İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Yine, İİK'nın 258/son maddesi uyarınca ihtiyati haciz talebinin reddi kararlarına; 265/son maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yolu açılmıştır. İİK'nın 266. maddesine dayalı talep ve bu kapsamda verilen kararlara karşı istinaf kanun yolu açık değildir. Bu nedenle davalılar vekilinin bu yöndeki talebi üzerine verilen ara karara karşı istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.Yukarıdaki açıklamalar ışığında davalılar vekilinin İİK'nın 266. maddesi uyarınca verilen ara karara yönelik istinaf başvurusunun, bu kararın istinafı kabil bir karar olmaması nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacı tarafça yatırılan paranın açıkça dosya borcuna mahsuben yapılan bir ödeme olduğu, borçlu vekilinin icra dosyasında mevcut 08/04/2019 tarihli beyanında ''dosya borcunun ödenmesi'' nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına yönelik olduğu, bu haliyle borçlu tarafça dosyaya yatırılan paranın bir teminat bedeline mahsuben değil dosya borcunun ödenmesi niteliğinde olduğu, ancak aynı zamanda borçlu tarafça takibe itiraz edilmesi nedeniyle icra takibinin durduğu, itiraz üzerine duran takipte itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davası neticesine kadar icra dosyasında işlem yapılamayacağı, bu kapsamda bir teminat ödemesi niteliğinde olmayan dosya borcuna mahsuben yapılan ödemenin de (ihtiyati haciz kararının icrası ile birlikte asıl takibe başlandığı da göz önüne alınarak) henüz mevcut bir itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davası neticesinde verilen bir karar olmaksızın salt ihtiyati haciz kararının kaldırılması nedeniyle borçluya...
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1307 Esas sayılı dosyasıyla yapılan yargılama neticesinde kabul edildiği konkordato hükümleri gereğince geçici mühlet kararı öncesinde başlatılan takiplerde henüz paraya çevrilmemiş tüm hacizlerin düşmüş bulunduğunu, bu hususta İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1307 Esas sayılı dosyasından ilgili tüm icra dairelerine müzekkere yazıldığı birçok icra dairesinin de dosyalardan konulan hacizleri kaldırdığını, İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nde 2018/30288 sayılı dosyada ilgili İcra Müdürlüğü tarafından müzekkere gereği işlem yapılmadığını ve ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebi reddedilerek, kaldırılamayacağı yönünde karar oluşturulmuş olduğunu, konkordato dosyasının ara kararında 08.11.2018 tarihinden itibaren hangi türde olursa olsun şirket malvarlığı, hak ve alacakları üzerinde “... her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, İİK'nun 89....
Davacı vekilinin istinaf nedenleri; davalıların tüm mal varlıkları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması gerekirken, itirazın kısmen kabulü ile davalıların sadece menkul ve gayrimenkulleri üzerine ihtiyati haciz konulmasının hatalı olduğu ve bu durumun alacaklarını tahsil etmelerini zorlaştıracağına ilişkindir. Davalılar vekilinin istinaf nedenleri ise; itiraz dilekçesindeki nedenlerle benzer olup, yasal şartları oluşmadığı halde vekil edenlerinin menkul ve gayrimenkulleri üzerine haciz konulmasının doğru bulunmadığı ve tüm hacizlerin kaldırılması gerektiğine yöneliktir....
DELİLLER: Konut satım sözleşmesi ve ekleri, tapu kaydı, tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir talepli konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ipotek ve hacizlerin kaldırılması, eksik ifa nedeniyle tazminat, geç teslimden dolayı kira alacağı istemine ilişkindir. Davacı vekili İDM'nin 13/03/2023 Tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararını istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
İcra Müdürlüğünde açılan dosyanın kendi dosyalarını devamı niteliğinde bulunduğu, bu nedenle hacizlerin kaldırılması kararının da Erzurum 3. İcra Müdürlüğünde olduğu" gerekçesi ile reddedildiğini, red kararının yasaya açıkça aykırı olduğunu, Erzurum 3. İcra Müdürlüğüne yaptıkları hacizlerin kaldırılması taleplerinin de hacizleri uygulan Ankara 12. İcra Müdürlüğünce kaldırılması gerektiğinden bahisle reddedildiğini, alacaklı vekilinin 07/01/2019 tarihinde yetkisiz Ankara 12. İcra Müdürlüğüne başvurarak hacizlerin ihtiyati hacze ilişkin olması nedeni ile hacizlerin Erzurum 3. İcra Müdürlüğüne aktarılması talebinde bulunduğunu, sözkonusu talebin de usul ve yasalara aykırı olduğunu belirterek Ankara 12. İcra Müdürlüğünce konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlu aleyhine Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/369 D. İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararına istinaden Ankara 12....
Davalılar vekilleri ayrı ayrı vermiş oldukları cevap dilekçelerinde davanın usul ve esas yönünden reddini talep etmişlerdir. İDM'ce 13/11/2020 tarihli tensip zaptının 3 nolu ara karar ile dava konusu taşınmazın 3.kişilere satılması ve devredilmesini önlemek amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulduğu, 4 nolu ara karar ile de davalı Akbank yönünden cebri icra satışını engeller şekilde takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulduğu, davalı Akbank T.A.Ş.nin itiraz edildiği, itirazın 19/01/2021 tarihli celsede değerlendirildiği ve ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verildiği, aynı tarihte gerekçeli ara kararın yazıldığı görülmüştür....
Tüketici Mahkemesi’nin 2021/471 esas sayılı dosyasının 22/12/2020 tarihli ara kararı ile tesis edilen 18/02/2021 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Tapu kaydı, Konut satım sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin terkini, eksik ve ayıplı ifa nedeniyle değer kaybı, bedel indirimi, olmadığı taktirde ödenen satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Davalılar T3 ve T6 vekilleri ayrı ayrı sunmuş oldukları dilekçeleri ile; ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığını, dosyaya teminat depo edildiğinden aleyhe kabul anlamına gelmemek kaydıyla ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 02/03/2022 günlü ara karar ile; davalı Kadir 'in ve davalı T6 ihtiyati hacize ilişkin itirazının REDDİNE, davalı T3'ın ihtiyati hacze ilişkin itirazının İİK madde 266 uyarınca Kabulü ile, dava değeri olan 50.000,00- TL teminatın nakden mahkeme veznesine yatırıldığı dikkate alınarak menkul ve gayrimenkuller kaydına konulan İhtiyati Hacizlerin Kaldırılmasına karar verilmiştir....
İDM tarafından 22/07/2020 tarihli tensip zaptının 16 nolu ara karar ile dava konusu taşınmazın cebri satışlarının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, davalı Akbank vekilinin itiraz dilekçesi ile İDM'nin ara kararına itiraz ettiği, itiraz üzerine İDM tarafından 08/09/2020 tarihinde duruşma açıldığı, itirazın reddine karar verildiği ve 11/09/2020 tarihli gerekçeli ara karar ile davalı Akbank itirazın reddine karar vermiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ'NİN 11/09/2020 TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 08/09/2020 tarihli celsede tedbir kararına itirazın reddine ilişkin ara karara yönelik yazılan gerekçeli ara kararda "...İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Somut olayda dava konusu bağımsız bölüm üzerinde birçok haciz bulunduğu, davalı Akbank A.Ş.lehine ipotek tesis edildiği, borçlunun davalı Garanti Koza şirketi olduğu anlaşılmaktadır....