ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/676 KARAR NO : 2023/796 DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 07/09/2023 KARAR TARİHİ : 23/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, hukuki niteliği itibariyle, İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasıdır. Davacı vekili 04/10/2023 tarihli dilekçesiyle açılan davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.6100 Sayılı HMK.'nın 309. maddesinde "Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır." düzenlemesi bulunmaktadır....
İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyasında takibe konu edilen; keşidecisi ... olan 12/01/2015 tanzim ve 25/10/2015 vade tarihli, 12.000-usd bedelli; 12/01/2015 tanzim ve 25.11.2015 vade tarihli, 12.000-usd bedelli 2 adet bono ile, takibe konu edilmeyen keşidecisi ... olan 12/01/2015 tanzim ve 25/12/2015 vade tarihli, 11.440 USD bedelli 1 adet olmak üzere 3 adet bono ve takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığına tespitine, çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve istirdat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının davacı hakkında başlattığı dava konusu kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine konu dokuz adet bononun toplam miktarı 4.950 TL olup, bütün bonoların keşide tarihlerinin 30/03/2008 olduğu, davacının keşide tarihinden sonra aralıklı olarak davalıya toplam 10.246 TL ödeme yaptığı, 15/09/2010 tarihinde yapılan 500 TL ödeme haricindeki tüm ödemelerin bonoların vade tarihlerinden önce yapıldığı, davalı vekilinin PTT havalesi yoluyla yapılan ödemelere karşı çıkmadığı, bu nedenle söz konusu ödemelerin davalının icra takibine konu yaptığı bonolara karşılık yapıldığının kabulü gerektiği, aksi halde davalının yapılan ödemeleri bono dışında başka bir alacağa istinaden yapıldığını iddia ve ispat etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının icra takip dosyasında takibe dayanak olan 30/03/2008 keşide tarihli alacaklısı ..., borçlusu ... ve toplam alacak bedeli 4.950 TL olan...
Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davaları hakkında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) davanın kabulüne yönelik olarak verilen 2014/2185 esas ve 2017/235 karar sayılı ve 21.03.2017 tarihli hükme karşı asıl ve birleşen davada davacı vekili ve asıl ve birleşen davada davalı T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekilinin istinaf isteminin esastan kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının davalı T. Vakıflar Bankası T.A.O. yönünden kaldırılmasına ve asıl ve birleşen davada davalı T....
tarafından atıldığı, kooperatif ana sözleşmesi ve bonoların düzenlendiği tarihte temsile yetkili olan kooperatif yönetim kurulunun seçildiği 20/06/2009 tarihli genel kurul tutanağına göre kooperatifin, başkan ile birlikte diğer yönetim kurulu üyelerinden birisinin atacağı imza (çift imza) ile temsil edileceğinin kararlaştırıldığı, çift imza taşımayan takibe konu bonoların davacı kooperatifi bağlamayacağı ve bonoda yazılı miktarlardan kooperatifin sorumlu olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile takip konusu iki adet bono nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesinin birinci fıkrasına göre; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için genel hükümler çerçevesinde mahkemeye başvurarak menfi tespit davası ve/veya cebri icra tehdidi altında ödediği paranın iadesi için İİK'nın istirdat davası açabilir. Buna göre belli bir miktarın altındaki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetine başvuru zorunludur. Yasada yer alan parasal sınır her yıl yeniden değerlenme oranına göre artmaktadır. Parasal değerin belirlenmesinde uyuşmazlığın başvuru tarihindeki değeri esas alınır. Somut uyuşmazlıkta dava tarihi itibariyle bu değer ilçe tüketici hakem heyetleri için 7.550,00 TL, il tüketici hakem heyetleri için 11.330,00 TL'dir. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı bankanın davalının hesabına sehven fazla yatırdığı paranın iadesi istemiyle açmış olduğu istirdat davasının İİK'nın 72. Maddesinin 7....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, davalının ...İcra Müdürlüğünün 1999/7820 Esas sayılı dosyasında iki adet toplam 1.260.000.000.TL bedelli bononun tahsili için takip başlattığını, bu bonoların kira sözleşmesinin yenilenmesi amacıyla verildiğini ve takibe konulamayacağını ....İcra Müdürlüğünün 1999/7821 Esas sayılı dosyasında da 10.000.000.TL'lık senedin 110.000.000.TL olarak tahrif edilip takibe konduğunu belirterek, takipler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama aşamasında dava istirdat davasına dönüştürülmüştür....
A.Ş. yetkililerinin talebi üzerine müvekkilinin hem davalı banka ile hemde davalı şirket ile sözleşme yapıldığını, taksitlerin davalı şirket tarafından diğer davalıya ödeneceğini müvekkilinin 48 taksit için teminat bonoları düzenlediğini, davalı şirketin bir kısmın üzerinde tarih bulunmayan bir kısmında da ciro imzasının sahte olduğu bonoları davalı bankaya kredi teminatı olarak verdiğini ancak taksitlerin ödemelerinin aksadığını ve müvekkilinin bonoların bedelini bankaya ödediğini ileri sürerek, bonolardan dolayı davalı şirkete, çeklerden dolayı da davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesine talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır. Yargılama sırasında davalı şirket iflas edip tasfiyesi kapanarak sicil kaydının terkinine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, satış sözleşmesinin feshi, bonoların ve yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
olmadığının tespitine ve bonoların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....