nin davalı bankadan kullandığı kredi nedeniyle aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, müvekkilince 02.12.2008 tarihinde ipotekli taşınmazın aile konutu olması nedeniyle ipoteğin kaldırılması istemli .... Aile Mahkemesi'nde dava açıldığını, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddi nedeniyle dava konusu taşınmazın .......
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin ve Kefaletin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan ipoteğin ve kefaletin fekki ile aile konutu şerhi konulması istemli davada ilk derece mahkemesince verilen 12.03.2020 tarih 2019/302 E., 2020/172 K. sayılı kararı süresi içinde hem davacı hem de davalı ... tarafından istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf kanun yolu değerlendirmesi, davacı kadının hükmün tamamının temyizi yönünden yapılmıştır. İlk derece mahkemesi kararı davalı ... tarafından da istinaf edildiği halde bölge adliye mahkemesince incelemesinin yapılmaması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay ili ... ilçesi ... mahallesi .. mevki 7282 parsel 8 nolu bağımsız bölümün aile konutu olduğunu, aile konutu şerhi koydurmak için tapuya gittiğinde davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini öğrendiğini, davacının bilgisi ve muvafakati dışında ipotek tesis edildiğini, aile konutu üzerine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; tapuda aile konutu şerhi bulunmadığını, tapu kaydına güvenerek iyiniyetli ipotek tesis ettiğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... Sigorta A.Ş. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Toplanan delillerden davalı eşin yargılama sırasmda, öldüğü, evliliğin ölümle sona erdiği anlaşılmaktadır.Açıklanan sebeple konusuz kalan aile konutu şerhi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar ve davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumları tespit edilerek yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Dava konusu taşınmazın tapuda "avlulu kargir iki ev" vasfıyla kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır....
Davalı vekili, ipoteğe ilişkin eş rıza beyanının davalının eşi kefil ... tarafından imzalandığını, bu nedenle husumetin eşe yöneltilmesi gerektiğini, ipoteğin mahkeme kararı ile fekkedildiğini, yargılama giderlerinin müvekkili tarafından davacıya ödendiğini, ipotek tesis tarihinde aile konutu şerhi bulunmadığını, ruhsal sıkıntıya müvekkilinin değil davacının eşinin sebep olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının eşi olan dava dışı ... adına tapuda kayıtlı olan ve aile konutu olduğu anlaşılan taşınmazla ilgili olarak, eş ... tarafından üçüncü kişinin bankaya olan borçlarına teminat olmak üzere, taşınmazın tapu kaydına davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, bu işlemler yapılırken davalı banka çalışanı Mahmut isimli kişi tarafından tapu maliki olan ...'...
Davalı T8 cevap dilekçesinde özetle; söz konusu Yeşilova Mahallesi 4042 Sokak No:14 İç Kapı No:4 Bornova/İZMİR adresli taşınmazın aile konutu olduğunu, diğer davalı şirketin, akrabasının borcu sebebiyle taşınmazı ipotek etmekle zorlayıp arsa üzerine ipotek şerhi koydurduğunu ancak binanın 4 numaralı dairesini aile konutu olarak kullandıklarını, aile konutu olması nedeniyle eşinin rızasının alınması gerektiğini bilmediği ve öğrenmesi durumunda ipoteği asla kabul etmeyeceğini bildiğinden eşinden rıza istemediğini, davalı şirketle herhangi bir alacak verecek ilişkisi olmadığı gibi kendisine hiçbir borcu da olmadığını belirtip davanın kabulü ile aile konutu olan Yeşilova Mahallesi 4042 Sokak No:14 İç Kapı No:4 Bornova/İZMİR adresli taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin terkinini beyan etmiştir....
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanunu 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konu Şerhi Konulması-İpoteğin Kaldırılması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 10.5.2013 gün ve 20930-13205 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın üzerine ipotek tesis edilirken taşınmazın üzerinde aile konutu şerhi olmadığından davacı kadının da rızasının aranmasına gerek bulunmadığını, ipotek tesisi için kıymet takdir raporu düzenlenmesi eve gidildiğini ve davacı kadının da orada olduğunu, ipotek tesis işleminden haberdar olduğunu, iyi niyet ve dürüstlük kurallarının ihlal edildiğini, dava açılmasına bankanın sebebiyet vermediğini beyan ederek; kabul edilen dava ve yargılama gideri , vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasının iyi niyet ve dürüstlük kavramlarına uygun olup olmadığı, aile konutu şerhi konulmayan taşınmaz üzerine ipotek tesis edilirken malik olmayan eşin rızasının alınıp alınmayacağı, vekâlet ücreti ve yargılama gideri noktasında toplanmaktadır. 2....
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza davalı Ahmet'in çektiği kredi borcu nedeniyle ipotek konulduğunu, taşınmaz üzerinde ipotek sırasında aile konutu şerhi olmadığını, davacının kredi çekildiği ve ipotekten haberi olduğu halde icra satış gününe kadar dava açmadığını, ipotek bedelinin 300.000,00 TL olup harç eksiğinin tamamlatılması gerektiğini, aile konutu olgusunu davacının ispatlaması gerektiğini, davacı kadının kredi ve ipoteğe rızası olduğuna dair 13.05.2016 tarihli eş muvafakatnamesini imzaladığını, davanın kötü niyetli açıldığını belirterek öncelikle harcın tamamlatılmasına, aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....