DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 17/06/2020 KARAR TARİHİ : 08/05/2024 KARAR Y.TARİHİ : 15/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davanın yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait .... parsel sayılı 14995 metrekare 5 adet kagir apartmanda .... nolu daire taşınmaz üzerine davacının eşi olan ...'in şirket müdürü de olduğu ... Elk. Mak. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti'nin ... Şubesinden kullandığı kredilere teminat olarak ipotek tesis edildiğini, ipotek şerhinin ... lehine konulduğunu, davacının ipotek değerini ödediğini, tesis edilen ipotek bedelinin bankaya ödenmiş olduğunu ancak, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını belirterek; davacıya ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dereceden 105.000,00 Euro’luk ipotek alınacaktır.” düzenlemesi ile ipoteğin sadece Adana .......
Asıl davaya konu edilerek fekki istenilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ----- takip dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin başlatıldığı ve devam ettiği görülmüştür....
Asıl ve birleşen dava, icra takibinin iptali ve ipoteğin fekki talebine ilişkindir. TBK nun 583 ncü maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılması, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın gösterilmesi, kefalet tarihi belirtilmesi, müteselsil kefillik durumundan bu sıfatla yahut bu anlama gelecek herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girilmesi ve el yazısı ile yazılmış olması gerekmektedir. Dosyadaki kefalet beyanı incelendiğinde yazılı olduğu, kefalet miktarının 1.000.000- TL olarak gösterildiği, birlikte müşterek müteselsil kefil olunduğunun açıklandığı ve sözleşme tarihinin 09/10/2013 olarak kefalet beyanında yazılı olduğu ve tamamının kefil davacının el yazısıyla yazılmış olduğu; ancak sözleşme metninde kefalet miktarının azami olduğu yönünde bir ifade bulunmadığı, kanunun belirlediği şekil şartlarının emredici nitelikte olduğu ve resen dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla kefaletin şekil şartlarına uygun olmadığı tespit edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/597 Esas KARAR NO : 2024/436 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 30/05/2016 KARAR TARİHİ : 11/06/2024 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ..., ..., ... Mah. 73 pafta 438 ada, 1 parselde kayıtlı F Blok Zemin kat 1 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu dava dışı ... Tic. LŞ, yine dava dışı ... A.Ş 'den dört ayrı tarihte kredi kullanmak üzere genel kredi sözleşmesi imzaladığını; 25/12/2006 tarihinde... ile ... AŞ arasında Genel Kredi Sözleşmesi yapıldığını ve sözleşmeye ..., ..., ... LŞ ve ... AŞ 500,000'er TL limitle müteselsil kefil olduğunu, 05/03/2007 tarihinde ... LŞ ile ... AŞ arasında ikinci Genel Kredi Sözleşmesi yapıldığını ve ..., ..., ... LŞ ve ... AŞ 150,000 TL'er limitle mütelselsil kefil olduğunu, 20/03/2007 tarihinde ...LŞ ile ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili; müvekkilinin iradesinin sadece 260.000-TL ipotek verme yönünde olduğu, ipotek bedeline ek olarak 260.000-TL bedel için kefil olma iradesinin bulunmadığını, davacının ipotek senedinde müvekkilinin iradesini sakatladığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Maddesinde yer alan kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmesi kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil olması durumunda buna ilişkin bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girdiğinin kefalet sözlemesinde kendi el yazısı ile yazılması gerektiği, yine aynı Kanunun 584. maddesi uyarınca kefalet tarihi itibariyle eş rızası alınması gerektiği, ancak davacının icra takibine dayanak yaptığı resmi senet akit tablosunun imzalandığı tarihte davalının eş rızasının alınmadığı, yine takibe dayanak olan akit tablosunun 5. maddesinin yukarıda aktarılan şekil şartlarını taşımadığı ve Delice Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12/11/2019 tarihli 2016/32 Esas, 2019/56 Karar sayılı ilamı ile ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasına karar verildiğinden, icra takibine dayanak yapılan kefalet borçluluğunun geçersiz olduğu, dolayısıyla takibe konu GKS'den...
Maddesinde yer alan kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmesi kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil olması durumunda buna ilişkin bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girdiğinin kefalet sözlemesinde kendi el yazısı ile yazılması gerektiği, yine aynı Kanunun 584. maddesi uyarınca kefalet tarihi itibariyle eş rızası alınması gerektiği, ancak davacının icra takibine dayanak yaptığı resmi senet akit tablosunun imzalandığı tarihte davalının eş rızasının alınmadığı, yine takibe dayanak olan akit tablosunun 5. maddesinin yukarıda aktarılan şekil şartlarını taşımadığı ve Delice Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12/11/2019 tarihli 2016/32 Esas, 2019/56 Karar sayılı ilamı ile ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasına karar verildiğinden, icra takibine dayanak yapılan kefalet borçluluğunun geçersiz olduğu, dolayısıyla takibe konu GKS'den...
Şti. arasında akdedilen kredi sözleşmesinin kefili ve ipotek borçlusu olduğunu, müvekkilinin ipotek veren kefil sıfatıyla imzalamış olduğu ilk kredi sözleşmesinden doğan borcun sona erdiğini, lehine ipotek verilen asıl borçlu şirketin dava dışı 3. kişiye kullandırılan bireysel kredi sözleşmesine kefil olduğunu, borçluların bu kredi sözleşmesinden doğan borçlarını yerine getirmediğinden davalı bankanın müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine giriştiğini, müvekkilinin sonraki kredi sözleşmelerinden doğan borçtan sorumlu tutulmayacağını ileri sürerek icra takibinin müvekkili bakımından iptaline, ipoteğin fekkine ve davalı bankanın alacak miktarının % 40' ı oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişitir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2020 NUMARASI : 2019/435 ESAS 2020/946 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalıların icra takibine yönelik itirazın iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava dava etmiştir. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının İİK'nun 45....