Ancak; 1)Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 13.05.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın metrekaresine inşaatçı bilirkişiler .... tarafından 1.104,22-TL değer biçildiği, bu rapora diğer inşaatçı bilirkişiler ..... ile mülk bilirkişisi .....tarafından muhalefet şerhi konulduğu, mahkemece hükme esas alınan ve inşaatçı bilirkişiler ..... ile mülk bilirkişisi .... tarafından düzenlenen 10.09.2013 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda ise aynı taşınmazın metrekaresine başka bir emsalle 606,00-TL değer biçildiği, bu rapora da inşaatçı bilirkişiler H.Hüseyin Tunçdemir ve Ümran Soyak tarafından muhalefet şerhi konulduğu anlaşılmış olup, aynı taşınmaz için tespit edilen m2 birim fiyatları arasında fahiş fark bulunması sebebiyle rapor hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi, bilirkişi raporunda kıyas emsal olarak kabul edilen taşınmaz da başka bir ilçede bulunduğundan yapılan karşılaştırma inandırıcı değildir....
Ancak; 1)Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 13.05.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın metrekaresine inşaatçı bilirkişiler .... tarafından 1.104,22-TL değer biçildiği, bu rapora diğer inşaatçı bilirkişiler .... ile mülk bilirkişisi ....tarafından muhalefet şerhi konulduğu, mahkemece hükme esas alınan ve inşaatçı bilirkişiler .... ile mülk bilirkişisi ..... tarafından düzenlenen 10.09.2013 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda ise aynı taşınmazın metrekaresine başka bir emsalle 606,00-TL değer biçildiği, bu rapora da inşaatçı bilirkişiler .... tarafından muhalefet şerhi konulduğu anlaşılmış olup, aynı taşınmaz için tespit edilen m2 birim fiyatları arasında fahiş fark bulunması sebebiyle rapor hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi, bilirkişi raporunda kıyas emsal olarak kabul edilen taşınmaz da başka bir ilçede bulunduğundan yapılan karşılaştırma inandırıcı değildir....
Köyü çalışma alanında bulunan 954 parsel sayılı 2975 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı 893 parselin 20 dönüm fazlası olarak Hazine adına tespit edilmiştir. İtiraz üzerine Kadastro Komisyonunca itirazın reddine ancak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesine göre 40/100 dönüm sınırını geçmediğinden taşınmazın 893 parsel maliki .... oğlu ... adına tesciline karar veirilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunda reddedilen davacı ....., irsen intikal, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, davacı Hazine taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında Mehmet Nezir mirasçıları, taşınmazın kendilerine ait olduğundan bahisle miras payları oranında tescil istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda baraj gölü altında kaldığı gerekçesi ile çekişmeli 954 sayılı parselin tespit dışı bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
CEVAP: Bir kısım davalılar vekili özetle; yapılan ipotek işleminden haberdar olmadıklarını, ipotek bedelinin alınıp alınmadığını bilmediklerini, ipotek bedelinin ödemeden kaldırılmaması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....
İlçesi, ... köyü 3072 parsel sayılı 1510 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ... adına tescil edilmiştir. 15/04/1985 tarih ve 1098 yevmiye ile 800.000.-TL borç bedelli ... ... lehine ipotek şerhi konulmuştur. Davacı ... ... vekili, taşınmazın orman tahdit sınırları içinde kaldığı, bu nedenle, tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile ... adına tapuya tesciline, İİK'nın 28. maddesine göre hüküm özetinin tapu siciline bildirilmesine, davalı banka lehine konulan ipotek şerhinin kaldırılması istemiyle tapu kaydı maliki ile ipotek lehtarı olan ... ...ına husumet yönelterek dava açmıştır....
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 412 parsel sayılı taşınmazdaki çekişme konusu 4 nolu bağımsız bölüm üzerine dava dışı ... lehine 28.11.2008 tarihinde (500.000,00 TL bedelli) ipotek tesis edildiği, davacının ise taşınmazı üzerindeki ipotek ile yükümlü olarak 29.6.2009 tarihli resmi akit ile davalıdan satın aldığı, yargılama sırasında cebri icra sonucu taşınmazın ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Öte yandan; TMK'nin 888. maddesine göre ipotekli bir taşınmazın devri aksi kararlaştırılmış olmadıkça borçlunun sorumluluğunda ve güvencede bir değişiklik meydana getirmez....
Ya da hükümsüzlüğü ileri sürülen ipotek tesisine ilişkin sözleşmenin tarafı ( ipotek alacaklısı) banka değil de sözleşmenin tarafı olmayan iyi niyetli üçüncü kişi cebri icra ile yapılan satışla taşınmazı satın alsaydı bu işlem de hukuken korunabilirdi. Olayımızda ise ipotek tesisinin hükümsüz olduğu idda edilmiştir. Hükümsüzlüğü kanıtlanan bir ipotek sözleşmesine dayalı olarak icra takibi başlatılmış ve bunun sonucunda, aynı sözleşmenin tarafı olan alacaklı, alacağına mahsuben taşınmazı devralmış ise tapudaki tescil hukuken korunamaz. Çünkü, hükümsüz bir sözleşmenin tarafı olan kimsenin, o hükümsüz sözleşmeye dayalı olarak yapılan icra takibi sonucu, o işlemin konusunu oluşturan aile konutunu, cebri icra sonucu da olsa alacağına mahsuben devralması, başlangıçtaki hükümsüzlüğü ortadan kaldıramaz. Malik olmayan eşin, aile konutunda ayni bir hakkı yoktur, şahsi hakkı vardır. Bu hak, taşınmazın parasal değerinin, taşınmazı devralan üçüncü kişiden istemeyi içermez....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2019 NUMARASI : 2018/893 2019/595 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 5271 sayılı CMK'nın 223/2-b maddesi gereğince beraat 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kadastro ve inşaatçı bilirkişilerinin hazırladığı 02.11.2009 tarihli rapora göre, evin yaklaşık 8 yıllık olduğu, yapıldığı tarihten sonra hiçbir imalat ve çalışma yapılmadığının bildirilmesi karşısında suç tarihi olarak 2001 yılı esas alınarak yapılan incelemede; İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nun, 01.11.1989 tarih ve 966 sayılı kararıyla, 3. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen alanda yer alan, Denizli İli, Tavas İlçesi, Vakıf Köyü, 22 pafta, 3261 parselde, 2 katlı ev bulunduğuna ilişkin, müze görevlileri tarafından tespit yapılması üzerine, suç tarihinde, Aydın Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından Cumhuriyet savcılığı'na...
Mahallinde yapılan keşifte, mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları dinlenilmemiş, keşfe katılan teknik bilirkişilerin müşterek raporuna dayalı olarak hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. Öncelikle çekişmeli taşınmazı ve yöreyi iyi bilen, tarafsız mahalli bilirkişi listesi kolluk vasıtası ile temin edilip dosya keşfe hazır hale getirilmelidir....