WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlamsız takibe ilişkin olarak icra mahkemesine yapılan borca itiraz ise geçerli bir itiraz değildir. Diğer bir deyişle, ilamsız takip dosyasına ilişkin olarak İcra Mahkemesinin borca itirazın esasını inceleme görevi bulunmamaktadır. Diğer taraftan icra mahkemesi icra dairesi olmayıp, dava olarak yapılan başvuruyu muhabere yoluyla icra dairesine göndermesi gereken makam da değildir. Somut olayda; borca itiraza konu takip, genel haciz yoluyla ilamsız takip olup, Mahkeme de anılan yasal düzenlemelere uygun olarak borca itirazın icra dairesi yerine Mahkemeye yapılması nedeniyle itirazı reddetmiştir. Karar isabetli olup, usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarınca Hendek İcra Hukuk Mahkemesine yapılan başvurunun şikayet değil, icra takibine itiraz (borca itiraz) niteliğinde olduğunu, müvekkili kendisine hiçbir aktif mal varlığı değeri bırakmayan murisinin terekesinin borca batık olduğunu iş bu davaya konu icra takibi neticesinde öğrendiğini, alacaklıya herhangi bir borcu bulunmayan müvekkilinin derhal Hendek 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde mirasın hükmen reddi davası açtığını, ayrıca takibin kesinleşmesini önlemek için de Hendek İcra Hukuk Mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiğini, Hendek İcra Hukuk Mahkemesi tarafından Hendek 1....

Aydın İcra Müdürlüğü'nün 2018/1347 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından borçlu Bahar Kuduğ aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun takipten önce öldüğünün anlaşılması üzerine alacaklının talebiyle borçlu murisin mirasçıları adına takip talebi ve ödeme emri düzenlendiği, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçluya 21/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun borca itiraz etmediği ve takibin borçlu yönüyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....

bulunmadığını, senedin bedeldiz olduğunu, borca ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek icra müdürlüğünün yetkisizliğine, takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece; Borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresinin olmaması nedeniyle borca itirazın geçersiz olduğu şikâyeti bakımından: dilekçede başlı başına borçlunun “adresinin” bulunmamasının genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraz iradesini geçersiz kılamayacağı, çünkü; borca itiraz dilekçesini veren borçlunun adresinin hâlihazırda gerek takip talebi gerekse örnek 7 numaralı ödeme emrinde yazılı olduğu, bu hâliyle borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresinin yazılmamış olmasının İİK 62’deki düzenlemenin amacını zedeler biçimde “takibin sürüncemede kalması” sonucu doğurmadığı, somut dosya bakımından borçlunun adresinin bilinir ve kullanılır olması nedeniyle takibin verimli ve hızlı olarak işlemesi koşullarının oluştuğu, yapılan açıklamalar ışığında borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresini göstermemesinin sonradan giderilmesi olanaklı basit ve esasa etkili olmayan bir eksiklik olduğu saptanmakla bu aşamada belirtilen gerekçelerle şikâyetin reddine karar verilmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2020/4564 Esas sayılı dosyasında borçlu T1 ve borçlu T4 hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe başlanmış olup borçlu tarafından 21/09/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, T1'ın borca itiraz dilekçesinde, T4 ve T5 250.000,00 TL ' lik teminat senedi verdiğini, ihtar çekerek 250.000,000 'lik senedini geri istediğini ve müvekkili T2' ı tanımadığını beyan ettiğini, borçlunun itirazının haksız, dayanaksız olup gerçeği yansıtmadığını, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe itirazda, borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde takibin yapıldığını icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine dilekçe ile başvurarak imzaya veya borca itiraz hakkını kullanabileceğini, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin 12/09/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı borçlu tarafından 5 yasal günlük süre sona erdikten sonra 21/09/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, söz konusu borca itiraz süresinde yapılmadığından öncelikle borca itirazın...

İcra Müdürlüğü'nün 2019/4211 Esas sayılı takip bakımından yalnızca borca itirazların değerlendirilerek hüküm kurulmasının icra iflas kanununa açıkça aykırılık teşkil ettiğini, zira davalının ikrarları ve yapılan incelemelerden de ortaya çıkacağı gibi takibe konu kambiyo senetleri sıralı olarak düzenlenen senetler olup, hiçbirinde müvekkilimin imzası bulunmadığını, bu nedenle müvekkilim her iki takibe de açıkça imza itirazında bulunduğunu, mahkemece tensip zaptında yalnızca borca itiraz edilmişcesine karar verildiğini, oysaki hem itiraz dilekçesinde hemde itirazlarında davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde borca ve imzaya itiraz edildiğini ve bu itirazların yerinde olmadığını söylemişken mahkemenin bunu görmezden gelerek yalnızca borca itirazları değerlendirmiş olması hukuken yerinde olmadığını, daha önce derecat'tan geçen dosya hakkında verilen kararlarda da bu hususun atlandığını, verilen kaldırma kararlarında imza incelemesi yapılmasını ve bu inceleme neticesine göre karar...

Mahkemece borca itiraz edilmediğinden kiralananın tahliyesine karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Davacılar vekili; kira alacağının tahsili amacıyla ... 7.İcra Müdürlüğünün 2011/398 sayılı dosyası ile davalı hakkında tahliye istemli icra takibi başlattığını, örnek 13 ödeme emrinin davalı borçluya 13.01.2011 tarihinde tebliğ edildiğini, dosya içeriğinde her hangi bir itiraz görülmemekle birlikte, borçluya gönderilen ödeme emrinde icra dairesi tarafından sehven 2011/393 numarasının yazıldığını, borçlu tarafından borca itiraz edildiğini belirterek itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece icra takibine itirazın söz konusu olmadığı ve kesinleştiği, ihtar süresinde borcun ödenmediği gerekçesi ile tahliyeye karar verilmiştir....

    -----sayılı takip dosyasının ------- incelenmesinde: Ödeme emrinin---- tarihinde borçlu ----- edildiği, borçlu ----- tarihinde tebliğ edildiği, borçlular adına -------- tarafından 06/08/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, borca itiraz dilekçesinin yasal süresinde olduğu ancak borca itiraz dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamenin incelenmesinde vekaletnameyi verenin borçlu---- --- adına vekaletin bulunmadığı, ibraz edilen vekaletin de borçlu ----kapsamadığı, icra dairesince --- karar tensip tutanağı ile takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edilmiştir. Mahkememizce celse arasında---- ----- adına vekaletname sunulup sunulmadığı sorulmuş, icra dairesinin ----tarihli cevabı yazı ile --------adına düzenlenen vekaletnamenin gönderildiği görülmüştür....

      İlk derece mahkemesi tarafından; Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün 2018/33596 sayılı takip dosyası yönünden takibe konu bonolardaki imzasına itiraz etmediği, borca itirazını İİK’nın 169/a-1. maddesine göre ispatlayamadığı, Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün 2018/33597 sayılı takip dosyası ile alacaklı tarafından borçlu hakkında kira alacağının tahsili için genel haciz yoluyla takip (örnek 13) başlatıldığı ve takibin türüne göre yasal sürede icra müdürlüğü nezdinde borca itiraz edilerek takip durduğundan bu dosya yönünden borca itiraz davası açmakta menfaati bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu