İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir. 6100 Sayılı HMK'nın 313 ve devamı maddeleri uyarınca; sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Ancak irade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir....
Ne var ki, davacı ..., kısıtlı Yüksel adına davayı açarken husumete izin kararı almadığı gibi, feragat davaya son veren bir işlem olduğu halde, Yüksel adına davadan feragat ederken Türk Medeni Kanunu 462.maddesi uyarınca vesayet makamından izin de almamıştır. Öte yandan bilindiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 311.maddesinde, “ Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmü yer almaktadır. Bir başka husus ise, davada terekeye iade istendiği halde,tüm mirasçıların davaya katılımının sağlanmadığı görülmektedir. Bilindiği üzere, elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur....
Bu itibarla, davadan feragat ve feragattan feragat hakkında mahkemece bir inceleme yapılarak, sonuca uygun karar verilmesi gerektiğinden, bunun sağlanabilmesi için hükmün öncelikle bu nedenle bozulması gerektiğine" dair Dairemizin uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça 03.02.2014 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği feragatin davaya son veren taraf işlemlerinden olup kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu HMK'nın 311. maddesi gereğince irade bozukluğu hallerinde feragatin iptalinin istenebileceği, davacı tarafça yapılan feragat beyanının irade bozukluğuna dayalı olduğunun iddia edildiği, bu konuda da tanık ve yemin deliline dayanıldığı, tanık beyanı ile feragatın irade bozukluğuna dayalı olduğu iddiasının ispat edilemediği, olayın niteliği göz önüne alındığında yemin deliline de dayanılamayacağı ve bu itibarla davacı tarafça yapılan feragat beyanının geçerli bir beyan olduğu gerekçesiyle, vaki feragate binaen davanın reddine karar verilmiştir. ....
Davacı vekili 16/09/2022 tarihli havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir. 6100 S. HMK.'nın 307. maddesinde, "Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. “ denilmiş, Aynı sayılı yasanın 309. maddesinde ise, “(I)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (II)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (III)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (IV)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. “ hükmü yer almaktadır. 310. maddede , “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” denilmiş olup, 311. madde ise, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmektedir....
Davacı vekili 29/05/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir. 6100 S. HMK.'nın 307. maddesinde, "Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. “ denilmiş, Aynı sayılı yasanın 309. maddesinde ise, “(I)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (II)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (III)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (IV)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. “ hükmü yer almaktadır. 310. maddede , “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” denilmiş olup, 311. madde ise, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmektedir....
HMK'nın 309. maddesine göre; "Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.(4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. " HMK'nın 310. maddesine göre; "Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. " HMK'nın 311. maddesine göre; "Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için feragatin mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur....
İlgili Hukuk 6.2.1. 6100 sayılı HMK'nun 307. maddesi, ''Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. '' hükmüne yer verilmiş; 311. maddesinde de "Feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir." hükmü düzenlenmiştir. 6.3. Değerlendirme ( IV/2. ) parağrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak davadaki feragatin geçerli olduğunun anlaşılmasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davacı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/02/2022 tarihinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi....
İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmektedir....
Davacı vekilinin yargılama sırasında 29/04/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirdiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK.'nın 307. maddesinde, "Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. “ denilmiş, Aynı sayılı yasanın 309. maddesinde ise, “(I)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (II)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (III)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (IV)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. “ hükmü yer almaktadır. 310. maddede , “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” denilmiş olup, 311. madde ise, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmektedir....
Davacı vekilinin yargılama sırasında 29/04/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirdiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK.'nın 307. maddesinde, "Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. “ denilmiş, Aynı sayılı yasanın 309. maddesinde ise, “(I)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (II)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (III)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (IV)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. “ hükmü yer almaktadır. 310. maddede , “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” denilmiş olup, 311. madde ise, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmektedir....