"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı Kararı ile 21/02//2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtayın Ceza ve Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Dairemizin bakmakta olduğu taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca,Yargıtay Başkanlar Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı Kararı ile 21/02//2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtayın Ceza ve Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca dosyanın Yargıtay 8....
vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmediği, komşu parsel yargılama sırasında devredilmesine rağmen dava tarihine kadar talep edilen ecrimisil talebine yönelik davalı ...’ın davalı sıfatının devam ettiği, davalı ...’nin ise bu talebe ilişkin pasif husumet ehliyeti bulunmadığı, ecrimisil alacağı yönünden taraf sıfatı olmayan yeni malik davalı ... hakkında aleyhe hüküm kurulmasının doğru olmadığı; Mahkemece el atmanın önlenmesi ve kâl’e yönelik hükmün açık, anlaşılır ve infaz edilebilir şekilde tesis edilmediği, kararın infaza elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmadığı; davalı ...’in malik olduğu eski 188 (yeni 508) ada 4 parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında el değiştirdiği ve yeni malikin de davaya (davalı sıfatıyla) katılmasına rağmen el atmanın önlenmesi ve yıkım talepleri yönünden verilen kabul kararının kimin aleyhine kurulduğunun (hüküm fıkrasından) açıkça anlaşılamadığı, yeni malik davaya katıldığına göre el atmanın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-birleştirilen davada davacı vekili tarafından, davalı ile birleştirilen davada davalılar aleyhine 23.07.2009 ve 20.12.2019 günlerinde verilen dilekçeler ile irtifak hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve kâl istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 20.05.2022 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ve birleştirilen dava, irtifak hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM Taraflar arasında birleştirilerek görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava ve birleşen dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 71 ada 127 parsel sayılı taşınmazın davacı Hazine adına, komşu 472 ada 21 parsel sayılı taşınmazın ise bir kısım davalılar adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır....
Dava, el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve kal isteğine ilişkindir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir . 2. Davacı tarafın el atmanın önlenmesi ve kal talebinin reddine yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmazına davalı tarafından boru döşenmesi, ancak irtifak hakkı tesisi ile mümkündür. Somut olayda usulüne uygun şekilde irtifak hakkı tesis edilmemiştir. Davalının kullanımı uzun süredir devam etmekteyse de, eldeki bu davanın açılması ile rızanın kalktığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca, kayda üstünlük tanınarak davanın bu yönüyle kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru değildir....
Şu halde, davalının savunma yoluyla ileri sürdüğü temliken tescil talebi yönünden ilk derece mahkemesince verilen kararın miktar itibariyle kesin olduğundan, kesin karar yönelik istinaf isteminin usulden reddine, davalı aleyhine verilen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebi yönünden toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan davalılar vekilinin bu karara yönelik el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açısından istinaf başvurusunun HMK.'nın 353/1- b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- A-Kayseri 9....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 21.06.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... ve vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat... geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı ... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir....
Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit dışı bırakılan yere yönelik el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın zilyetliğe dayalı el atmanın önlenmesi niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu görüşünden hareketle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. TMK'nun 715. maddesinde yolların kamu malı olduğu açıklanmıştır. Kamu malı niteliğinde bulunan yerler Devlet'in hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesi ve özel mülkiyet şeklinde de tapuya tescili mümkün bulunmamaktadır. Davalı tarafından ev yapılan yer yol niteliğinde olduğuna göre, davacı ...nin mülkiyet hakkına dayandığının kabulü gerekir....
Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....