nin anılan bonoların protesto edildiğini müvekkiline bildirilmesi ile öğrendiğini, bonoların ... Bankası A.Ş. nezdinde protesto edildiğini, müvekkilinin de ticari itibarını korumak için bono bedellerini ödediğini ancak bonoları düzenleyenin müvekkili olmadığını, söz konusu bonoların sahte olarak düzenlendiğini ve bu hususun tespitini talep ve dava etmiştir. Dava hasımsız olarak açılmıştır. Dava, 6100 sayılı HMK'nın 106.maddesi gereğince açılmış tespit davasıdır. Uyuşmazlık, davacı şirket adına düzenlenen 14.02.2023 Keşide Tarihli, 08.03.2023 Vade Tarihli, 25.000,00 TL tutarlı ve 21.02.2023 Keşide Tarihli, 16.03.2023 Vade Tarihli, 41.000,00 TL tutarlı iki adet bonoların sahteliğinin tespiti talebinin tespit davası konusunu oluşturup oluşturmayacağı, somut olay yönünden dava şartı bulunup bulunmadığı, söz konusu davanın hasımsız açılıp açılamayacağı hususlarına ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 106....
Davalı vekili, taraflar arasındaki otel malzemesi satımı anlaşması ve imzalanan protokol çerçevesinde (14) adet toplam 162.053 DM tutarında bonoların düzenlendiğini, davacının ileri sürdüğü ödemelerin takip konusu bonolarla ilgisi olmayıp toplam borca mahsuben yapıldığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizin 30.3.2007 günlü ilamıyla protokol tarihi itibariyle belirlenen alacak ve yapılan ödemeler çerçevesinde değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası yapılan yargılamada davacının yaptığı ödemelerin dava konusu senetlere ilişkin olduğu, takibe konu borç miktarının ödendiği ve davanın istirdat davasına dönüştüğü gerekçeleriyle menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülmüş halinin kabulüne, davacının ......
olan 10.05.2019 düzenleme tarihli 10.000,00TL bedelli bononun müvekkilinin uhdesinde kaybolduğunu, tüm aramalarına rağmen bahsi geçen çek ve bonoları bulamadığını, zayi edilen çekler ve bonoların üçüncü şahısların eline geçmesi halinde müvekkilinin mağdur olacağını beyan ederek, dava konusu edilen çekler ve bonoların kötü niyetli üçüncü kişilerin haksız şekilde yararlanarak sebepsiz zenginleşmesine mahal vermemek ve müvekkilinin mağdur olmaması için ihtiyati tedbir kararı verilerek ödeme yasağı konulması ile çekler ve bonoların kayıp nedeni ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 18/06/2019 tarihli dilekçesi ile söz konusu davaya konu 9 adet çek ve bonodan 8 tanesi bulunduğundan kalan 1 tanesinin ise aramalara rağmen bulunamadığını, davaya konu edilen 8 adet çek ve bononun iptalinden vazgeçtiklerini, davanın müvekkilinin yetkili hamili bulunduğu Keşidecisi ... San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. Olan ... Bankası ... Şubesinden alınan ... seri nolu TR......
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Her ne kadar davacı tarafından mahkememize sunulmuş olan 22/08/2023 tarihli dilekçe ile dava konusu edilen bir kısım senetlerin ödenmesi nedeniyle işbu menfi tespit davasına İİK'nın 72. maddesi gereğince istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiği ifade edilmiş ise de, dava konusu 4 adet bonodan 30/06/2022 ve 29/07/2022 tarihli bonoların davalı tarafından 3....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Her ne kadar davacı tarafından mahkememize sunulmuş olan 22/08/2023 tarihli dilekçe ile dava konusu edilen bir kısım senetlerin ödenmesi nedeniyle işbu menfi tespit davasına İİK'nın 72. maddesi gereğince istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiği ifade edilmiş ise de, dava konusu 4 adet bonodan 30/06/2022 ve 29/07/2022 tarihli bonoların davalı tarafından 3....
Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa talebi üzerine borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olamaz. Borçlu menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edilir. Davacı asıl davada ve birleşen dava dilekçesinde takibe konu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile istirdat talebinde bulunduğu, mahkemece, davacının istirdat talebi konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. Mahkemece öncelikle davacının asıl dava ve birleşen dava da ileri sürülen istirdat talebinin kararda tartışılıp değerlendirilmesi gerekmektedir....
Davalı vekili; davacının üstlendiği iş kapsamında işi zamanında ve eksiksiz yapmadığını, dava konusu 15.000,00 ve 30.000,00 USD bedelli bonoların, davacıya ödenen avans ödemesi karşılığında davalıya verildiğini, sözleşme hükümleri çerçevesinde davacı tarafından üstlenilen işin yarım bırakılması sebebiyle uğranılan zararın ve cezai işlem uygulamasının tahsili amacıyla senetlerin icra takibine konu edildiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur....
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacının davaya ve takibe konu bonoların keşideci borçlusu olduğu, bonolardaki imzaların davacının kabulünde olduğu ve bonoların davalıya 2000'li yılların başında aralarındaki ticari ilişki kapsamında tanzim ve vade tarihi boş olarak teminat olarak verildiğinin ve ticari ilişkinin bitmesi sonrası teminatın konusuz kalmış olması nedeniyle bonoların birinin iade edildiğinin ancak diğerinin davalının oyalaması ile iade edilmediğinin iddia edildiği; buna göre davacının teminat ve bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu ve buna bağlı olarak bonoların zamanaşımına uğradığı sebeplerine dayalı olarak menfi tespit ve istirdat isteminde bulunduğu anlaşılmıştır....
nın senetlerin istirdatı ve senetler nedeniyle menfi tespit isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... gelmiş, diğer davalılar tarafından kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Dava davacının keşideci davalı ...’ın lehtarı bulunduğu malen düzenlenen ve diğer davalı ...’a ciro edilen üç adet bono karşılığı mal teslim edilmediğinden, bonolarla borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....