Taraflar arasında, uyuşmazlık konusu takipten başkaca bir takibin bulunmadığı da gelen yazı cevapları ile belirlenmiş olmakla, davacı tarafça itfa iddiasına dayanak yapılan ibranamenin, davaya konu takibe ilişkin olduğu, ispat külfeti üzerinde bulunan davalı tarafça aksinin ispat olunamadığı kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Davaya konu takibin haksız olduğuna ilişkin hiçbir iddia ve ispat vasıtası sunulmadığı, icra dosyasının yenilenmesi üzerine işbu davanın açıldığı, İİK'nun 72/5. maddesinin lafzî yorumundan hareketle tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatiyle tazminat isteminin reddine dair karar vermek gerekmiştir....
Davalı alacaklının davacıların da içinde bulunduğu borçlulara karşı takip başlattığı, davacı borçluların borcun itfa ve zamanaşımı sebebiyle sona erdiğini ileri sürdüğü, mahkemece borcun itfa edildiği gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, davalı borçlunun karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Davalı alacaklının davacıların da içinde bulunduğu borçlulara karşı takip başlattığı, davacı borçluların borcun itfa ve zamanaşımı sebebiyle sona erdiğini ileri sürdüğü, mahkemece borcun itfa edildiği gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, davalı borçlunun karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2018/23144 Esas sayılı icra dosyasından işlemlere devam ettiğinden dolayı takibin iptali/taliki gerekmekte iken İlk Derece Mahkemesinin hataya düşerek icra dosyasına konu ilamın kesinleşmeden icraya konu olabileceği gerekçesi ile davanın reddine yönelik vermiş olduğu kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılması gerektiğini, İİK 71.maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir." şeklinde düzenleme bulunduğunu, dava dilekçelerinin ekinde sunulu protokolde taraflar arasında imzalanmış protokolün mevcut olup bu protokolde alacaklı tarafça verilen bir süre mevcut olduğunu, bununla birlikte İİK 33/2 maddesinde de; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri...
Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R – Dava, davacı aleyhine yapılan ilamlı icranın geri bırakılması ve takibin ödeme nedeniyle iptali istemine ilişkindir. ... 9. İcra Hukuk Mahkemesince; Görevinin İİK 68.Madde ile sınırlandırıldığı, İİK. 68. Madde bağlamındaki bir belgeye dayanmayan ve kesinliği tartışmalı olan alacakla ilgili yargılamada, davanın ticari ilişkiden kaynaklandığı, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. ... Asliye 27....
İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince borçlu, borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde icra mahkemesince itirazın kabulüne karar verilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda, borçlu tarafından ödeme belgesi olarak sunulan ve “...” isimli şahıs tarafından takip konusu bir kısım senede (senet vade tarihi, senet borçlusu ... ismi, senet bedeli, senet numarası yazılarak) açıkça atıf yapılmak suretiyle alacaklı hesabına havale edildiği anlaşılan toplam 34.500,00 TL'lik ödemelere ilişkin 9 adet Akbank dekontunun geçerli ödeme belgesi olarak kabul edilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlu ... vekili icra mahkemesine yaptığı başvuruda, dayanak bonoda müvekkilinin yetkilisi olduğu “... Ltd Şti'nin” kaşesi üzerinde adı geçen şirketi temsilen şirket yetkilisi olarak iki adet imzası bulunduğunu, bu şekilde atılan imzaların müvekkilinin şahsını değil, yetkilisi olduğu şirketi borçlandırma iradesi taşıdığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, dosya üzerinde inceleme yapılarak itirazın reddine karar verildiği görülmektedir....
İlk derece mahkemesince, ilamın ilgili hüküm kısmının belirtilen şekilde yorumlanarak, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetli değildir. Davacı tarafın bu yönde bir iddia ve talebi de bulunmamaktadır. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, davacı tarafın itfa iddiası ile icranın geri bırakılması istemine ilişkin, usulünce bilirkişi incelemesi yaptırılması sonucuna göre hukuki değerlendirmede bulunulması gerekirken, eksik inceleme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmadığından; davalı tarafın istinaf başvurusunun sair sebepler bu aşamada incelenmeksizin kabulü ile, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek yargılamaya devam edilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir....
O halde, mahkemece, alacaklı vekilinin takip talebindeki miktar ile ilgili beyanı da dikkate alınmak suretiyle, İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince, borçlunun borca itirazının kısmen kabulü ile takibin 7.000,00 TL ve fer'ilerini aşan kısım yönünden durdurulmasına karar verilmesi grekirken, yazılı gerekçe ile takibin tümden durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun, İcra Müdürlüğü'nün yetkisine itiraz ederek, takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği; borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını, sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....