WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2021 6100 sayılı HMK'nın 352.maddesi uyarınca dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde; Dava konusu takibe konu bonoların çalındığını, hukuka aykırı olarak ilk ciranta görünen esas lehdar şirket yetkilisinin imzası ve şirket kaşesinin taklit edildiğini, davamıza ve menfi tespit istemlerine konu bonolarla ilgili olarak imzası ve şirket kaşesi taklit edilen bonoların esas lehdarı-sözde ciranta şirket tarafından da "ihtiyati tedbir kararları" elde edildiğini, bonoların çalınması hırsızlık olayının suçlularının tespiti amacıyla Bakırköy Cumhiryet Başsavcılığı 2019/55961 soruşturma numarasıyla davam eden bir soruşturmanın mevcut olduğunu, davalı ile müvekkili arasında halihazırda devam etmekte olan herhangi bir ticari ilişkinin de bulunmadığını, müvekkili ...'...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine takip yaptığını, takip dayanağı bonoların müvekkili tarafından tahsil için dava dışı bankaya ciro edildiğini, bonoların protesto edilerek ödememe nedeniyle müvekkiline iade edildiğini, bu bonoların davalının eline nasıl geçtiğinin bilinmediğini ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitini ve kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip dayanağı bonolarda ciro silsilesinde kopukluk olmadığını, müvekkilinin meşru hamil olduğunu savunarak davanın reddini ve icra inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir....

      Dava, bonolarla borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olarak açılmışsa da, davacı yargılama aşamasında 11.8.2005 tarihli nakit para ve ibraname sözleşmesi başlıklı davalının imzasını içeren belgeyi ibraz ederek dava konusu senet bedelinin elden nakit olarak davalı alacaklıya ödendiğini, bu sebeple davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep etmiştir. İİK.’nun 72/6 maddesi hükmünde “Borçlu menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” Ne varki davacı vekili, 20.9.2006 tarihli celsedeki imzalı beyanında “ …bizim talebimiz sadece borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinden ibarettir. İstirdat talebimiz yoktur” demiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalıdan alınacak mal bedeline karşılık 31.000.-TL tutarında bononun avans olarak verildiğini, davalının malzemeyi müvekkiline teslim etmediği gibi elindeki bonoları üçüncü kişilere devir etmeye hazırlandığının öğrenildiğini iddia ederek bedelsiz olan 31.000.-TL bonolardan borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, davacıdan alınan bonoların teslim alınan mala karşılık olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir....

          Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, borcun icra dosyasına ihtirazi kayıt konulmadan ödendiği, bu durumda menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı, hukuki yararın varlığı dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 19.11.2014 tarih ve 2014/12431 Esas 2014/16558 Karar sayılı bozma ilamı ile; "İcra ve İflâs Kanunu’nun 72,VI hükmüne göre, “Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” Somut olayda, dava konusu edilen icra takibindeki borç yargılama sırasında ödenmiştir....

            Av. ... aralarındaki istirdat davası hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.05.2012 gün ve 948-250 sayılı hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Heyetçe incelenmesine gerek görülen icra takibine konu bonoların arkalı - önlü tasdikli suretlerinin eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu bonoların davacı tarafından ciro yolu ile müvekkiline verildiğini, vadelerinde ödenmemeleri nedeniyle ----- sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini ve itiraz edilmediğini, takibin kesinleştiğini, davacının müvekkiline elden nakit para verdiğini, ortak iş yapma amacı ile elden verilen paraların karşılığı olarak alınan bonoların vadesinde ödenmediğini, davacının oyalamaları nedeniyle bonoların protesto edilmediğini, davanın açılmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak; davanın reddine ve davacı aleyhine %20 oranından az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; İİK'nun 72. Maddesi uyarınca açılmış menfi tespit ve istirdat davasıdır....

                tazminat davalarında davacının sorumluluğuna karar verilip verilmeyeceğinin ve verilecekse ne miktar ile sorumlu olduğuna karar verileceğinin belli olmadığı, dava konusu bonoların da bu zarar ve ziyanlar dolayısıyla davacıdan teminat olarak alındığı, yine dava konusu bonolardan 04.09.2011 tanzim tarihli, 144.500,00 TL bedelli bonodan dolayı dava tarihi olan 25.08.2014 tarihinden önce takip başlatıldığı ve icra dosyasının tahsil nedeniyle infazen kapatıldığı, bu nedenle bu bono nedeniyle davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı, zira bu bono nedeniyle davacının ancak ve ancak istirdat davası açabileceği, yargılama sırasında dava konusu edilen diğer bonolardan dolayı yapılan bir ödemenin bulunmadığı, bu sebeple davacının dava konusu diğer bonolarla ilgili de menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı, dava konusu bonolardan 04.09.2011 tanzim tarihli ve 144.500,00 TL bedelli bononun dışında kalan bonolardan dolayı mevsimsiz dava açıldığı gerekçesiyle...

                  Halı Mobilya Ltd.Şti'nin yetkilisi olduğunu, müvekkilinin bonolara karşılık olmak üzere nakit ve çek ile ödeme yaptığını, ancak iade alınmayan bonoların davalı yanca takibe konu edildiğini ileri sürerek bonolara dayalı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, 18.03.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile icra takibine konu borcun dava sırasında haricen ödendiğini, davanın istirdat davasına dönüştüğünü belirterek haksız yere ödenen miktarın istirdatına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, ödemelerin daha evvel ödenmemiş vadesi geçen önceki bonolara yönelik olduğunu, kaldı ki ödemelerin davacı yanca değil, dava dışı keşideci şirket tarafından yapıldığını belirterek davanın reddine ve %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

                    Kararı, kanuni süresi içinde davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Kötüniyet tazminatından yalnızca davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olması gerekip gerekmediği, icra takibi sırasında yapılan kesintiler sebebiyle davaya istirdat davası olarak devam edilip edilemeyeceği konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinin altıncı fıkrasının, menfi tespit davası zamanında tedbir kararı alınmamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği yolundaki hükmünün göz önünde bulundurulması gerekir. Davacı menfi tespit davası süresince icra takibinin devam ettiğini ve ücretlerinden kesinti yapıldığını iddia etmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu