Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından 07/01/2021 tarihli ara kararı uyarınca davalı hakkında tesis edilen ihtiyati haciz kararının Çaycuma İcra Müdürlüğü'nün 2021/133 esas sayılı dosyası ile tatbik edildiği, takibe itiraz ettiklerini ve takibin durdurulduğunu ancak ihtiyati haczin devam ettiğini, ihtiyati haciz kararının dava değeri olan 50.000,00 TL üzerinden tesis edildiğini ancak icra dosyası kapsamında uygulanan hacizlerin ihtiyati haciz miktarını fahiş derecede aştığını, davalının bu uygulanan fahiş haciz dolayısıyla mağdur olduğunu ileri sürerek davalı hakkında tesis edilen ihtiyati haciz kararının ve uygulanan ihtiyati hacizlerin tamamının uygun görülecek teminat mektubu karşılığında kaldırılmasına, karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ 17/02/2021 TARİHLİ ARA KARAR ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; " ......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2021 NUMARASI : 2020/239 ESAS - 2021/286 KARAR DAVA KONUSU : İhtiyati Haczin Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/133 D.İş 2020/136 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının Eskişehir 3....
Ticaret Mahkemesinin 03.12.2015 tarihli iflas erteleme tedbir kararında; "açılmış ve açılacak tüm takip, ihtiyati haciz kararlarının tatbiki ve tahliyesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına" karar verildiği, ihtiyati haciz kararının 04.12.2015 tarihinde, ihtiyati tedbir kararından sonra alındığı, tedbir kararının ihtiyati haciz kararının infazını da durdurduğu anlaşılmıştır. O halde; mahkemece şikayetin kabulü ile tedbir kararından sonra alınan ihtiyati haciz kararının tatbiki nedeniyle konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesis edilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun da esastan reddedilmesi isabetsiz olup, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....
sanık olarak yargılandığı bir bütün olarak değerlendirildiğinde ihtiyati hacze yapılan itirazların reddine karar verilerek Mahkememizin 01/12/2021 tarihli ara kararı uyarınca davalılar T5, ve T1 adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine dava değeri 52.000,00 TL ile sınırlı kalmak üzere ihtiyati haciz konulmasına şeklindeki kararın korunması gerektiği gerekçesiyle ihtiyati haczin kaldırılması talebinin, ceza dosyasındaki yargılamanın derdest olduğu anlaşılmakla reddine, ihtiyati haczin devamına karar verilmiştir....
Bu sebeple, ihtiyati haciz/ tedbirin reddi ve ihtiyati hacze/ tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkanı getirilmiştir..." denilmek suretiyle ortaya konulan kanun koyucunun iradesine de aykırı olacaktır. Kanun koyucunun ihtiyati haciz/ tedbire dair kanun yollarına ilişkin düzenlemeleri bilinçli, özenli, ayrıntılı ve açık bir şekilde yapması, ihtiyati haciz/ tedbir talebinin reddi ve ihtiyati haciz /tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânını getirmesi, HMK'nın 395. ve 396. maddelerinde ise bilinçli şekilde aynı kanunun 394/5. fıkrasına atıf yapmaması karşısında, talep üzerine Mahkemenin vermiş olduğu her ara karara karşı, kanun yolu, dolayısıyla istinaf yolu kapalıdır. Ancak mahkemesine itiraz yolu açıktır. HMK'nın 355....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenici temlikine dayalı ipotek ve hacizlerden ari tapu iptali ve tescil, terditli olarak da rayiç bedel istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
DELİLLER: Dava konusu taşınmazlara ait tapu senetleri, resmi senet ,Gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi ve ekleri,Genel kredi sözleşmesi, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ihtiyati tedbir talepli sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti, ipetoklerin, ihtiyati haciz ve hacizlerin kaldırılması, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; imzaya itirazın kabulüne ilişkin kararın kesinleşmesi, takibin iptaline ilişkin kararın sonuçlarını doğuracağından takip dosyasındaki tüm hacizlerin kaldırılması gerektiği ayrıca icra takibi, mahkeme kararı ile iptal edilmişse artık iptal edilen takip dosyası üzerinden ihtiyati hacizlerin varlığını sürdürmesi mümkün olmadığı, bir başka ifade ile; takibin iptali kararıyla birlikte icra takibi ortadan kalktığından ihtiyati haczin infazına ilişkin işlemler de kendiliğinden hükümsüz hale geleceğinden dosyadaki davacı şirket aleyhine tesis edilen hacizlerin de imzaya itirazın kabulüne ve takibin durmasına dair kararın kesinleşmesi ile birlikte ortadan kaldırılması gerektiği belirtilerek davanın kabulüne, ... 2....
Ancak, icra dosyası kapsamında, borçlunun aracı üzerine konulan haczin kaldırılması, satışın durdurulması sonucunu doğuracak bir ihtiyati tedbir talebi olup, bu husus icra takibinin durdurulması anlamına gelmektedir. İcra Müdürlüğü tarafından konulan hacizlerin kaldırılması, ancak takip konusu alacağın tamamının icra dosyasına yatırılmış olması halinde, borçlunun icra müdürlüğünden talepte bulunması üzerine mümkün olup, bu halde de hacizleri kaldırma işlemi İcra Müdürlüğünce yerine getirilir. Menfi tespit davasına bakan mahkemenin hacizlerin kaldırılması yönünde karar verme yetkisi bulunmadığından, ilk derece mahkemesince verilen ara karar usul ve yasaya uygun olup, davacılar vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b-1 uyarınca esastan reddine karar verilmek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/375 Esas sayılı dosyasının ise taşkın haciz şikayeti ve taşınmaz teminatı karşılığında ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, bu şekilde tarafları aynı olmakla birlikte talep sonuçları farklı olduğundan derdestlikten söz edilemez. İİK'nın 266. maddesinde; "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer" hükmü yer almaktadır. İİK'nın 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı kadar teminat alınmasının yeterli olduğu, mahkemece de bu yönde karar verildiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik görülmemiştir. (Yargıtay 12....