, 06.06.2016 tarihli Bilirkişi Raporunda davalının itirazı nedeniyle 16.02.2015 tarih 8.014,27 USD tutarındaki vade farkı açıklamalı faturanın davacı defterlerinde davalıdan bakiye alacak olarak görülen 29.643,55 USD tutardan mahsup edilmesi gerektiği ve bakiye alacağın 21.629,32 USD olacağı yönünde görüş bildirdiği görülmüş olup bu bakiye alacağın da 29.11.2014 tarih 49.113,70 TL (21.629,32 USD) tutarında iade faturasına denk geldiği, davalının defterlerinde kayıtlı olmayan bu faturaya da Torbalı 2.noterliği 10102 no 10.12.2014 tarihli ihtarname ile itiraz ettiği tespit edilmiş olup, bu fatura dayanağının davalı tarafça ayıplı olduğu iddia edilen mala ilişkin olarak Reklamasyon faturası olarak davacıya düzenlenen faturanın davacı tarafça Reklamasyon iadesi olarak tekrar davalıya düzenlenmesine ilişkin olduğu, malın ayıplı olup olmadığı konusundaki takdirin Mahkemeye ait olduğu yönünde raporunu ibraz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1. Tüketici ve ... 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle uğranılan zarar bedelinin ödenmesi ve tazminat istemine ilişkindir. HUMK’.nun 25. maddesinde, Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki bir engel çıktığı veya iki mahkemenin yargısal sınırları kapsamının belirlenmesinde tereddüt edildiği takdirde, yetkili mahkemenin tayini için Yargıtay’a başvururlar. İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir hükmüne yer verilmiştir....
Esas DAVA : İtirazın İptali DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARARIN YAZILDIĞI TARİH : KARARIN MAHİYETİ : RET Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davalı hakkında Konya ....
karar verilmesini, icra inkar tazminatının reddini, davacının yapmış olduğu itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki sözleşme 03.05.2012 tarihinde yapılmış, sözleşme gereğince satılan ses cihazı 25.05.2012 tarihinde davacıya teslim edilmiş ve davacının iddiasına göre düğün tarihi olan 31.05.2012 tarihinde verimli şekilde çalışmadığı ve bu nedenle ayıplı olduğu saptanmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesi yarınca ticari satışlarda " Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkca belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkca belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunun 223.maddesinin 2. fıkrası uygulanır." Somut olayda satılanın ayıplı olduğu 31.5.2012 tarihinde yapılan düğün sırasında öğrenildiğine göre 6098 sayılı TBK'nun 223. maddesi uyarınca alıcı sonradan anlaşılan bu ayıbı hemen satıcıya bildirmelidir....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava taraflar arasındaki ------- yevmiye numaralı satım sözleşmesine konu ----- plakalı aracın davalı satıcı tarafından ayıplı olarak davacı alıcıya teslim edilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. Davacının tazminini talep ettiği zararın, dava konusu aracı sattığı dava dışı üçüncü şahsın aracın ayıplı olması nedeniyle açtığı ---- Esas sayılı davasında aleyhine hükmedilen ve ---- Esas sayılı takibinde kendisinden (icra giderleriyle birlikte) tahsil edilen paraya ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
(benzer nitelikte Y.11.HD 2020/4077 E. - 2021/3351 K.sayılı ilamı) 6102 sayılı TTK'nun 23/1- c maddesi uyarınca "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür." tacirler arasında ayıp ihbarı süresi düzenlenmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin keşidecisi olduğu çeke dayalı olarak davalı ... AŞ tarafından icra takibi yapıldığını, ancak çekin satım sözleşmesi nedeniyle dava dışı şirkete verildiğini ve satım konusu malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı menfi tespit davasında alınan tedbir kararına rağmen ciro edildiğini belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... AŞ vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı ...AŞ vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini bildirmiştir. Davalı ... davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, İİK'nın 72. maddesine dayalı menfi tespit isteminin icra takibinin yapıldığı ya da davalının yerleşim mahkemelerinde açılabileceği, bu nedenle ... Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesi ile davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin alacağını tahsil için giriştiği icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacıdan satın alınan kimyasal maddelerin ayıplı çıktığını, ayıplı ürünlerin davacı tarafından geri alınmaması nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını, alacağın likit olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 17/05/2024 tarihli yazı cevabı ile ise davalının basit usule tabi vergi mükellefi olduğu belirtilerek yazı ekinde 2020 yılı vergi beyannamesi gönderildiği, yazı cevabı ve ekleri dikkate alındığında davalının kazancının esnaf sınırında olduğu anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; satış sözleşmesine konu malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı açılan itirazın iptali davasından ibaret olması karşısında davanın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, gelen yazı cevaplarına göre davalının tacir olmaması nedeniyle davanın nispi ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşılmakla; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğu kabul edildiğinden, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....