WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ..., ..., ...-...-... ve ... esas sayılı takip dosyası, Ankara ... İcra Müdürlüğünün ... ve ... esas sayılı takip dosyası, davacının ticaret sicil kaydı ve vergi dairesi kayıtları ile tüm dosya kapsamı. GEREKÇE : Asıl dava ve birleşen dava menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Davacı yan açmış olduğu asıl ve birleşen dava ile menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuş ancak dilekçe içeriğinden hangi takipteki hangi alacak sebebiyle ne tutar için menfi tespit, hangi takipteki alacak sebebiyle ödenen ne tutar için istirdat talep edildiği takibe konu edilmeyen hangi senetler sebebiyle menfi tespit talep edildiği hususları anlaşılmamıştır. Bu sebeple davacıya asıl davada tensip zaptı 6 nolu ara kararı ile birleşen davada tensip zaptı 5 nolu ara kararı ile açıklama yapmak üzere kesin süre verilmiştir. Ancak davacı tarafça istenilen hususta açık ve net bir beyanda bulunulmamıştır....

    İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre; istirdat davası olarak açılıp ve bu şekilde yürütülen davanın reddedilmesi gerekirken, davanın kısmen kabul edilmesinin hukuken kabul edilemeyeceğini, davacının dava dilekçesinde, bahse konu bonoların zamanaşımına uğradığı ve bu hususta yerel mahkeme kararını dayanak göstermesi baz alındığında; zamanaşımına uğramış olan bir borcun ödenmesi söz konusu olmuş ise kural olarak zaman aşımına uğrasa dahi borç ödenmiş ise geri alınamayacağını, zira zaman aşımının borçlu tarafından alacaklıya karşı ileri sürülmesi gereken bir defiyi ifade ettiğini, şayet borcun zaman aşımına uğradığı fark edilmeksizin ödeme yapılmış ise borçlu tarafından ödenen paranın geri verilmesi için istirdat davası açılamayacağının kabulü gerektiğini, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 77-82 arasında sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkilerine yer verildiğini, haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşenin, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü...

      İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre; istirdat davası olarak açılıp ve bu şekilde yürütülen davanın reddedilmesi gerekirken, davanın kısmen kabul edilmesinin hukuken kabul edilemeyeceğini, davacının dava dilekçesinde, bahse konu bonoların zamanaşımına uğradığı ve bu hususta yerel mahkeme kararını dayanak göstermesi baz alındığında; zamanaşımına uğramış olan bir borcun ödenmesi söz konusu olmuş ise kural olarak zaman aşımına uğrasa dahi borç ödenmiş ise geri alınamayacağını, zira zaman aşımının borçlu tarafından alacaklıya karşı ileri sürülmesi gereken bir defiyi ifade ettiğini, şayet borcun zaman aşımına uğradığı fark edilmeksizin ödeme yapılmış ise borçlu tarafından ödenen paranın geri verilmesi için istirdat davası açılamayacağının kabulü gerektiğini, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 77- 82 arasında sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkilerine yer verildiğini, haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşenin, bu zenginleşmeyi geri vermekle...

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit- istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...... ile toplam değeri 75.897.60 Euro olan çeşitli ürün ve malların alımı hususunda anlaştığını, müvekkilince alınacak bu mallara karşılık toplam tutarı 68.600 Euro olan dört adet poliçe düzenlendiğini, ancak müvekkiline malların teslim edilmediğini, poliçelerin önce ...ye ciro edildiğini, ondan da diğer davalı ...ye devredildiğini, adı geçen bu davalı tarafından da 26.12.2002 vadeli ve 17.150 Euro bedelli poliçenin müvekkili aleyhine takibe konulması üzerine borç tasfiye protokolü düzenleyerek 70.508 Euro tutarındaki bonoların imzalanarak davalı ...ye verildiğini, adı geçen davalıya toplam 26.908 Euro’luk ödeme yapıldığını,...

        verilmesini talep ve dava etmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca bonolara dayalı olarak ....İcra Müdürlüğünün ...ve ....İcra Müdürlüğünün .... sayılı icra takip dosyalarından icra takiplerine girişildiğini, takiplere konu bonoların altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, icra tehditi altında borçları ödemek zorunda kaldığını, davalı hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığını, ceza yargılamasında takibe konu bonolar altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığının tespit edildiğini ileri sürerek ...İcra Müdürlüğünün .... takip sayılı dosyasında icra tehditi altında ödenen 6.220,00 TL nin ve ...İcra Müdürlüğünün 2008/1649 takip sayılı dosyasında ödenen 3.000,00 TL nin istirdadına, müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          A.Ş'nin 14.5.2002 tarihli sözleşmeyi haksız feshinden dolayı, 16.000.000.000.TL damga vergisi, 320.000 USA 14.10.2002 vadeli bono bedeli, 24.840 USA KDV tutarı, 100.000 USA (PPV) ..., 1.000.000 USA kar kaybı, 1.809.000 USA cezai şart ve KDV'sinin tahsilini ve davalı yedinde bulunan filmlerin iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... A.Ş savunmasında, akdin feshinin haklı nedenlere dayandığını beyan ederek açılan davanın kendi açtıkları menfi tespit ve istirdat davaları ile birleştirilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflarca açılan davaların birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, asıl ve birleşen davacı ... A.Ş'nin 14.5.2002 tarihli sözleşmeyi feshinin haklı nedenlere dayanmadığından menfi tesbit ve istirdat davalarının reddine, haksız fesih nedeniyle birleşen davacı ...-Pop Ltd.Şti'nin uğradığı kar kaybı için benimsenen bilirkişi raporuna göre 1.000.000 USA'nın fazlaya dair ... saklı kalarak birleşen davalı ......

            Mahkemece, davacının icra hukuk mahkemesinde açmış olduğu davayı kazandığı ve bonolardaki imzaların davacıya ait olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verildiği, davalının bonoların lehdarı olup, senetlerdeki sahteliği bilebilecek durumda olduğu, davacıyı menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin kötü niyetle yapıldığı, istirdat talebinden yargılama sırasında feragat edildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 4.000,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2011/11208 E., 2012/3068 K. sayılı ve 29.02.2012 tarihli bozma ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı borçlunun icra hakimliğinde açtığı davada dava konusu bonolardaki imzaların borçlu eli ürünü olmadığının kesinlik kazandığı, bu nedenle menfi tespit davasına konu edilen 5 adet bonodan dolayı İİK'nun 72. maddesi gereğince davacı tarafın davalı tarafa...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, dava dışı ... Ltd....

                Mahkemece, davalının davaya konu bonoları icra takibine koyarak bakiye 13.000 TL alacak talep ettiği, davalının davacıdan tahsil ettiği 10.000 TL'nin başka bir borca mahsuben ödendiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davacının icra takip dosyasında davalıya 3.000 TL asıl alacak ve bu alacağa 25.07.2009 tarihinden itibaren uygulanacak % 20 avans faizi dışında borçlu olmadığının tespitine, davacının istirdat talebi ile tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, İİK.'nun 72. maddesi hükmüne dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece, HUMK'nun 74. (HMK' nun 26.) madde hükmü de gözetilerek, taleple bağlılık kuralı çerçevesinde, davacının borçlu olmadığı miktar saptanarak menfi tespite hükmedilmesi gerekirken davanın niteliği göz ardı edilerek borçlu olunan miktar üzerinden olumlu tespit hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

                  UYAP Entegrasyonu