WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, borçlu vekilinin başvurusu, borca ve yetkiye itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur....

    Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde, taraflar gelmese de gereken kararı verir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğindedir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borca itiraz, İİK'nun 169. ve sonraki maddelerine göre yapılıp incelenir. Açıklanan bu niteliği itibari ile itiraz, dava niteliğini taşımaz. Medeni usul hukukundaki davaya ilişkin kurallar, uygun düştüğü takdirde itiraz hakkında uygulanır. Bu nedenle, itiraz dilekçesinde HMK'da öngörülen koşulların bulunması zorunlu değildir. Bir başka deyişle, itirazın incelenmesinde dava prosedürü uygulanmaz....

      Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince; mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir....

        Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Borçlunun borcun kısmen ödendiği iddiası, ancak çeklere atıf yapan İİK'nun 169/a maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile kanıtlanması halinde kabul edilebilir. Somut olayda borçlunun kısmen ödeme iddiasının, İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen ve çeklere gönderme yapan bir belge ile ispatlanamadığı görülmektedir. Alacaklının sunduğu cevap dilekçesinde de, mahsup fişleri ile ödeme yapıldığı tespit edilen çek bedelleri belirtilmiş, takibe dayanak çeklere gönderme yapan bir ibare kullanılmamış olup, mahsup fişleri tarihleri ile çek düzenleme tarihleri örtüşmemektedir. Ayrıca borçlu şirket yetkilisinin 19.06.2014 tarihli ödeme taahhüdünde, 25.000,00 TL bedelli çeki de kapsar şekilde borcu kabul ettiği anlaşılmaktadır....

          Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, başvuru borca ve yetkiye itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese dahi gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3722 KARAR NO : 2021/3784 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : PINARHİSAR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2020 NUMARASI : 2020/10 ESAS - 2020/19 KARAR DAVA KONUSU : İtfa itirazı KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Pınarhisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/180 esas ve 2020/27 karar sayılı kararı ile hükmedilen asıl alacak, yargılama giderleri, harç ve ilam vekalet ücretinin faizi ile birlikte müvekkillerden T3 tarafından davalı vekilinin hesabına 23/07/2020 tarihinde saat 16:43'te 22.901- TL olarak ödendiğini, müvekkilinin ödemeye...

            . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı bankanın 12.02.2010 tarihli ihtarnamesiyle müvekkilinin 5.469,91 TL. borcu olduğunu belirterek hesabın 15.06.2009 tarihinde kat edildiğini bildirdiğini, bu ihtarnameye itiraz etmeleri üzerine davacı bankanın yeniden çektiği ihtarnamede hesabın 04.03.2010 tarihinde kat edildiğini bildirdiğini, oysa taraflar arasında itfa planı yapılarak yapılandırma yoluna gidildiğini, bu ödeme planına göre müvekkilinin ödemeler yaptığını, hal böyle iken, davacının hesabı kat etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, usulüne uygun temerrüt olgusunun gerçekleşmediğini, bu itibarla takibe geçilmesinin yasaya aykırı olduğunu bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, borçlu vekilinin başvurusu, yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince; mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur....

                Borçlular, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettikleri zaman dilimini belirtmemişler ise de, başvuru tarihi itibariyle henüz takibin kesinleşmediği, hukuki tavsifin ise hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçluların başvurularının, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir. Bu durumda, hukuki tavsif hakime ait olmakla, borçluların icra mahkemesine yaptığı başvurunun, takip öncesi zamanaşımı itirazına yönelik olduğu anlaşıldığından, mahkemece bu kapsamda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı hüküm tesisi isabetsizdir....

                  itirazı niteliğindedir.Tarafların kabulünde olan 25.07.2013 tarihli protokolde anılan tarih itibariyle borç miktarının 780.000,00 TL olduğu belirlenmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu