HD'nin 2019/1328 E sayılı dosyasında 08/07/2019 tarihinde icranın geri bırakılması talebinin şimdilik reddine karar verilmiştir. Alacaklı vekili icranın geri bırakılması talebi ret edildiğinden dosyadaki nakit teminatın İBAN numarasına yatırılmasına talep ettiği, icra müdürlüğünce 23/07/2019 tarihinde talep gibi işlem yapılmasına karar verildiği, aynı tarihte dosyaya yatan teminatın alacaklıya ödendiği, bakiye kalan alacak yönünden borç muhtırası düzenlendiği, 26/07/2019 tarihli borç muhtırasında 18.291,55 TL borcun bulunduğu belirtilmiştir. İİK 36 maddeye göre, ilama karşı istinaf kanun yoluna başvuran borçlunun hükmolunan paranın yatırılması halinde icranın geri bırakılması için BAM veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verileceği belirtilmiştir. Somut olayda, Konya BAM 6....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki icranın geri bırakılması kararının iptali-tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacının davalı aleyhine 2012/1526 esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus yol ile yürüttüğü takip hakkında, Gn 2012/466 esas ve 2012/646 karar sayılı ve 11/09/2012 tarihli kararı ile İİK'nun 170/a-ı ve 170/b yollamasıyla 71/2 ve 33a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, bu kararın yerinde olmadığını, ileri sürerek; İİK'nun 33a maddesi gereğince süresi içinde açtıkları iş bu dava neticesinde takip dayanağı çek hakkında zamanaşımının vaki olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 22/10/2015 tarihli duruşmada verilen ara karar ile yetki itirazı ve zamanaşımı itirazlarının reddine karar verildiğini ve dosyanın esasına geçildiğini, buna rağmen son kararda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanık dinletme taleplerinin reddine karar verilmesinin de doğru olmadığını, hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, icra dosyası için verilen icranın geri bırakılması kararının borcu sona erdirmediğini, sebepsiz zenginleşme/eksik borç olgusunun ortaya çıktığı tarihin, davalı yanın icranın geri bırakılması talebi ile açtığı İstanbul 12....
Yukarıda izah edildiği üzere İstanbul BAM 14 Hukuk Dairesi Başkanlığının 07/01/2019 tarihinde icranın geri bırakılmasına kararı verdikten sonra 04/10/2019 tarih 2018/2318 E 2019/1191 K sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdiği dolayısıyla mahkemece verilen icranın geri bırakılması kararının hükümsüz kaldığı bu karardan sonra Yargıtay 19 Hukuk Dairesi nezdinde 2 kez icranın geri bırakılması kararı talep edilmesine karşın her iki talebin reddine karar verildiği bu aşamada icra dosyasında icranın geri bırakılması kararı bulunmamakla icra dosyası içinde bulunan teminat mektubunun paraya çevrilmesi talebinin reddinin usul ve yasaya uyun olmadığı anlaşılmakla davacı şirketin davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının davasının KABULÜYLE; Büyükçekmece 2 İcra Müdürlüğünün 2018/19450 esas sayılı dosyasında şikayete konu 18/06/2020 tarihli icra müdürlüğü kararının İPTALİNE" karar verilmiştir...
Bu durumda şikayetçinin icra takibine ilişkin zaman aşımı şikayetinde bulunması mümkün olmayıp icranın geri bırakılması isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Öte yandan, şikayetçi adına kayıtlı 4892 ada 2942 parsel 39 nolu taşınmaza ilişkin haczin İİK’nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca düştüğünden bahisle yapılan şikayet hakkında bir değerlendirme yapılmaması isabetsiz olup,bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 7....
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;İcranın geri bırakılması kararı ile birlikte takibin iptaline karar verilmesini de talep ettiklerini, mahkemenin takibin iptaline karar vermemesinin hatalı olduğunu, ayrıca alacağın %20 si oranındaki tazminat talepleri hakkında karar verilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin iptaline, alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, bonoya dayalı takipte zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....
O halde; Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara göre, yukarıda sözü edilen 2013/46-57 sayılı icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, karara karşı alacaklının 7 gün içinde genel mahkemelerde dava açıp açmadığının araştırılması alacaklı tarafından genel mahkemelerde İİK'nun 33/a-2. maddesi uyarınca açılan bir davanın olmaması halinde alacağın zamanaşımına uğradığı hususunun kesin hüküm teşkil edeceği ve icranın geri bırakılması kararının, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğuracağı ve icra dosyasındaki mevcut hacizlerin kalkacağı, alacaklı tarafından açılmış böyle bir dava varsa sonucunun istihkak davasında bekletici mesele yapılacağı, dava sonuna kadar icra takibinin duracağı davanın kazanılması halinde duran icra takibine devam edileceği davanın kaybedilmesi halinde ise dosyadaki hacizlerin kalkacağının değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesine açılan 2010/1254 ve 2010/1255 esas sayılı dosyalarda 28/12/2010 tarihli ve İİK’nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına ilişkin kararların verildiği ve karaların onandığı anlaşılmaktadır. İİK’nın 33/a-II fıkrasına göre alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. Buna göre alacaklı ... Tekstil Tic. ve San. Ltd....
Bu durumda anılan süreç tamamlanmadan icranın geri bırakılması kararı ile birlikte hacizlerin de kaldırılmasına karar verilemez. (Yargıtay 12 Hukuk Diresi 2014/23064 Esas - 2014/30824 Karar ) Somut olayda, örnek 10 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin en son 27/02/2012 tarihinde satış talebinde bulunduğu ve zamanaşımının kesilmiş olduğu, bu tarihten dosyanın yenilenme tarihi olan 14/11/2019 tarihine kadar dosyanın işlemsiz bırakıldığı ve yeniden başlayan 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, yukarıda anılan Yargıtay kararı gereğince, haciz zamanaşımı süresi dolduktan sonra konulmuş olsa bile icranın geri bırakılması kararı ile birlikte hacizlerin kaldırılmasına karar verilemez....
Maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden önceki dönemde itfa nedeni ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Karşıyaka 1. İcra Müdürlüğünün 2022/1124 Esas sayılı dosyası ile takip alacaklısı davalı vekilince davacı kurum aleyhine Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/16 Esas, 2021/494 Karar sayılı ilamına dayalı olarak 380.713,42 TL asıl alacak ile 38.547,23 TL işlemiş faizin tahsili talebi ile ilamlı takip yapılmış, takibe 24/02/2022 tarihinde geçilmiş ve davacı kurum vekiline icra emri 05/03/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup 03/03/2022 tarihinde açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerekir....