Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, alacaklı ile aralarında imzalanan uzlaşma tutanağı uyarınca borcun itfa edildiğini ileri sürerek takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin itfa itirazı üzerine İlk Derece Mahkemesince, uzlaşma tutanağının İİK’nın 71. maddesi uyarınca imzası ikrar edilmiş belge kapsamında olduğu, uzlaşma tutanağının 3. maddesi ile alacaklının takip dosyasını takipsiz bırakacağının karalaştırıldığı gerekçesi ile borcun itfa edildiğinin kabulüne, takibin iptaline karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, alacaklının temyiz...
İcra Müdürlüğünün 2020/19500 Esas sayılı dosyasına konu borcun ödendiğini, taraflar arasında farklı tarihlerde yapılan mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış sözleşmeleri kapsamında düzenlenmiş bono bedellerinin ödendiğini ve bonoların müvekkiline teslim edildiğini, buna rağmen sözleşmeye dayalı olarak takip başlattığını, bonoların müvekkilinde olmasının borcun itfa edildiğini ispatlar nitelikte olduğunu, bono bedelleri ödenmesine rağmen davalının sözleşmedeki edimi olan mülkiyeti geçirme borcunun yerine getirmediğini, bu nedenle borcun ifası için İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/215 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını bildirerek, icranın geri bırakılmasına ve takibin iptaline, takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....
- K A R A R - Davacılar vekili, davalının müvekkilleri hakkında kambiyo takibi yaptığını, takibe konu bonolardan dolayı müvekkillerinin müşterek borçlu ve kefil olduklarını, bonolara dayalı bu borcun asıl borçlu şirket tarafından ödendiğini belirterek müvekkilleri hakkında açılan takibin iptali ile takibe konu bonolardan dolayı borçlu olmadıklarının tespitini ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların mahkemeye ibraz ettikleri dekontların taraflar arasında yapılan sözleşmeye istinaden yapılan ödemeler olduğunu,yapılan bu ödemelerin müvekkilinin alacağını karşılamadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nun 169/a-l. maddesi gereğince borçlu, borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde icra mahkemesince itirazın kabulüne karar verilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için söz konusu ödeme belgelerinde takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda borçlu tarafından ödeme belgesi olarak sunulan (2) adet banka dekontunda takibe dayanak yapılan çeklere bir atıfta bulunulmadığı gibi, alacaklı tarafça da sunulan banka dekontlarındaki ödemelerin takibe konu çeklere istinaden yapıldığı kabul edilmemiştir. O halde mahkemece, borca itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin kısmen iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İİK'nun 170/b maddesi göndermesi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipler hakkında da uygulanması gereken İİK'nun 71/1. maddesi uyarınca borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilmesi için itfa itirazının İİK.nun 71.maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Somut olayda icra takibine 02/07/2012 günü başlandığı, borçlu tarafından mahkemeye sunulan 16.11.2012 tarihli protokoldeki imzaların tarafların kabulünde olduğu sabittir....
İlçesi 363 parsel ve 376 parselde bulunan taşınmazlar üzerinde kurulan aynı ipotek senetleri nedeniyle başlatılan takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince; iptali istenen takibin tahsilde tekerrür olmamak üzere başlatıldığı ve taraflar arasında kurulu ipoteğin fekki bildirilinceye kadar davacı borçlunun doğmuş doğacak tüm borçlarının teminatı olacağı gerekçesiyle talebin reddedildiği, Bölge Adliye Mahkemesince ise; istinaf dilekçesinde ileri sürülen ödeme iddiası dava dilekçesinde ileri sürülmediğinden bu iddianın incelenemeyeceği ayrıca, takibin aynı alacaktan kaynaklanmadığı hallerde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ikinci takibin mükerrerlik nedeni oluşturmayacağı, ilk takipte yapılan ödemenin başka bir alacak için yapılan yeni takipte ileri sürülmesinin mümkün görülmediği gerekçeleriyle istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, alacaklı tarafından ilk olarak... 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus takipte, borçlu vekilinin çekteki şirket kaşesinin sahte olduğu, imzanın şirket yetkililerine ait olmadığını ileri sürerek takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece; dosya üzerinden inceleme yapılarak ticaret sicil kayıtlarına göre borçlu şirketin çift imza ile temsil edilebilmesine karşın çekte tek imza bulunduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde, borçlu vekilinin örnek (10) numaralı ödeme emri tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı senedin teminat senedi olduğunu iddiası ile borca ve faize itirazda bulunarak takibin iptalini talep ettiği; mahkemece, dosya üzerinde inceleme yapılarak borca itirazın reddine, çek tazminatının ise muteriz borçlu yönünden iptaline karar verildiği görülmektedir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 30.11.2011 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesinden doğan 20.07.2012 tarihli fatura bedelinin tahsili için yapılan takibe davalı tarafça fatura içeriğine itiraz edilmemekle birlikte dilekçesine ekli müvekkili şirketin antetli kağıdına yazılı müvekkili şirket kaşe ve imzasını taşıyan 13.11.2012 tarihli belge ile itfa itirazında bulunulduğunu, belge üzerinde yapılacak inceleme sonucu imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edileceğini ileri sürerek davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine ve borca yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Başvuru bu hali ile İİK'nun 169. maddesine dayalı, ödeme emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı olup, İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. Burada ispat külfeti borçluya aittir. Somut olayda; takip dayanağı senetin ön yüzünde lehdarının ..., keşidecisinin ... ve aval vereninin ... olduğu, anılan senetin aval veren-alacaklı ...’e ciro edildiği görülmektedir. Her ne kadar ödeme iddiasını ispat için dosya kapsamına 10.09.2013 tarihli ve ... imzalı bir belge sunulduğu görülse de, anılan belgenin taraflar ile ilgisinin ispatlanamadığı ve alacaklı tarafından da söz konusu belgenin kabul edilmediği anlaşılmaktadır. Öte yandan dar yetkili icra mahkemelerinde, kambiyo senetlerine dair borca itiraz davasında, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği ancak resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir, tanık beyanları ile ispat düşünülemez....