İntifaya konu mal üzerinde intifa hakkı sahibinin kullanma ve faydalanma yetkileri de daraltılamaz. İntifa hakkı herkese karşı ileri sürülebilir. İntifa hakkı kurulurken mülkiyet hakkı sahibinin kullanma ve yararlanma bakımından var olan yetkileri ne ise intifa hakkı sahibi de o yetkileri kazanır. Yasanın 796.maddesine göre intifa hakkı, konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı, sebebinin ortadan kalkması ile sona erer. Sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi diğer sona erme sebepleri, taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi verir. İntifa hakkının sona ermesinin nedenleri Türk Medeni Kanununun 796.maddesinde sıralanmıştır. Buna göre intifa hakkı konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması ile sona erer. Sürenin dolması veya hak sahibinin vaz geçmesi yada ölümü gibi diğer sona erme sebepleri taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi tanır....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 15/04/2014 NUMARASI : 2012/345-2014/191 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.11.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, davalı ile birlikte 1/2 oranında paydaş oldukları 3074 ada 2 parsel sayılı taşınmazda, davalının kendi 1/2 hissesi üzerine diğer davalının lehine intifa hakkı tesis ettiğini daha sonra taşınmazın üzerindeki ortaklığının giderilmesi için dava açtığını, intifa hakkı tesisinin idareyi zarara uğratmak amacıyla muvazaalı olduğunu bu nedenle tesis edilen intifa hakkının terkini isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalı aleyhine 03.02.2003 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini, bayilik sözleşmesinin feshi talep edilmiş, karşı davada da tazminat istenmesi üzerine bozma ilamına da uyularak yapılan duruşma sonunda; intifa hakkının terkini, sözleşmenin feshi ve tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 13.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar(k.davalılar) vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkemece, Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 28.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.08.2009 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; intifa hakkının terkini isteminin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, maddi ve manevi tazminat isteminin reddine dair verilen 07.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 09.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu intifa hakkının terkinine ilişkin 25.03.2014 tarihli tescil istem belgesinde davacı şirket temsilcisinin intifa hakkının terkini ile ilgili olarak "yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtarı olduğunuz intifa hakkının tamamından 1.000-TL bedeli aldığımızdan çıplak mülkiyet malikleri lehine terkini talep ederim" ibaresinin yer aldığı, bilirkişi raporunda kalan süreye ilişkin olarak 40.316,67TL tutarın iadesinin gerektiği belirtilmiş ise de davacı şirket yetkilisinin resmi merci önündeki açık beyanı dikkate alınarak intifa hakkına ilişkin tutar yönünden talebin yerinde olmadığı, davaya konu taşınmaz üzerinde yapılan sabit yatırımların mahallinde yapılan keşif ile belirlenen rayiç değerinin 82.010,00 TL olduğunun tespit edildiği, bu tutarın sözleşmenin sona ermesiyle sebepsiz zenginleşme oluşturduğundan iadesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 82.010,00 TL'nin...
İntifa hakkının sona ermesi ve sona erme sebeplerini düzenleyen Türk Medeni Kanunun 796. maddesi gereğince bu hak bir süre ile sınırlı olarak konulmuşsa sürenin dolması veya süre dolmadan intifa hakkı sahibinin hakkından feragat etmesi ile sona erer. 797 maddeye göre de mirasçılarına geçemeyeceğinden hak sahibinin ölümü diğer bir sona erme sebebidir. Bundan ayrı, intifa hakkının konusu olan şeyin tamamen harap olması halinde de intifa hakkı kendiliğinden sona erer. Yasada açık bir hüküm olarak düzenlenmemiş olsa bile intifa hakkının konusu olan şeyin hak sahibi tarafından aşırı kullanılması, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağından uygulama ve doktirinde hakkı sona erdiren diğer bir neden olarak kabul edilmektedir....
Somut olaya gelince; dava konusu 196 ada 1 parsel sayılı taşınmaz da bulunan 17 numaralı bağımsız bölümü davalı ... 25.09.2009 tarihinde satış suretiyle devralmış ve aynı gün kayda diğer davalı ... adına intifa hakkı şerhi konulmuştur. Davacı 3. İcra Müdürlüğünün 2011/1836 Esas sayılı dosyasında malik davalının borçlarından dolayı yapılan ihale sonucu daireyi satın aldığı ve 31.01.2014 tarihinde adına tescil edilmiştir. Davacı taşınmazı üzerindeki yükümlülükleri ile birlikte almıştır. Yukarı da belirtildiği üzere TMK'nın 796 vd. maddelerinde intifa hakkının terkini tahdidi olarak sayılmıştır. Davacının intifa hakkı bedelini ödeyerek terkini istemi intifa hakkının niteliği ile bağdaşmadığından ve yasal koşullarda gerçekleşmediğinden davanın reddi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kabulü doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.05.2012 gününde verilen dilekçe ile muhdesat şerhinin terkini, elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; muhdesat şerhinin terkini talebinin kabulüne, elatmanın önlenmesi ve kal talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 27.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 11.11.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
A.Ş. arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, istasyonun davalılar ile yapılan protokol ile davalılara ait taşınmaz üzerine kurulduğunu, taşınmaz üzerinde intifa hakkı tesis edildiğini, davacı şirketin intifa hakkını, 6.192,00 TL terkin harcı ve sair işlem masrafını davalıların nam ve hesabına ödemek suretiyle tek taraflı talep ve işlemle terkin ettiğini, intifa terkini için yapılması gereken masrafın sorumlusunun intifa lehdarı değil, intifa terkini esnasında taşınmazın maliki olan davalılar olduğunu, Harçlar Kanunu’nun 58. maddesi hükmüne göre lehine işlem yapılan sıfatıyla taşınmaz malikinin, intifa terkin harcı ve ilgili sair masrafları ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek, ödenen harç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı bayinin maliki olduğu taşınmaz üzerinde intifa hakkı, terkin harcı vs.masrafların davalı malik nam ve hesabına müvekkilce ödenmek suretiyle 28/09/2010 tarihinde terkin edildiğini, toplam 81.318,34 TL tutarındaki terkin harcının davalı adına ödendiğini ileri sürerek anılan miktarın sarf tarihinden itibaren avans faizi ve KDV'si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, intifa hakkının terkini işlemlerindeki harç ve masrafların ödeme mükellefiyetinin davacıya ait olduğunu, dava konusu intifa hakkının terkini işleminde lehtarın rekabet mevzuatına aykırı anlaşmasını ortadan kaldıracak cezai müediyededen kurtulanın davacı olduğunu, müvekkili şirketin talimatı yada verdiği yetki olmaksızın terkin işlemini gerçekleştiren ve masrafları ödeyen davacının bu tutarları müvekkilinden tahsil etme imkanının mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....