İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Somut olayda itiraza konu takip kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiptir ve imzaya itiraz hususu İİK m.170'te düzenlenmiştir.Öte yandan taraflar arasında yüzyüzelik ilkesinin gerçekleşmediği ve davaya konu çekteki gibi başka ciroların olduğu hallerde para cezası ve tazminata hükmedilmez.(Bkz. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2021/596 Esas 2021/2708 Karar sayılı emsal ilamı) imzaya itirazda, itiraz edilen imzanın itiraz eden borçluya ait olduğuna dair ispat yükü alacaklı-davalıdadır. İstinaf ilamı uyarınca Mahkememizce imza asılları celp edilmiş ise de davalı yanca ara kararda belirtilen masraf depo edilmediğinden imza inlemesi yaptırılamamıştır....
Bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm, borçlulardan birinin, onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali içindir. Somut olayda, davacı borçlu şirketin adresi Sandıklı, ödeme yeri ve çekin keşide yeri ise Serik'dir. Takipte birden fazla borçlu bulunmakta ise de, hiç birinin adresi Bursa ili değildir. Davacı tarafça yasal 5 günlük süre içerisinde, HMK 'nun 19/2. Maddesine uygun şekilde yetki itirazında bulunulmuştur. Açıklanan nedenlerle yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. Yetki itirazının kabulüne karar verilmekle, sair itiraz ve şikayetlerin de konusuz kalacağı ve bu hususlarda, yetkili icra müdürlüğünce çıkartılacak ödeme emri üzerine, itiraz halinde yetkili icra mahkemesince gerekli kararın verilebileceği aşikardır. HMK.'nun 355....
E. sayılı dosyasıyla takibe karşı imzaya ve borca itiraz talebiyle açmış olduğu davada ... yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiş olup takibin devamını sağlamak üzere iş bu itirazın iptali davasının açıldığını, talep doğrultusunda imzaya itiraz nedeniyle borçlu yönünden icranın durdurulmasına karar verildiğinden İcra Hukuk Mahkemesi’nin icranın durdurulmasına dair kararın kaldırılmasına, borçlunun itirazının iptaline ve alacağın tahsiline karar verilmesini, davanın itirazın iptali davası olduğunu ve borçlunun imzaya itirazı nedeniyle İcra Hukuk Mahkemesince takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğundan borçlunun bu itirazının iptaline İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararının kaldırılmasına ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, icra inkar tazminatının Konya . İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyasıyla icraya konulmuş olup tazminat ve ceza yönünden dava sonuna kadar tahsilinin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, tanık ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde imzaya itiraza ilişkindir. Somut olayda, davalı alacaklı tarafça, davacı borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, davacı borçlu tarafça imzaya itiraz edilmesinden sonra, alacaklı vekilinin 20/10/2020 tarihinde, takipten feragat ettiği ve alacaklı tarafça aynı tarihte gerekli feragat harcının yatırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı alacaklının, imzaya itirazı içeren iş bu dava açıldıktan sonra, takipten feragatı üzerine dosyanın işlemden kaldırılması, imzaya itiraz davasının konusuz kalması sonucunu doğurur. Ancak, takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut icra dairesine başvurulup takipten feragat edilmesi tazminat talebinin reddini gerektirmez....
Maddesi uyarınca kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takibe dayanak bononun sahte olarak düzenlendiği iddiasına dayalı borca itiraz olup, mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacının imzaya itirazının bulunmamasına karşın imzaya itirazın kabulü ile; Vezirköprü icra müdürlüğünün 2021/248 esas sayılı takibin durdurulmasına, davacı tarafın imzaya itirazı kabul edildiğinden sair borca itirazı konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı yararına asıl alacağın %20'si olan 4.440,00TL miktarda tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yine davalı/ alacaklının asıl alacağın %10'u olan 2.220,00 TL miktarda para cezasına mahkum edilmesine karar verildiği görülmüştür....
İcra Mahkemesinin 2019/168 Esas 2019/220 Karar sayılı ilamı ile yetki itirazının kabulüne karar verildiği, kararın 12.03.2019 tarihinde kesinleştiği, alacaklı vekilince süresinde yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi talebinde bulunulduğu, İstanbul icra müdürlüğü esasına kaydedildiği, davacı vekilince zamanaşımı itirazı ile imzaya ve borca itiraz edildiği, talep edilen faizin fahiş olduğu beyan edilerek icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece imza itirazının reddine fazla talep edilen faiz yönünden takibin iptaline karar verildiği, davalı alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafa ödeme emri 21.07.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 5 günlük itiraz süresinin son günün 26.07.2020 tarih pazar gününe denk gelmesi sebebi ile 27.07.2020 tarihli itiraz süresinde olup davalının bu yöndeki iddiaları yerinde görülmemiştir....
İİK'nun 170/3. maddesinde; “İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, borçlunun imzaya itirazı üzerine, alacağın yüzde yirmisi oranında teminat yatırılması karşılığında takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği, ancak teminat yatırılmadığından takibin durdurulmadığı anlaşılmaktadır. Takip durdurulmadığından borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
Karar gerekçesinden de anlaşılacağı üzere bu yetki ve borca itiraz ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 15/07/2015 tarihinden yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 21/07/2015 tarihinde yapılmış olup, itirazın incelenmesi sırasında ödeme emrinin iptal edilmiş olması süresinde olmayan itirazı süresinde yapılmış hale getirmez. O halde geçerli bir ödeme emri kalmadığına göre itirazın reddi gerekirdi. Borçlunun ancak yeni bir ödeme emrinin tebliğinden sonra yeniden imza ve borca itiraz etme hakkı saklıdır. Mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması yerine onanması yönündeki Dairemiz sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum. 01/03/2017...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bir adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda; imzaya ve borca itirazı yanında ... İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu da ileri sürerek ... İcra Dairesi'nin yetkisine itiraz ettiği, mahkemece; borçlu şirketin ikametgahının ... olduğu gerekçesi ile yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2020 NUMARASI : 2020/104 ESAS 2020/469 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; Yetki ve borca itirazın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle: Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi : Davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermiştir....