İcra Müdürlüğünün 2010/1538 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe başlanıldığını, takip işlemleri devam ederken eski malik Yasin Arala tarafından Çerkezköy 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/270 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit ve ipoteğin fekki talebiyle dava açıldığını, yapılan yargılama sonunda ipoteğin kaldırılması yönündeki talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının ipotek yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, Çerkezköy 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2021/500 ESAS 2021/63 KARAR DAVA KONUSU : İpoteğin Fekki KARAR : Taraflar arasındaki ipoteğin fekki istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın malikinin dava dışı ... iken 08.05.2008 tarihinde mülkiyetin yine dava dışı olan ...’ya geçtiğini bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını ayrıca dava konusu ipoteğin üst sınır ipoteği olup kredi sözleşmesinden doğmuş borçların tümüyle ifası halinde dahi ipoteğin sona ermeyeceğini, ipoteğin geçerli olduğu sürece anılan kredi sözleşmesinden gelecekte doğacak diğer borçlarında ipotek limiti dahilinde ipoteğin sağladığı teminatın kapsamına gireceğini, davacı şirketin müvekkili bankaya herhangi bir borcu olmamasına rağmen ortada geçerli bir kredi sözleşmesinin var olduğunu ayrıca ipotek veren ...’ın dava dışı bu şirkete kefaleti bulunduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
nün kullandığı krediye kefil olduğu gerekçesiyle ipoteğin fekki talebini reddettiğini, müvekkili şirketin maddi bakımdan ihtiyacı olması nedeniyle söz konusu taşınmazı sattığını, satış bedelinin 239,975,78 TL’sine davalı bankanın dava dışı İbrahim ...’nün kredi borcu nedeniyle bloke koyduğunu, ancak dava konusu ipotek işleminin baştan itibaren geçersiz olduğunu, ipotek verme işleminin dava dışı şirket müdürü ... tarafından yapıldığını, ...’nın üçüncü kişilerin borcu için ipotek verme yetkisi bulunmadığını, müvekkili şirketin sahip olduğu tek taşınmazın ancak ortaklar kurulu kararı ile ipotek verilebileceğini, davacının bu ipotek sözleşmesiyle hiç kimsenin borcuna kefil olmadığını, İbrahim ...’nün kullandığı krediye bağlı olarak davalı bankaca başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ve itirazın iptali davasının derdest olduğunu ileri sürerek, 239.975,78 TL'nin ve 100.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Şubesinden taşınmazı üzerine tesis edilmiş olan ipoteğin fekkini talep ettiğini, işbu ipoteğin kaldırılması için gerekli olan harcın kendisi tarafından ödeneceğinin belirtildiğini ancak işbu şubeden gönderilmiş olan ihtarname ile ipoteğin süresiz olduğunun iddia edilerek taleplerinin reddedildiğini, müvekkiline ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin taşınmazı sonuna kadar ipotek ettirmediğini, ipotek konusu borcun yıllar önce kapatıldığını beyanla davalı lehine tesis edilmiş olan ipoteğin kaldırılması ve terkinine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ipoteğin fekki talebine ilişkindir....
Davalı vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkili banka lehine 180.000,00TL bedelli ve fekki banka tarafından bildirilinceye kadar geçerli olmak üzere birinci dereceden ipotek tesis edilmiş olduğunu, ipoteğin dava dışı kredi borçlusunun kullandığı başkaca kredi borçlarını da kapsadığı, davacının ipoteğin kaldırılması için bankaya müracaatının bulunmadığı gibi birinci satış (31.10.2014) tarihine kadar da takibe karşı koymadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava dışı kredi borçlusu ...'nın 12.05.2006 tarihli krediden kaynaklanan tüm borcunu ödediği ve taşınmaz el değiştirdikten sonra önceki malike ait başkaca kredilerden kaynaklanan sözleşmeler nedeniyle taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 278 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine tesis edilen 12.05.2016 tarihli ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece 27/10/2022 tarihli karar ile "...Dava, genel kredi sözleşmesine teminat olarak tesis edilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nun 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan, bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek işlemlerinin de, anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekir. Görev dava şartlarından olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiğinden, somut olayda uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin kaldırılması istemi olduğu, uyuşmazlık Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görev alanına girdiği anlaşılmakla, emsal İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 05/02/2021 tarih 2021/128 Esas, 2021/210 kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/523 Esas, 2022/578 kararı da dikkate alındığında, 6100 sayılı HMK’nın 114....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, üyesi olduğu davalı kooperatifin kefaletiyle ... ... Şubesi’nden kredi kullandığını ve kredinin teminatı olarak dava konusu taşınmazı kooperatif lehine ipotek ettiğini, krediden kaynaklanan borcu tamamen ödediğini ve davalıdan ipoteğin fekkini talep ettiğini ancak davalının ipoteği haksız olarak kaldırmadığını beyan ederek, davalı lehine tesis edilen ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şti.’nin kefaleten ödenmemiş kredi borcunun bulunduğunu ve bu nedenle ipoteğin kaldırılamayacağını bildirdiğini, davalının iddialarının yersiz olduğunu belirterek ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ... Nak. Ltd Şti’nin müvekkili bankanın kredi borçlusu ... Oto Ltd Şti’nin kefili ve kefalet limitinin 100.000,00 TL olduğunu, dava dışı ... tarafından maliki olduğu ... ... Işıklar Mahallesi 11021 ada, 3 parselde bulunan 2 nolu taşınmazını ... Nak. Ltd Şti lehine birinci dereceden 60.000,00 TL bedelle ipotek verdiğini, bu ipoteğin ... Ltd Şti’nin kefaletinden kaynaklanan riskleri kapsadığını, davacının taşınmazı ipotek yüküyle birlikte satın aldığını, müvekkilinin davacı şirkete ipoteğin fekki konusunda bir taahhütte bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre dava dışı ...'a ait bulunan ... ili, ... ilçesi, 2....
in kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçları davacının davalı kooperatif lehine verdiği ipotekle teminat altına alındığı anlaşılmıştır. Kefalet ve ipotek farklı farklı hukuki kurumlar olup, birbirinden bağımsızdır, geçerli olmaları için gerekli şekil şartları ve sağladıkları teminatın niteliği farklılık arzetmektedir. Kefaletin geçerli olması için TBK'nun 583 ve 584 maddesi geçerlilik şartı iken ipoteğin kurulmasında böyle bir şart öngörülmemiştir. Kefalet sözleşmesinde kefil borçtan kişisel olarak sorumlu iken başkasının borcu için taşınmazını ipotek veren kişinin sorumluğu ayni bir sorumluluktur ve taşınmazla sınırlıdır. Taşınmaz ipoteğinde müteselsil kefalete ilişkin TBK.nun 583 maddesi uygulanmaz....