İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki borca itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince süresinde olmayan borca itirazın reddi ile tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı muteriz borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. İTİRAZ Muteriz borçlu itiraz dilekçesinde; takip konusu bononun dava dışı üçüncü kişiye teminat olarak verildiğini ve bu sebeple alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gibi alacaklının senedi tahrif ettiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borca itiraza ilişkindir. Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı vekili tarafından borçlular Beşgen Yol Yapım ... Ltd. Şti. ve Yahya Alemdar hakkında 19/10/2020 tarihinde 01/09/2020 tanzim 30/09/2020 vade tarihli 30.000,00 TL bedelli bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, Borçlu Muris Yahya Alemdar'ın 07/09/2020 tarihinde vefat ettiği, davacı T9 T9 T9 T9 T9 T9 mirasın reddine ilişkin Araklı Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/535 esas 2020/601 karar sayılı 11/11/2020 tarihli ilamını sundukları görülmüştür. Hukuk Genel Kurulu’nun,19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 E.-2014/929 K. sayılı kararında borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olduğu, itirazın ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması ve imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazların borca itiraz olarak kabulü gerektiği belirtilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte borca itiraz ile icra takip dosyasında davacı-borçlunun maaşına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı uyarınca; Borçlunun başvurusu bu hali ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre borca itirazın beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçlu davacıya ödeme emrinin 05/10/2018 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz süresinin 10/10/2018 tarihinde sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 11/02/2019 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu, başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Davacı borçluların 13/09/2022 tarihinde yasal sürede icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği, dosya borcunun ise dava tarihinden sonra 12/10/2022 tarihinde ödendiği görülmektedir. İtiraz eden borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp dosya borcunun ödenerek, icra dosyasının infaz edilmiş olması borçluların icra mahkemesi nezdindeki borca itiraz ve şikayetinin incelenmesine engel teşkil etmez. Açıklanan sebeplerle, HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince, davacı/borçluların istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile İstanbul Anadolu 19....
Davacı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla, davalı borçlunun dosyaya sunduğu 27.08.2021 tarihli dilekçede ödeme planına ilişkin beyanda bulunup borca itiraz etmediğini, dilekçenin beyan dilekçesi olup borca itiraz dilekçesi niteliğinde olmadığını, dilekçede takip konusu alacağa itiraz ediyorum denmesine rağmen borçlunun borcu olmadığını söylemediğini, bu dilekçenin borca itiraz olarak kabul edilip takibin durdurulmasına karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Karşıyaka 1....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2022 NUMARASI : 2022/1232 ESAS - 2022/1230 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, takibe konu senetlerin kambiyo senedi vasfında olmadığını, senetlerde lehtarın şahıs veya tüzel kişi olarak gösterilmediğini, alacaklı olarak görülen kişinin lehtar sıfatının bulunmadığını, zaman aşımının oluştuğunu, ayrıca senet tutarı 10.000,00- TL yazmasına rağmen ödeme emrinde 9.064,82- TL yazdığını, borca ve faize itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, " Borca itirazın incelenmesinde; Davacı vekili dava dilekçesinde takibe konu senetlerin, İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğü'nün 2019/33418 Esas sayılı dosyasındaki borçlatın kapatılması vaadiyle imzalatıldığını iddia etmiş olup bu iddia borca itiraz niteliğindedir. İİK'nın 169/a maddesinde "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. " düzenlemesinin bulunduğu, ancak davacının iddiasını ispatlar nitelikte herhangi bir belge sunmadığı anlaşıldığından; borca itirazın reddine karar verilmiştir. Faize itirazın incelenmesinde; İstanbul Anadolu 10....
teminat olarak dava dışı Muhammet'e verildiğini, tüm bu nedenlerle takibe dayanak bonodaki Gülsüm imzasına itiraz ettiklerini, borca itiraz taleplerinin kabulünü, usulüne uygun tebliğ yapılmadığından ödeme emri işleminin iptalini, davalının asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata %10'u oranında paza cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçluya 08/04/2014 tarihinde örnek ... nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun, .../04/2014 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, dosya borcunun ise 07.04.2014 tarihinde takibin diğer borçlusu .... ..... ve Tic.A.Ş tarafından ödendiği görülmektedir. Somut olayda, hakkında takibe başlanan ve itiraz eden borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç, diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir. Diğer borçlu tarafından dosya borcunun ödenerek dosyanın infaz edilmiş olması, itiraz eden borçlu yönünden itirazın esasının incelenmesine engel değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca ve imzaya itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacıların borca itirazı bakımından yapılan incelemede; İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca, takibe konu borcun ödendiğinin kanıtlanabilmesi için ise, ödeme belgesinde, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur. Buna karşın davada borca itiraz gerekçelerinin; taraflar arasındaki faktoring ilişkisi ile borçlu şirketin evvelki yetkililerinin fiilleri ile ilgili olduğu bu bakımdan davacılar vekilinin borca itirazının İİK 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamadığı anlaşılmakla davacının bu kapsamda kalan borca itirazın reddi gerekmiştir....