Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takibe konu bonodaki imzaya itiraz ettiği, İlk Derece Mahkemesince, imzanın borçluya ait olduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile imzaya itirazın kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, bonodaki imzaya itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. İcra ve İflas Kanunu'nun 170/3. maddesinde; "İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir....
İİK.nun 170/4. maddesinde, imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve alacağın %10'u oranında para cezası ile sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, takip alacaklısı ... takip dayanağı bonolarda lehtar sıfatını taşımakta olup, lehtar, bonodaki imzaların, keşideci ve avalist olan borçlulara ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçluların eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilen keşideci ve avalist durumundaki borçlulara karşı başlattığı takipte, en azından ağır kusurlu olduğu kabul edilmelidir. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. İmzaya itiraza ilişkin dava devam ederken ...’nin ...’ye devredilerek birleşmesi, alacaklı sıfatını kazanan ........
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından dört adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun İİK'nun 58. maddeye aykırılık şikayetinin yanı sıra, borca ve imzaya itirazda bulunduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir....
nun 170. maddesinde imzaya itirazın hangi usul ve esaslar dahilinde inceleneceği belirtilmiştir. Buna göre imzaya itirazın kabulünde İİK.'nun 170. maddesi yollaması ile 68/a maddesi uyarınca yapılan inceleme neticesinde tazminata hükmedileceği belirtilmiştir. Somut olayda ise yukarıda anılan İİK 170 ve 68/a maddeleri uyarınca imza incelemesi yapılmadığı ve imzaya itirazın mahkemece alacaklı tarafa verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi doğru ise de, İİK.'nun 170 ve 68/a maddelerine göre inceleme yapılmadığından yazılı şekilde tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle kararın bozulmasına karar vermek gerekir ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün tazminat ve para cezasına ilişkin kısmının çıkartılıp bu şekilde onanması yoluna gidilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/306 Esas-2020/757 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında, 1- İmzaya itirazın KABULÜ ile, Ankara 30....
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davalarda borca ve imzaya itiraz ile şikayete ilişkin uyuşmazlıktan dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince, asıl dava dosyasının kısmen kabul kısmen reddi ile takibin iptaline yönelik şikayetin reddine, imzaya itirazın kabulü ile takibin İİK'nın 170/3 maddesi uyarınca borçlular yönünden durdurulmasına, şartları oluşmadığından alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına, birleşen dava dosyasında da davanın kısmen kabul kısmen reddi ile takibin iptaline yönelik şikayetin reddine, imzaya itirazın kabulü ile takibin İİK'nın 170/3 maddesi uyarınca borçlular yönünden durdurulmasına, şartları oluşmadığından alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir....
Davacının imzaya itirazının incelenmesinde; davacı dava dilekçesinde takibe dayanak çekin yukarıda bahsedilen sözleşmeye istinaden teminat çeki olarak verildiğini iddia ettiğinden, imzaya itiraz ile teminat çeki olarak verildiği iddiası aralarında çelişki oluşturduğundan yapılmış olan imzaya itirazın açıkça yapılmadığı kabul edilerek davacının iddiası mahkememizce inceleme konusu yapılmamıştır. Aksinin düşünülmesi aralarında yapılmış olan sözleşmeye istinaden çeki veren kimsenin piyasaya salmış olduğu sahte imzalı çekten dolayı çıkar elde etmesi sonucunu doğuracaktır. Çek üzerindeki imza borçlanma iradesini temsil eder somut olayımızda çekin kendi iradesiyle verildiğini ikrar eden borçlu soyut bir şekilde yapmış olduğu imzaya itirazla sorumluluktan kurtulamaz bu sebeple yapılmış olan itiraz inceleme konusu yapılmaksızın davanın tümden reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir...'' şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın reddine, karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2021 NUMARASI : 2020/264 ESAS 2021/535 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....
protokolü altındaki imzanın davacı borçluya ait olduğunun ikrar edildiği, bu sulh protokolü incelendiğinde; takibe dayanak çekin de yer aldığı dokuz adet çekten dolayı toplam 552.140,00 TL borcun kabul edildiği, ancak taraflar arasındaki anlaşma gereğince toplam 500.000,00 TL ile alacaklı vekili için 75.000,00 TL olmak üzere toplam 575.000,00 TL'nin taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığı, ödeme yapılması halinde bu çeklerin iade edileceğinin ve birbirlerini ibra ettiklerinin kabul edildiği, bu şekilde davacı borçlu tarafından takibe dayanak çekten dolayı borçlu olduğunun kabul edildiği anlaşılmakla, artık bu aşamada imzaya itiraz davası dinlenemeyeceğinden, ilk derece mahkemesince davacının imzaya itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, rapor aldırtılarak imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır....