-KARAR- Davacı vekili, davalıya ait taşınmaz üzerinde müvekkili lehine tesis edilen intifa hakkının Rekabet Kurulu Kararı gereğince cezai işlemlere maruz kalmamak için intifa terkin harcının müvekkili tarafından ödenerek intifanın terkin edildiği, müvekkilinin intifanın süresini gözeterek taşınmaz üzerine sabit yatırımlar yaptığını, intifanın süresinden önce terkin edilmesi nedeniyle bakiye süreye tekabül eden sabit yatırım bedelinin iadesinin gerektiğini belirterek 1.444,73 TL intifa terkin harcı ile 27.647,11 TL sabit yatırım bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 8.6.2001 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 4.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava intifa hakkının terkininin istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794.maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınır ve taşınmazlar, haklar ve bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı sağlayan bir irtifak türüdür....
-TL.bedelle ve (15) yıl süre ile intifa hakkı tesis ettiğini, davalının ihtara rağmen intifa hakkı bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, intifa hakkının taraflar arasında düzenlenen Akaryakıt Bayiliği Sözleşmesi uyarınca tesis edildiğini, kısa bir süre sonra taşınmazın cebri icra yoluyla satılması üzerine intifa hakkının müvekkilince kullanılamadan ortadan kalktığını, 10.000.000.000.-TL.bedelin (15) yıllık intifa hakkı için tespit edildiğini, bu nedenle müvekkilinin intifa hakkından yararlandığı süre için bedelinin hesaplanarak toplam bedelden tenkisinin yapılması gerektiğini, faizin fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur....
-TL.bedelle ve (15) yıl süre ile intifa hakkı tesis ettiğini, davalının ihtara rağmen intifa hakkı bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, intifa hakkının taraflar arasında düzenlenen Akaryakıt Bayiliği Sözleşmesi uyarınca tesis edildiğini, kısa bir süre sonra taşınmazın cebri icra yoluyla satılması üzerine intifa hakkının müvekkilince kullanılamadan ortadan kalktığını, 10.000.000.000.-TL.bedelin (15) yıllık intifa hakkı için tespit edildiğini, bu nedenle müvekkilinin intifa hakkından yararlandığı süre için bedelinin hesaplanarak toplam bedelden tenkisinin yapılması gerektiğini, faizin fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2023 NUMARASI : 2023/117 ESAS, 2023/84 KARAR DAVA KONUSU : Muvazaalı İntifa Hakkının İptali ve Tapudan Terkini KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, Cihannüma mahallesi, 267 ada, 33 parsel 7 nolu bağımsız bölümde davalı adına muris tarafından muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı tesis edilen intifa hakkının iptaline ve tapu sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Cevap dilekçesi bulunmamaktadır....
Somut olayda davacı dava konusu taşınmazlar üzerinde intifa hakkı sahibidir. Bu hakkını Tem ... Petrol Hizmetleri Tic. Paz. Koll. Şti. aracılığı ile kullanmakta iken bayilik sözleşmesi feshedilmiştir. Davacı intifa hakkına dayanarak taşınmazın kendisine teslim edilmesi gerekirken davalıların el ve iş birliği içerisinde taşınmazı kullanmaya devam ettiklerini ileri sürmektedir. Bu arada davalılarda intifa hakkının terkini için açılan davanın derdest olduğunu belirterek birleştirme isteğinde bulunmuşlardır. İntifa hakkına elatmanın önlenmesine karar verebilmek için bu hakkın çekişme konusu olmaması gerekir. Eldeki davanın konusunu oluşturan intifa hakkının terkini ayrı bir davanın konusu olduğuna göre o davada verilecek karar eldeki davanın sonucunu etkileyecektir. Bu gibi durumlarda aynı nitelikteki davalarda çelişkili karar verilmesine engel olmak için diğer dava bekletici sorun yapılabileceği gibi davaların birleştirilmesine de karar verilebilir....
Bölge Adliye Mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, davalıların dava konusu taşınmazı 28.09.2012 tarihinde dava dışı 3. kişiye satıp tescil ettirdikleri, intifanın terkinine yönelik 18.08.2014 tarihli tescil istem belgesinde, "...Yukarıdaki özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtarı olduğum intifa hakkının tamamından bedelsiz olarak, çıplak mülkiyeti malikleri lehine terkinini talep ederim'' şeklinde davacı beyanı yer aldığı, davacı, bu beyanı ile intifaya yönelik haklarını saklı tutmamış olduğu, dava dışı çıplak mülkiyet sahibi Total Oil lehine intifa hakkını terkin ettiği, bu beyanı uyarınca davacı, bedelsiz intifa terkininden sonra, kalan süre yönünden herhangi bir talepte bulunamayacağı bu nedenle, davacının, intifa süresinden bakiye döneme isabet eden kısım için intifa bedelinin iadesine ilişkin alacak talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, bu kaleme ilişkin alacak talebinin kabul edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun...
Davalılar vekili, davacı talebinin haksız olduğunu, davacının iyiniyetli olmadığını, zira intifa süresinin 5 yıllık yapılması gerektiğini bilmesine rağmen 15 yıllık yaparak ve isteyerek intifa bedelini ödediğini, dolayısıyla davalılara yüklenecek kusur bulunmadığını, davalıların davacıya böyle bir borçlarının olmadığını, davacının intifayı terkin etmekle borç ilişkisinin olmadığının görüleceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, Silivri Tapu Müdürlüğü'nün 17.09.2012 tarihli ve 14042 yevmiye sayılı intifa hakkının terkinine ilişkin resmi tescil istem belgesinde davacının intifa hakkının terkinini bedelsiz olarak talep ettiği ve bu şekilde terkin işleminin yapıldığı, Yargıtay kararları ile de kabul edildiği üzere davacının bedelsiz olarak terkin ettiği intifa hakkı için ivaz bedelinin iadesini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Ortaklığının giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı var ise bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunludur. Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde 4721 sayılı TMK'nın yürülüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce kurulmuş bir intifa hakkı varsa taşınmazın 14.03.1960 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekir. İntifa hakkı sahibi yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakati aranmaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmelidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...davacının dava konusu taşınmazda (restoran olarak işletilen) intifa hakkının bulunduğu, intifa hakkı sahibi taşınmazdan kullanma ve yararlanma hakkının bulunduğu, davalı Mevlüt'ün kira sözleşmesinin geçerli olmadığı, malik Hülya'nın da taşınmazı kullandığının tanık beyanlarından anlaşıldığı, intifa hakkı sahibinin taşınmazı kullanımını engelleyenlerin tahliyesini isteme ve müdahalenin menini isteme hakkının bulunduğu, dava tarihi itibarıyla da 7/16 hisse üzerinde intifa hakkının devam ettiği, davacı tarafından 7/16 hisse üzerinden harç ikmal ettiği anlaşıldığından davanın kabulü..." şeklinde karar verilmiştir....