dosyada unutulan faiz alacağı istemine yönelik olduğunu, dava şartı olan arabuluculuk aşaması yerine getirildiğini anlaşma sağlanamadığını, Davada zamanaşımı hususu bulunmadığını, zamanaşımının müvekkile istirdat konusu paranın iadesinden sonra başlayacağından bu yönde yapılacak olan itirazların yerinde olmayacağını, Menfi tespit davası dosyası yargıtayda karar düzeltme aşamasında olan ve birleştirme talep ettikleri ------- sayılı dosyasından bekletici mesele yapıldığını, bu nedenlerle davamızın hukuki ve fiili irtibattan dolayı ve unutulan bir dava olup fiaz alacağı davamızın ana davamız olan ---- sayılı dosyası ile birleştirilmesine, Fazlaya dair dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik ---- faiz alacağının davanın istirdat konusu icra dosyasındaki faize göre hesap edilerek müvekkile ödenmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesine dava ve talep etmiştir....
Mahkemece birleştirme kararı verilerek yargılamaya devam edilmiş, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda takip tarihi itibariyle davacının 20.488.92 TL alacaklı bulunduğunun kanıtlandığı ve davalının belirtilen bu tutarı ödediğini kanıtlayamadığından bahisle esas davanın kısmen kabulüne, davalının 20.488.92 TL’ye yönelik itirazının iptaliyle, takibin bu tutar üzerinden %23 oranı aşılmayacak şekilde yasal faiz uygulanarak devamına, fazlaya dair istemin reddine, hükmolunan asıl alacak tutarının %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davalının koşulları oluşmayan tazminat isteminin reddine, yine benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalı yanca açılan ve kanıtlanamayan istirdat davası ile davacı (karşı davalının) tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kullanmış olduğu taksitli ticari kredilere uygulanan akdi faiz oranının %50 fazlası uygulanması gerekirken sözleşmedeki akdi faiz oranı belirtilmişken, temerrüt faiz oranı %40 olarak fazla ve sözleşmeye aykırı uygulandığının açık olduğunu, temerrüt faiz üzerinden menfi tespit davasına ilişkin bilirkişinin eksik incelemesi ile rapor düzenlendiğini ve menfi tespit davasının reddine karar verildiğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, kullanılan kredi sözleşmesi nedeniyle davalı bankanın davacıdan haksız kesinti yapıp yapmadığı, davacının istirdat ve manevi tazminat taleplerinde haklı olup olmadığına ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün ...esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibini haksız ve kötü niyetli olarak başlattığına dair mahkememizce kanaat oluşmadığından, davacının İİK'nun 72/5 maddesine dayalı tazminat talebi reddedilmiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde davacı tarafça 10.000,00 TL'lik bir manevi tazminat talebinden bahsedilmiş ise de; yetkisizlik kararı veren mahkemece yapılan 11/03/2019 tarihli oturumda davacı vekilinin manevi tazminat taleplerinin bulunmadığını ifade etmesi, benzer ifadeleri karar tarihli oturumda da tekrarlaması, hali hazırda harcı yatırılmak suretiyle açılmış bir manevi tazminat davasının da bulunmaması karşısında, davacının manevi tazminat istemiyle ilgili herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE; Ankara .......
Tüm dosya kapsamı ve incelenen dosyalar itibariyle davalının finansal kira sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağını tahsil amacıyla ihtiyati haciz kararı aldırıp takip yaptığı anlaşıldığından alınmış olan ihtiyati haciz kararının yasal bir hak niteliğinde olduğu anlaşıldığından ve dosya kapsamı ile de alınmış olan ihtiyati haciz kararı nedeniyle uygulanan takip işlemlerinde davacıları özellikle zarara uğratmak amacıyla bu hakkın kötüye kullanıldığı ispatlanamadığından davanın maddi ve manevi tazminat bakımından reddine karar vermek gerekmiştir....
Şti yönünden davacının menfi tespit ve istirdat isteminin kabulüne, menfi tespit davasının devamı sırasında ödenen 40.000TL bedel yönünden İİK'nun 72/7. maddesi uyarınca davanın istirdat davasına dönüşeceği gözetilerek 40.000 TL'nin davalı .... Şti. 'den alınarak davacıya verilmesine, diğer davalılar.... Ve San. Ltd. Şti. ile davalı ... açısından ise menfi tespit ve istirdat isteminin reddine,davalı ... açısından tazminat talebi ile ilgili olarak çek icra takibine konulmadığından ve icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden koşulları oluşmayan tazminat talebinin İİK'nın 72. maddesi uyarınca reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; BAM kaldırma kararı gereğinin yerine getirilmediğini, gerekçenin soyut ve mesnetsiz olduğunu, kötüniyetin söz konusu olmadığını, haciz işleminin usulüne uygun yapıldığını, her iki şirketin birbiri ile bağlantılı olduğunu, aralarında organik bağ bulunduğunu, ağır kusur söz konusu olmadığından maddi ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava ve birleşen dava haksız hacizden kaynaklı istirdat ve manevi tazminat davasıdır. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır....
Sigorta A.Ş., açılan hasar dosyası kapsamında, 21.09.2018 tarihli kaza sebebiyle zarar gören üçüncü kişilere 7.500,00 TL tutarında manevi tazminat ödemesi yaptığını, üçüncü kişilere manevi tazminat ödemesi yapan sigorta şirketinin bu ödeme bakımından müvekkilinin aleyhine Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün ......
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, icra takibine konu yapılan senetteki imzanın davacı eli ürünü olmadığı bilirkişi raporu ile belirlenmiş ise de, takibin 20/01/2006 tarihli olması karşısında, menfi tespit ve istirdat taleplerinin zamanaşımına uğradığı savunması ve senedin ciro yoluyla davalıya geçmesi sebebiyle imzanın davacıya ait olmadığını davalının bilecek ... savunmasının somut çekişme yönünden yerinde bulunduğu gerekçeleriyle, davanın reddine, davalı vekilinin koşulları oluşmayan tazminat isteminin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra dosyasının incelenmesinde takibin 20.01.2006 tarihinde başlatıldığı, icra takibinin devam ettiği ve davacının maaşından yapılan son kesintinin 24.10.2011' de olduğu, dava tarihinin ise 20.01.2012 olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 72. maddesinde istirdat davasının 1 (bir) yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açılacağı belirtilmiştir....
Çünkü bu davalarda HUMK'da yazılı tüm kanıtlara (tanık, yemin, ikrar, bilirkişi, keşif) taraflarca ispat aracı olarak dayanılabilir ve icra hukuk mahkemesince bu kanıtlar serbestçe takdir olunur. (İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesi'nin 2018/2042 E. -2020/1234 K. Sayılı ilamı) Türk Borçlar Kanunu 58/1. maddesi, “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir." Davalının eylemi, Türk Borçlar Kanunu 49. maddesi uyarınca, hukuka aykırı haksız fiil niteliğinde olduğundan davacının söz konusu haksız hacizden dolayı uğradığını iddia ve ispat ettiği manevi zararlarından davalı sorumludur. Kişilik hakları saldırıya uğrayan kimse Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi hükmü uyarınca manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken aynı Kanunun 51. maddesi uyarınca durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önünde tutmalıdır....