Dava konusu ipotek resmi senedinde davacının vekili sıfatı ile imzası bulunan dava dışı vekil Fikret Ersoy’a verdiği vekaletname incelendiğinde, Beyoğlu 16. Noterliği’nin 10/02/2010 tarih ve 24633 yevmiye no'lu vekaletname ile '... taşınmaz üzerinde gerek kendi adına gerek gerekse ERSOYLAR TURİZM VE SERVİS HİZMETLERİSANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİNİN T.C. hudutları dahilinde bilumum resmi veya özel bankalar ve finans kurum ve kuruluşlarından aldığı ya da alacağı bilumum kredilerin teminatını teşkil etmek üzere ... ipotek vermeye ...' ibarelerine yer verilmek suretiyle vekile ipotek tesisi hususunda yetki verilmiştir. Anılan vekaletname içeriğinden de anlaşılacağı üzere, davacı, vekile kendisinin veya üçüncü kişilerin aldığı ya da alacağı kredilere karşılık olmak üzere taşınmazı üzerinde ipotek tesis yetkisi verilmiştir....
Bankası lehine tesis edilen 10.03.2009 tarih ve 4223 yevmiye numaralı ipotek resmi senedinin dayanağı olan genel kredi sözleşmesinin temin edilerek evraka eklendikten sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 03.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydına dayanak ipotek resmi senedinin düzeltilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 18.09.2019 gün ve 2016/14014 Esas - 2019/5478 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2004/8332 sayılı icra dosyasının tamamının onaylı ve okunaklı sureti ile takibin dayanağı olan ipotek resmi senedinin tamamının onaylı ve okunaklı suretinin eklenmesi, SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde belirtilen noksanlıkların ikmalinden sonra yeniden gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, borçlu T1 103 örnek davetiye ile kıymet takdiri raporunu usule uygun şekilde tebliğ aldıktan sonra 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde haczedilmezlik şikayetinde bulunmadığını, diğer davacı-eşin ise dava hakkının olmadığını, tapu kaydında aile konutu şerhinin bulunmadığını, delil olarak bildirilen Anayasa Mahkemesi Kararının dosyaya sunulması gerektiğini, kaldı ki aile konutu şerhini koydurmamış olan eşin böyle bir iddiayı daha sonra yapmasının mümkün olmadığını, davacı-borçluya ait tapu kaydı üzerinde İş Bankası lehine ipotek bulunmakta olduğunu, ipoteğin zorunlu ipotek olup olmadığını, tapudan ipotek resmi senedinin celbinin gerektiğini, eğer zorunlu ipotek değil ise borçlunun serbest iradesi ile kurulmuş bir ipotek ise borçlunun meskeniyet iddiasında bulunma hakkının olmadığını, salt bu nedenle davanın reddinin gerekeceğini, meskeniyet iddiasının mutlak olmadığını, haczedilen meskenin kıymetinin yüksek olduğunu, bu durumda borçlunun...
Bu durumda mahkemece, şikayete konu taşınmazın ipotek resmi senedi celbedilerek, taşınmazda bulunan ipoteğin niteliğinin değerlendirilmesi, zorunlu olarak kurulan ipoteklerden olmadığının anlaşılması halinde ise, haciz tarihi itibariyle ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediğinin banka ile yazışma yapılıp, tespit edilerek ve ödenmiş ise meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği, ödenmemiş ise meskeniyet iddiasına engel olacağı değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili 10.02.2016 tarihli dilekçesi ile davalının davacıya 05.11.2015 tarihli ve 2015/7095 sayılı ipoteğin (95.117 TL miktarlı) paraya çevrilmesi yolu ile takipte ödeme emrini gönderdiğini, takibin dayanağı olan davalının maliki bulunduğu 438 sayılı parselde 3 nolu mesken cinsli taşınmazın davacıya 08.04.2015 tarih 7213 yevmiye nolu resmi senet ile satması nedeniyle düzenlenen ve davacıyı 95.000,00 TL borçlandıran bu resmi ipotekli borç senedinin geçersiz olduğunu, söz konusu vekaletnameyle vekilin müvekkili adına gayrimenkul satın alırken dava konusu resmi ipotekli borç senedini imzalamaya yetkisinin olmadığını, İİK 148/a maddesine göre "ipotek senedinin tarafları Türkiye'de adres bildirmedikçe görevliler ipotek sözleşmesi düzenleyemezler" amir hükmüne rağmen Türkiye'de adres göstermeyip ... adresini gösteren davacı vekili...'...
Mahkekemece taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğundan bahisle istem reddedilmiş ise de, istemin reddine dayanak teşkil eden ipoteğin, ... Bankasının icra müdürlüğüne yazdığı 11.02.2014 tarihli yazısında, ipoteğin konut kredisi nedeni ile konulduğu belirtilmiş olup, konut kredisi ise dairemizce de kabul edildiği üzere zorunlu ipoteklerden sayılmakta ve meskeniyet iddiasına engel teşkil etmemektedir. Mahkeme kararı bu nedenle yerinde değildir. Ancak; takip dosyasında borçlu tarafa gönderilen kıymet taktiri raporunun 16.05.2014 tarihinde, satış ilanının ise 05.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği gözetildiğinde, istem sahibi borçlunun hacizden bu tarihler itibari ile haberdar olduğu görülmüştür. Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti, İİK.'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal 7 günlük süreye tabidir. Bu nedenle meskeniyet iddiasının haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir....
Kat, 8 nolu bağımsız bölüm, çat arası piyesli mesken niteliğindeki taşınmaz üzerinde davalı banka lehine 2.000.000 Türk Lirası bedelli birinci dereceden ipotek tesis edildiğini, 01/03/2010 tarihinde, davalı bankanın, ipotek teminatına ek olarak söz konusu 780 bin dolarlık gayrimenkul kredisi için ayrıca davacı müvekkillerden 01/03/2010 tarihli 780 bin dolarlık munzam senede imza aldığını, davacı müvekkillerinin aslında sadece bu krediye kefil olduklarını, bu kredinin de bono lehdarı tarafından tamamen ödendiğini, bu munzam bonoda ödeme tarihi boş iken davalı bankanın senedi tahrif ederek ödeme tarihini kendisinin doldurduğunu, 19/12/2017 tarihli munzam senede dayalı olarak, davalının 21/12/2017 tarihinde ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, kredi borcu ödenmiş olduğu halde davalı bankanın haksız bir şekilde elindeki ön teminat niteliği taşıyan senedi bağımsız bir borç ilişkisiymişçesine takibe koyduğunu, ihtiyati haciz isteyen davalı bankanın davacı müvekkillerine Beyoğlu 48....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satılarak paraya çevrildiğini, taşınmaz üzerinde birinci dereceden ipotek hakları olduğu ve bu nedenle sıra cetvelinde birinci sırada yer almaları gerekirken yedinci sırada yer almalarının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetçinin ipotek alacağı ödendikten sonra sıra cetvelinin tanzim edildiğini, şikayetçinin kredi sözleşmesine dayanan ilamsız takibe konu alacağının da ipotek dahilinde birinci sıraya yerleştirilmesi talebinin hukuka aykırı olduğunu savunarak, şikayetin reddini savunmuştur....