satış sözleşmesine konu aracın hukuken ayıplı olduğu iddiası ile satış bedelinin tahsili talebi ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebinde bulunduğu, yargılama sırasında ibraz ettiği 30/01/2018 tarihli ıslah dilekçesi ve duruşma sırasındaki beyanları ile de dava dilekçesi ile talep etmediği, yargılama sırasında aracı teslim almak için ödenen ... bedeli ile aracın kullanılamadığı süreye ilişkin ikame araç bedeli ve zararın tahsilini talep ettiği, dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacağın, ıslah dilekçesiyle talep edilemeyeceği ve bu talebin yok hükmünde olduğu, yargılama sırasında, dava konusu aracın bakiye ... bedeli ilgili gümrük idaresine yatırılmak ve araç kaydı üzerinde mevcut tedbir kaldırılmak sureti ile aracın hukuki ayıplı olmaktan çıktığı, davanın konusuz kaldığı, ıslahla talep edilen kısmın yok hükmünde olduğu, davacının malın ayıplı olduğu iddiası ile satış bedelinin tahsili talebi ile yapılan...

                    Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı icra takibine de itiraz etmiş olup, itirazın iptali için taraflarınca zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, bu nedenle alacaklı olduğunu iddia eden davacı davalıdan alacaklı değil, askine müvekkili şirkete borçlu olduğundan davacının davasının bu yönü ile de reddi gerektiğini ileri sürerek davacının haksız davasının yetki ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizin ... Esas sayılı dosyasındaki Dava; ayıplı mal ve iade faturası iddiasına dayalı alacağın tahsiline matuf başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Birleşen İzmir 6. A.T.M ... Esas sayılı dosyasında Dava; sözleşme ve faturaya dayalı alacağın tahsiline matuf başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından, taraflar arasında damlama sulama sistemi malzemeleri satışı ile ilgili ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda mahkememizin ......

                      UYAP Entegrasyonu