No: 2/7 Merkez/Çorum" olduğunu, adreste yapılan tüm tebligatların tanınmama nedeniyle iade olduğunu, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu adreste ikamet etmediğini, yerel mahkemenin gerekçeli kararını verirken, tapu müdürlüğünden istenilen resmi senette taşınmaz üzerindeki bulunan ipoteğin esnaf kredisi ile konut kredisinden kaynaklandığından, zorunlu olarak kurulan ipotek olduğunu kabul ederek meskeniyet şikayetini haklı bulduğunu, ancak söz konusu resmi senet incelendiğinde, senedin 1. maddesinde T1 Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.'...
Somut olayda dava konusu icra takibinin dayanağı olan ipotek resmi senedinin içeriğinden davalı şirketin bir miktar para borcunun teminatı olmak üzere davacı şirket lehine ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. O halde İİK'nın 148. ve 50.maddelerinde yapılan atıfla HMK'nın 10. maddesi delaletiyle 6098 sy. TBK'nın 89/1. maddesi hükmü uyarınca davacı-alacaklının ödeme tarihindeki yerleşim yerinin bulunduğu yer icra dairesinde icra takibi yapabileceği gözetilmeksizin yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından ipotek verilmiş ve ipotek resmi senedinde davalının ayrıca ipotek limiti miktarınca kefil sıfatıyla imza attığı dosya içeriğinden anlaşıldığı, kefalet akdinin de yer aldığı ipotek resmi senedinin 31/12/2007 tarihinde düzenlendiği, bu durumda somut olayda uyuşmazlığın çözümü yönünden 818 sayılı BK’nın 484. maddesi hükmünün uygulanması gerektiği, anılan yasa hükmüne göre kefaletin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına ve kefalet limitinin gösterilmiş olmasına bağlı olduğu, somut olayda ipotek resmi senedinin 5. maddesinde yer alan kefalet hükmünde kefalet limitinin ipotek limiti kadar olduğu da açıkça belirtildiği, bu durumda sözleşmenin düzenlendiği tarih itibariyle öngörülen yasal geçerlilik koşullarının gerçekleştiği, ipotoğe konu taşınmazın aile konutu olduğu ve ipoteğin eşinin muvafakatı bulunmadığından geçersiz olduğu gerekçesiyle ipoteğin kaldırılması yönündeki kesinleşmiş aile...
haciz taleplerinin reddine dair yerel mahkeme kararının bozulduğunu, İstanbul 23.İcra Müdürlüğü’nün 2016/37777 E.sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız takibe geçildiğini, ihtarnamede yer alan kredilerden sadece 1270- 7801504 nolu Destek Kredisi alacakları için takip yapıldığını, takibe, borcun tamamına, ipotek resmi senedinin kefaletin geçerliliğine itiraz edildiğini, eş muvafakati bulunmadığı gerekçesiyle ipoteğin fekkine karar verilmiş ise de bunun kısmi bir geçersizlik olduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, davalı borçlunun kefaletinin kredi sözleşmesine dayalı değil, 11/02/2012 tarihli ipotek resmi senedi şartlarının 3....
Davalı vekili, verilen ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu, müvekkilinin kendi taşınmazını borçlu şirket lehine ipotek verdiğini, 3.şahısların borçlu lehine ipotek verdiği durumlarda şahsen değil; ayni sorumluluğun söz konusu olacağını; müvekkilinin kredi sözleşmesi ile hiçbir şekilde borcu yüklenmediğini, kefil sıfatı ile imzasının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; ipotek resmi senedinin 1.maddesinde, "...... tarafından ......
. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine icra takibi başlatarak örnek 6 icra emri tebliğ ettirdiğini, takip dayanağının resmi ipotek senedi olarak gösterildiğini, sözkonusu 17.2.2009 tarihli ve 747 yevmiye nolu ipotek senedinde müvekkilinin imzası olmadığı gibi müvekkilinin ödeme emrinde yazılı 59.109.53 TL davalı bankaya borcunun bulunmadığını, müvekkilinin kredi işlemininde tarafı olmadığını, müvekkiline 747 yevmiye nolu ipotek senedinin gerçek borçlusu olan dava dışı Mehmet Tetkik'den 3936 parsel nolu taşınmaz satın alınmış ise de müvekkilinin taşınmaz üzerindeki ipotek bedelini davalı bankaya ödemek suretiyle ipoteği fekkettirdiğini belirterek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine icra takibi başlatarak örnek 6 icra emri tebliğ ettirdiğini, takip dayanağının resmi ipotek senedi olarak gösterildiğini, sözkonusu 17.2.2009 tarihli ve 747 yevmiye nolu ipotek senedinde müvekkilinin imzası olmadığı gibi müvekkilinin ödeme emrinde yazılı 59.109.53 TL davalı bankaya borcunun bulunmadığını, müvekkilinin kredi işlemininde tarafı olmadığını, müvekkiline 747 yevmiye nolu ipotek senedinin gerçek borçlusu olan dava dışı Mehmet Tetkik'den 3936 parsel nolu taşınmaz satın alınmış ise de müvekkilinin taşınmaz üzerindeki ipotek bedelini davalı bankaya ödemek suretiyle ipoteği fekkettirdiğini belirterek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kuşkusuz kurulan ipoteğin temelini ipotek akit tablosu teşkil eder. İncelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 28.04.2010 tarihli resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, “…...’ın, ...’ten aldığı 200.000 TL bedel mukabilinde borca karşılık için …” tesis edildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Burada, malik/borçlunun bir borç ikrarında bulunduğu kabul edilir. Bu borç ikrarında, akit tablosu ipoteğin hukuki dayanağını oluşturur. Artık üst sınır ipoteğinde olduğu gibi mahkemece alacağın doğup doğmadığının, başka bir deyişle rehinli taşınmaz malikinin gerçek bir alacağı olup olmadığının ayrıca araştırılması gerekmez. Öte yandan; ipotek akit tablosuna karşı ileri sürülen iddia, resmi senede karşı yapılmış bir iddiadır. Davacı tanıklarının hile iddiasına ilişkin beyanları da görgüye dayalı olmadığı gibi senede karşı iddianın aksinin, aynı güçte yazılı delille kanıtlanması gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2017/296 ESAS - 2020/376 KARAR DAVA KONUSU : İpoteğin Kaldırılması KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, Sakızağacı Mahallesi, 26 ada, 58 parsel sayılı, 6 katlı, 6 daireli apartmanın 1.katında bulunan 4/24 arsa paylı 2 numaralı meskenin miras yolu ile müştereken maliki olduklarını, taşınmaz üzerinde İtalyan tebaasından Hermondri Andiriya lehine, 28/11/1929 yılında tesis edilen 360- TL bedelli 3 yıl süreli ipotek bulunduğunu, ipoteğin konulmasının üzerinden yaklaşık 90 yıl geçtiğini, tapuya ipotek lehdarının kimlik bilgileri ve ipotek resmi senedi için başvuru yapıldığını, ancak İstanbul T8 24/04/2017 tarihli yazısında ipotek resmi senedinin varlığı hususuna değinmeden ipotek lehtarının kimlik bilgilerinin ellerinde olmadığının bildirildiğini, ipotek resmi senedinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, Belediyenin sorumlu olduğu ipotek bedelini kendisi ödemesi nedeniyle, Belediyenin sebepsiz zenginlaştiği iddiasına dayalı olduğundan bu niteliğine göre Yargıtay'daki inceleme yeri 3. Hukuk dairesi olup, dairemizin görev alanı dışındadır. Açıklanan nedenle dosyanın görevli 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....