Maddesinde açıkça düzenlenmiştir: İcra mahkemesinin karariyle takibin talik veya iptali: Madde 71 – Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir Açıklanan gerekçelerle tüm dosya kapsamı incelendiğinde açık yasa hükmü gözetilerek mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmış ve bu husus re'sen gözetilmiş, davayı görmeye Ankara Batı İcra Hukuk Mahkemeleri görevli kabul edilerek görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İİK.nun 170/a-son maddesinde; “her ne suretle olursa olsun, ...borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise” takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığı nedeni ile takibin iptal edilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda borçlu, icra mahkemesine başvurusunda borcu ödediğini bildirmiş olup, bu beyan borcun kabulü niteliğindedir. Borçlu borcu ödendiğini ileri sürerek kabul ettiğine göre artık İİK. nun 170/a maddesine dayalı olarak takibin iptaline karar verilemez. O halde, mahkemece, İİK. nun 169/a maddesi uyarınca borçlunun itfa itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır....
feragat edeceğin, bunlara dayalı herhangi bir talepte bulunmayacağını, doğmuş/doğacak bütün dava ve alacak haklarından feragat edeceğini taahhüt ettiğini, taraflarınca talep edilen miktarın alacaklının hesabına yatırıldığını, ancak söz konusu tutarın aynı gün taraflarına iade edildiğini ve alacaklı vekili tarafından iyi niyet kurallarına aykırı olarak sebepsiz şekilde sözleşmeden dönüldüğü ve takibe devam edileceğinin bildirildiğini, alacaklının sözleşmeden dönme şartları oluşmadan kanuna aykırı olarak sözleşmeden tek taraflı olarak döndüğünü, taraflarınca sözleşme gereği yükümlülüğün yerine getirildiğini, icra dosyasında takibin kesinleşmesinden sonra itfa sebebiyle takibin iptali koşullarının oluştuğunu belirterek takibin müvekkili yönünden iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu maddeye göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Somut olayda, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra sunmuş olduğu, 01.6.2014 tarihli ve alacaklı ... imzalı belgede, şikayete konu takip dosyasına ait hiç bir alacağın kalmadığı belirtilmiştir. Alacaklının belgedeki imzaya itirazı olmadığına göre, belgeye karşı üst kısmının sonradan doldurulduğu iddiaları dar yetkili icra mahkemesinde dinlenmez. Kaldı ki, aksi ispat edilmediği sürece imza metnin üst kısmını da kapsar. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Uyuşmazlık; nafaka alacağına dayalı ilamlı takipte, takip öncesi itfa nedenine dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkin şikayet niteliğindedir. Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Ankara 10. Aile Mahkemesinin 01.08.2016 Tarih ve 2016/805 E. 2016/1016 K. sayılı ilamına dayalı ilamlı icra takibi yapılmış, davacı borçlu vekiline icra emri 25.08.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, 01.09.2021 tarihinde açılan dava ile itfa itirazı nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi istenmiş, mahkemece ödemeye ilişkin belgeler toplanarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne 166.505,03 TL yönünden icranın geri bırakılmasına fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Borçlunun ilam konusu borcun ödendiğine yönelik başvurusu İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak yapılmış itfa itirazı niteliğindedir....
Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte takibin dayanağı olan belgelerin tebliğ edilmediğine, asıl alacağa, işlemiş faize ve faiz oranına yönelik şikayet ve itfa itirazı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince takibin iptali talebi ile asıl alacak, işlemiş faiz ve faiz oranına ilişkin itirazlarının reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece verilen karara karşı davacı borçlu tarafından sunulan istinaf dilekçesi ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme neticesinde taraflar arasında bonoya dayalı olarak iflas yolu ile (örnek 11) takip yapılmış olduğunu, İİK'nın iflas yolu ile takibin düzenlendiği 171 ve devamı maddelerinde İİK'nın 71. maddesine atıf olmadığını, bu nedenle takibin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edilmesi veya imhal sebebi ile icra mahkemesinden takibin iptali talep edilemeyeceğini, açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken sair gerekçe ile davanın reddine karar verilmekle davacının istinaf talebinin reddine İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve açıklanan gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece verilen karara karşı davacı borçlu tarafından sunulan istinaf dilekçesi ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme neticesinde taraflar arasında bonoya dayalı olarak iflas yolu ile (örnek 11) takip yapılmış olduğunu, İİK'nın iflas yolu ile takibin düzenlendiği 171 ve devamı maddelerinde İİK'nın 71. maddesine atıf olmadığını, bu nedenle takibin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edilmesi veya imhal sebebi ile icra mahkemesinden takibin iptali talep edilemeyeceğini, açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken sair gerekçe ile davanın reddine karar verilmekle davacının istinaf talebinin reddine İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve açıklanan gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Bu nedenle icra takibinin iptali için menfi tespit davasının kabul kararının kesinleşmesi gereklidir. Kesinleşmeyen menfi tespit ilamına dayalı olarak borçlu E… …. T… …. yönünden takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
e atfen atılan imza ile bu şahsın takip dosyasındaki vekaletnamedeki imzasının farklı olduğunun ilk bakışta anlaşıldığı, ibranamenin alacaklı ... veya vekili tarafından teyit edilmediği ve haricen tahsilat yapıldığı hususunda takip dosyasına bilgi verilmediği gerekçesiyle evrak üzerinden şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.İİK.nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir....