Bu hal ve şartlarda yetki sözleşmesi geçersizdir. dayanak bonoda da düzenleme yerinin Beylikdüzü (Büyükçekmeçe adliyesine bağlı) olduğu, davacı borçluların ikametgahının Tekirdağ olması ve dava tarihi olan 20/08/2020 tarihinde icra dosyasındaki diğer borçlular yönünden icra takibinin kesinleşmediğinden borçluların yetki itirazının kabulü ile İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, yetkili icra dairesinin Tekirda İcra Müdürlüğü olduğuna yetki itirazının kabulüne karar vermek gerekmiş, yetki itirazı kabul edildiğinden diğer itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacı borçluların yetki itirazının kabulü ile, davacı borçlular hakkındaki kambiyo takibinde İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, davacılar yönünden yetkili icra dairesinin tekirdağ icra dairesi olduğuna, yasal süresi içerisinde talep vukuunda icra takip dosyasının yetkili kılınan tekirdağ icra dairesi'ne gönderilmesine, Yetki itirazı kabul edilmiş...
nin adresi Bursa olduğundan, davacı-borçlunun yetki itirazının kabulü ile, icra dosyasının borçlu açısından tefriki ile yetkili Bursa İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, yetki itirazı kabul edilmekle davacının sair itirazlarının bu aşamada inceleme dışı tutulmasına " karar verildiği görülmüştür....
Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK'nın 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiği, 6100 sayılı HMK'nın 211. maddesinde imza incelemesinin yöntemi gösterilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2023 NUMARASI : 2023/26 ESAS- 2023/30 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 13....
İİK'nun 168. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendine dayalı olarak imzaya itiraz edilmesi halinde, itiraz hakkında İİK'nun 170. maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 3. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca (itiraz eden borçlu yönünden) takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, İİK'nun 170/4. maddesinde, icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, alacaklının, takip dayanağı bonoda, lehtarın cirosu ile yetkili hamil sıfatını kazandığı görülmektedir....
Oysa, ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu vekilince sunulan itiraz dilekçesi incelendiğinde yetkili mahkemenin, yetkili icra dairesi olan "Mersin" İcra Dairesinin bulunduğu yargı çevresindeki mahkemeler olduğu belirtilmiş olup yetkili mahkemenin neresi olduğunun açıkça ismen belirtilmediği, bir an için tevilli olarak belirtildiği kabul edilse bile işbu beyanlarından bunun "Mersin" Mahkemeleri olduğunun belirtildiği şeklinde anlaşılabileceği yani Yetkiye itiraz dilekçesinde yetkili mahkeme olarak "Mersin" mahkemelerinin gösterildiği oysa bono metninde ve ihtiyati haciz talep dilekçesinde de, itiraz eden borçlunun adresinin yani düzenleme yerinin de "Mersin" ili olmayıp "Erdemli" ilçesi olduğu, aksinin de itiraz eden borçlu vekilince iddia ve ispat edilmediği anlaşılmıştır. Yetki itirazı halinde, itiraz edenin yetki itirazını süresinde yapması gerektiği gibi yetkili mahkemenin neresi olduğunu da usulüne uygun ve doğru bir şekilde bildirmesi gerekir....
Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yetki itirazında bulunduklarını, yetkili icra müdürlüğünün müvekkillerinin ikamet adresi olan Antalya İcra Müdürlükleri olduğunu, takibe konu senetteki imzaların muris Mustafa Soyluya ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, Mustafa Soylu'nun davalıya ve lehtar İlhan Soylu'ya borcu bulunmadığını, davanın kabulüne ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo takibi yapıldığı, borçlunun yasal süresi içerisinde icra mahkemesine başvurarak yetkiye ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu dairemizin : 2021/2111 Esas, 2022/1036 Karar Sayılı ilamı ile, " Takip dayanağı bonoda düzenleme yeri açıkça belirtilmemiş ise de, keşideci konumunda olan YAPSAR İNŞAAT TAAHHÜT VE TİC. LTD. ŞTİ....
İCRA HUKUK MAHKEMES TARİHİ : 18/03/2021 NUMARASI : 2017/520 ESAS, 2021/542 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine İstanbul 25. İcra müdürlüğünün 2017/27835 e sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, senetlerin müvekkili tarafından imzalanmadığını, imzanın sahte olduğunu, bu nedenle takibe konu alacağın tamamına ve ferilerine itiraz ettiklerini söyleyerek imzaya ve borca itirazın kabulüne, takibin iptaline , davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
İtiraz ve şikayet tarihinden sonra borcun ödenmiş olması, itiraz ve şikayetten açıkça vazgeçilmediği sürece, icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmez. O halde; mahkemece, öncelikle borçluların yetki itirazının incelenmesi, yetki itirazının reddine karar verilmesi halinde imzaya itirazlarının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi yerinde olmadığından, davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nun 353/1- a.6. maddesi gereğince kaldırılmasına, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler doğrultusunda yargılama yapılarak ilgili delillerin toplanarak değerlendirilerek yargılamanın tamamlanması ve bir karara bağlanması amacıyla davanın yeniden görülmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....