Başvuru bu hali ile İİK'nun 71/1. maddesine dayalı itfa iddiası olup, anılan madde uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfa şikayetinin İİK'nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava; Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2021/3665 Esas sayılı dosyası ile taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe ilişkin olarak kısmi itfa nedeniyle icranın geri bırakılması isteminden ibarettir. İİK'nın 33/1. maddesine göre, icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verilir....
Yukarıda yapılan tespitler çerçevesinde davacı şirket yönünden İİK'nun 182/1 maddesinde öngörülen itfa olgusunun ispat olunduğu kanaatiyle davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiştir....
e icra emrinin 21.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği,16.06.2014 tarihinde icra mahkemesine yapılan İİK'nun 33. maddesi gereği itfa iddiasına dayalı borca itirazın yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın bu borçlu yönünden onanması gerekmiştir. 2)Borçlu ... İnşaat Gıda Taahhüt Tekstil Hayvancılık San. ve Tic. Ltd. Şti'nin temyiz itirazarının incelenmesinde; Borçlu şirket adına gönderilen icra emri tebliğinin bila tebliğ iadesi üzerine TK'nun 35. maddesi uyarınca başkaca çıkarılmış tebliğat bulunmadığına göre bu borçlu yönünden itfa itirazının yasal süre olduğunun kabulü gerekmiştir....
İİK'nun 168/4-5. maddesi hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal beş günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Borçlunun TK.'nun 32. maddesi uyarınca usulsüz tebliğden muttali olduğu 25/08/2014 tarihinin tebliğ tarihi sayılacağından icra takibine karşı süresinde açılan davanın esasının incelenmesi gerekir. 2) Borçlu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettiği zaman dilimini belirtmemiş ise de, düzeltilen ödeme emri tebliğ tarihine göre takibin itiraz tarihi itibariyle henüz kesinleşmediği, hukuki tasnifin de hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçlunun itirazının İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında ve aynı Kanun'un 169/a maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden önceki evreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir....
hakkının sona ermesi halinde henüz itfa edilmiş olan giderlerin, boşaltılması veya hakkın sona erdiği yılda bir defada gider yazılacağı hüküm altına alınmıştır....
Davacı borçlunun takibe karşı başvurduğu yol borca itiraz (İİK m.169) olup, İİK'nın 169/a/1 hükmüne göre borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir (Yargıtay 12.HD 2021/1566 E, 2021/6341 K). Dosya kapsamında davacı borçlu ödeme iddiası ile ilgili banka dekontları sunmuş ise de bu dekontların takibe dayanak senetlerle ilgili olduğu hususu İİK'nın 169/a/1 hükmündeki belgelerle ispatlanamamıştır. Öte yandan dar yetkili icra mahkemelerinde, kambiyo senetlerine dair borca itiraz davasında, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği ancak resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir, tanık beyanları ile ispat düşünülemez (Yargıtay 12. HD 2016/30006 E, 2018/3086 K). Aynı şekilde icra mahkemelerinde yemin deliline de dayanılamaz (Yargıtay 12. HD 2018/12586 E, 2019/1994 K)....
Uyuşmazlığın; İlamlı takipte yetki itirazı ile birlikte itfa nedeniyle borca itiraza ilişkin olduğu görüldü. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2019/57338 Esas (Kapatılan Kayseri 7. İcra Müdürlüğünün 2013/4017 Esas) sayılı dosyası ile davalı alacaklı T2 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine Kayseri 3. Aile Mahkemesinin 02/06/2008 tarih 2008/229 Esas 2008/545 Karar sayılı ilamına dayalı olarak 21.700,00 TL birikmiş nafaka alacağı ile 10.000,00 TL maddi tazminat ve 10.000,00 TL manevi tazminat ile işlemiş faizleri ve yargılama gideri olmak üzere toplam 56.631,42 TL alacak üzerinden 23/05/2013 tarihinde ilamlı takibe geçildiği, borçluya icra emrinin 31/05/2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
İİK'nun "İcranın geri bırakılması " başlıklı 33. maddesinde" İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, borçlu vekilinin başvurusu, yetkiye itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanıp değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....