Somut olayda, aval veren borçlunun imzaya itirazı yanında, senede ilişkin bir borcunun bulunmadığını, senedin sahte düzenlendiğini ve sair şikayetlerini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, sadece borçlunun imzaya itirazına ilişkin inceleme yapılarak karar verildiği görülmüştür. O halde, mahkemece, borçlunun dava dilekçesinde ileri sürdüğü diğer itiraz ve şikayetleri ayrı ayrı incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı taraf hem sözleşme altındaki imzaya karşı beyanlarını saklı tutup hem sözleşmeyi görmediği için beyanda bulunamayacağını bildirip sonrasında görmediği sözleşme altındaki imzanın şimdilik kendine ait olmadığı şeklinde beyanına karşılık olarak; inceleme aşamasında davacı tarafa sözleşme aslını sunmak için 2 hafta kesin süre verilmiş ve sözleşme aslı sunulduktan sonra davacının sözleşme aslını inceleyip imzaya itirazı olup olmadığı noktasında beyanda bulunmak üzere 2 hafta süre verilmiş, beyanda bulunmadığı takdirde imzaya itiraz etmediğinin kabul edileceği hususu ihtar edilerek ihtar yerine geçmek üzere davalıya tebliğ edilmiştir. Davacı taraf sözleşme aslını kesin süre içinde mahkememize sunmuş olup davalı taraf verilen süre içerisinde sözleşme hakkında beyanda bulunmamıştır. Davalı tarafa kesin süre verilip sonuçları hatırlatılmasına rağmen beyanda bulunmadığı için imzaya itirazı olmadığı kabul edilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davanın kanuni süresinde açıldığını, itiraz konusu takip dosyasına ilişkin ödeme emrinin müvekkiline 11/01/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK'nın 168/b. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda borca ve imzaya itiraz süresinin 5 (beş) gün ve 5. gün 16/01/2021 tarihi olduğunu, sürenin sonuncu günü “resmi tatil günü”ne rastlarsa, sürenin “tatili izleyen günde” ve o günün tatil saatinde biteceğini, 16/01/2021 tarihinin hafta sonu resmi tatil gününe (cumartesi) denk gelmiş olması sebebiyle istinaf süresini izleyen ilk mesai günü olan 18/01/2021 tarihinde sona ereceğini, itirazın da 18/01/2021 tarihinde, yani kanuni süresi içinde yapıldığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca yetki ve borca itiraz ile İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraza ilişkindir....
Davacı bakımından yetki hususu kesinleştiğinden davacının yetki itirazı red edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacının yetki itirazının reddine, Davacının imzaya itirazının kabulü ile İstanbul 6. İcra Dairesi 2016/8817 Esas sayılı dosyasından yapılan takibin İİK. Md. 170 gereğince davacı yönünden durdurulmasına, Davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda yalnız lehtarın ciro imzası yönünden imza incelemesi yapılmış, icra mahkemesine imzaya itiraz ile başvuran keşideci ... San. Ve Tic. A.Ş. yönünden bir inceleme yapılmamıştır. O halde mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak, oluşacak sonuca göre keşideci ... San. Ve Tic. A.Ş.'nin imzaya itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, hüküm kısmında hangi borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği belirtilmeden davacı hakkında açılan davanın kabulü yönünde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçluların başvurusu bu hali ile imzaya itiraz niteliğindedir. İmzaya itiraz hakkında uygulanması gereken İİK. nun 170/3. maddesi uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” O halde, mahkemece, borçluların, imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK.nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Borçlunun başvurusu bu hali ile imzaya itiraz niteliğinde olup, imzaya itiraz hakkında uygulanması gereken İİK.nun 170/3. maddesinde itirazın kabulü kararı ile takibin duracağı hüküm altına alınmıştır. O halde, mahkemece borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK.nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
Borçlunun başvurusu bu hali ile imzaya itiraz niteliğindedir. İmzaya itiraz hakkında uygulanması gereken İİK. nun 170/3. maddesi uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” O halde, mahkemece, borçlunun, imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK.nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun imzaya ve borca itirazları yönünden sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun, diğer itiraz ve şikayetlerinin yanında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği, mahkemece 04.03.2015 tarihli celsede davacı tarafından takip edilmeyen dosyanın HMK'nun 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmesinin ardından, 28.04.2015 tarihinde dosyanın yenilendiği ancak 23.12.2015 tarihli duruşmaya davacının mazeret bildirmeden ikinci...
- K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yapılan takibin, takibe konu bonodaki imzaya davalının itirazı üzerine icra hukuk mahkemesince takibin durdurulduğunu oysakı bononun davalı borçlu adına 02.03.2010 tarihli vekaletnameye istinaden dava dışı vekil ... tarafından imzalandığını, davalının bu nedenle senetten dolayı sorumlu olduğunu, vekaletnamede özel yetki verilmesinin yeterli olup ayrıca vekilin senedi vekaleten imzaladığını yazmasına gerek olmadığını, vekaletnamede kambiyo senedi düzenlemeye açık yetki verilmesi nedeniyle takibin devamı gerektiğini iddia ederek, takibin devamına, takibe yapılan itirazın iptaline, davacı alacaklı lehine tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, vekaletnamenin ile ilgili işlemin yapılmasına ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davalının dava dışı ...'...