Üçüncü kişi adına yapılan tescil de yolsuz tescil niteliğinde ise aynî hakkın kazanılması, iyi niyet bulunsa bile mümkün olmayacaktır. 19. Öte yandan aynı Kanunun “İyi niyetli olmayan üçüncü kişilere karşı” başlıklı 1024. maddesiyle de; “Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil yüzünden aynî hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyi niyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir” hükmü düzenleme altına alınmıştır. Madde ile yolsuz tescil tanımlanmış olup, yolsuz tescili bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişinin bu tescille aynî hak kazanamayacağına vurgu yapılmıştır. 20....
Hukuk Dairesi 2013/221 E. , 2013/893 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 23.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 23.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,25.1.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 12.10.2009 gün ve 893-1137 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Hükmün duruşmalı olarak temyizen incelenmesi istenilmiş ise de; duruşma gideri (pulu) yeterli değildir. Bu nedenle duruşma giderinin (pulunun) tebligata yeterli hale getirilmesi ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, satıştan haberi olmadığını, ayrıca davacının 15.10.1995 tarihli sözleşme içeriğinde ödemesi gereken devlet borcunun 22.01.1998 tarihinde davalı tarafından ödendiği nedeniyle ipotek borcunun dava tarihine tekabül eden miktarının belirlenerek depo ettirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Borçlar Kanununun alacağın temliki hükümleri uyarınca davanın kabulüne, 1863 ada 6 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, dava konusu taşınmazın adına tescilini isteyebilmesi için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 81. maddesi gereğince ilk önce kendi edimini yerine getirmelidir....
Başvuru bu hali ile İ.İ.K.’nun 83/c maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, anılan maddeye dayalı olarak yapılan şikayet kamu düzenine ilişkin olmakla İİK. nun 16/2.madde uyarınca süreye tabi değildir. T.M.K. nun 684. maddesi taşınmaz ipoteği taşınmazın bütünleyici parçalarını, 686. maddesi ise eklentilerini de kapsadığını hüküm altına almıştır.Kural olarak eklentinin taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. Zira, eklentinin taşınmaz yok edilmeden, zarara uğratılmadan veya yapısı değiştirilmeden ondan ayrılması mümkündür. Ancak İİK.nun 83/c maddesi gereğince taşınmaz üzerinde ipotek bulunması halinde, teferruatın, taşınmazdan ayrı haczi mümkün değildir. Bu maddenin uygulanabilmesi için, mahcuzun ipotek akit tablosunda yazılı olması yetmez. TMK. nun 686.maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşıması zorunludur....
Dosyadaki belge ve delillerin incelenmesi sonucunda; dava dışı paydaş ...’in dava konusu taşınmazdaki payı üzerine 18.04.2007 tarihinde davalı ... lehine 50.000,00 TL bedelle ipotek tesisi ettirdiği ve sonraki tarihlerde taşınmazdaki payını ipotek lehtarının kardeşi olduğu belirtilen...’na 26.02.2008 tarihinde 8.050,00 TL bedelle satarak tapudan devrettiği anlaşılmıştır. Davacı ... tarafından 07.07.2009 tarihinde önalım hakkına dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açıldığı, bu davanın açılmasından kısa bir süre sonra 26.08.2009 tarihinde Diyarbakır 3.İcra Dairesinin 2009/7157 esas sayılı dosyasında ipotek lehtarı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine başlandığı, 23.09.2011 tarihinde de ipoteğin kaldırılmasına ilişkin bu davanın açıldığı görülmüştür. Dava konusu taşınmaza 18.04.2007 tarihinde ipotek tesis edilmiştir. Satış ise bu tarihten yaklaşık on ay sonra 26.02.2008 tarihinde gerçekleşmiştir....
İmar Mahallesi 99 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerine şikayetçi banka lehine ipotek tesis edildiğini, ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/1598 Talimat sayılı dosyasından haczedilen menkullerin ipotek kapsamında olduğunu ve taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği, kararın şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, İİK.'nun 83/c maddesi kapsamında, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu, mahkemece bozma kararına uyularak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği görülmektedir. Başvuru bu hali ile İ.İ.K.’nun 83/c maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir....
Maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. SGK kayıtlarına göre davacının 18/09/2017 tarihinde davalı iş yerinde SGK giriş kaydının mevcut olduğu, 08/09/2019 tarihinde 04 koduyla ayrılışının görüldüğü davacının davalı şirket nezdinde SGK kayıtlısı olarak çalıştığı, davacı ile davalı arasında ücret hizmet ilişkisi mevcut olduğu 7036 sayılı yasanın 5/1 maddesine göre bu davaya bakmak görevinin işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan her türlü ihtilafa bakan İş Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1- a-3 maddesine göre Bakırköy 21. İş Mahkemesinin 2019/1101 Esas 2021/893 Karar sayılı kararının kaldırılarak dosyanın ilgili Mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. HÜKÜM 1- )Davacı tarafın istinaf talebinin KABULÜ ile HMK 353/1- a-3 maddesine göre Bakırköy 21....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ipotek alacaklısına karşı meskeniyet iddiasında bulunulmayacağından, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, meskeniyete ilişkin şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesinin kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, taşınmaz üzerindeki ipoteğin esnaf kredisine ilişkin olması nedeniyle zorunlu ipotek olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir. Takip, ipotek alacağına dayalı olarak başlatılmıştır. Borçlu, ipotek kurulurken bu evi, mesken olarak kullanmaktan vazgeçmiş sayılır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Şikâyetçi vekili açtıkları tapu iptali ve tescil davasının lehlerine sonuçlandığını, ilamın infazı için Tapu Sicil Müdürlüğü’ne başvurduklarında taşınmaz üzerinde ipotek ve haciz kayıtlarının bulunduğundan infazın mümkün olmadığını ileri sürerek ipotek ve hacizlerin dava sırasında vezneye yatırılan para üzerine aktarılmasına karar verilmesini istemiştir. Yargıtay Kanunu’nun 14 üncü maddesine göre 19. Hukuk Dairesi iflas ve konkordatoya ilişkin olarak mahkemelerden verilen kararlarla, İcra ve İflâs Kanunu'nun 140, 151 ve 235 inci maddesinden doğan dava ve şikayetler üzerine verilen hükümleri incelemekle görevlidir. Şikâyetin yukarıdaki nitelemesine göre verilen hüküm Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Dosyanın hükmü temyizen incelemekle görevli Yüksek 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 30.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....